Bölüm 3 - 🌗

613 48 28
                                    

İnsanlar hızlı adımlarla yanından geçip giderken her birinin hareketine şüpheli bir davranış bulmak umuduyla bakan rüya kralı, Matthew'in geri dönmesini sabırsızlıktan masaya vurarak ritim tutturduğu parmaklarıyla bekliyordu. Biraz daha geç kalırsa onu solucana dönüştüreceğim, diye geçirdi içinden. En azından bu yavaşlığının bir açıklaması olurdu.

Westgate alışveriş merkezinin yanındaki kafede herkesten uzakta bir masada oturmuştu. Adamın korkutucu havasından dolayı hiç kimse yakınlarına oturmaya cesaret edemiyordu zaten, ne kadar kalabalık olursa olsun.

Kuzgun havada süzülerek görüş açısına girdiğinde ritim tutan parmaklarını durdurdu ve o gelene dek neredeyse nefes bile almayı unutarak bekledi. Matthew masaya konduğunda öne doğru eğildi.

"Bana onu bulduğunu söyle yoksa yapacaklarımdan sorumlu değilim."

"Kızma patron." Kuzgun rahatsızca olduğu yerde kıpırdandı. "Kızı buldum. Şu anda okulda."

"Okulda mı?"

"Patron, kız zaten çok yaşlı durmuyordu. Bu devirde okumayan genç bulamazsın."

"Gevezeliği bırak Matthew. Hangi okul? Nerede?"

"Ha, seninki zeki çıktı. Oxford'da okuyor. Yani Oxford Üniversitesinde. Buraya çok uzak değil. Onu en son bir derslikte camın kenarında otururken gördüm."

Morpheus'un içgüdüleri kızı okuldan alıp krallığına götürmek istese de bunun mümkün olmadığını biliyordu. Ne diyecekti ona? Ben gerçeğim, senin rüyan değilim ve yarıda kalan işimizi halletmek için gitmemiz lazım mı? Sıkıntıyla iç çekti. Bunu yapmayı gerçekten istiyor muydu o bile belli değildi. En azından kızın uykusunu sıkıntıya sokan şeyi ve rüya kontrolünü nasıl sağladığını öğrenmeliydi. Rüya kralı olarak bu görevlerinden biriydi. Eğer birkaç kere eğlenceli vakit geçirirse bu da görevini başarıyla gerçekleştirmenin mükafatı olurdu Morpheus'a. Okula gidecek ancak Aurora'nın onu görmesine izin vermeyecekti. Uzaktan izleyecek, evine kadar takip edecek ve uyku vakti geldiğinde rüya krallığına geçişini sağlayacaktı.

Kararını verdikten sonra vakit kaybetmeden ayağa kalktı ve Matthew'in onu takip edip etmediğine bakmadan üniversitenin yolunu tuttu.

Taştan inşa edilme eski binanın yanına geldiğinde kızı görebilmek umuduyla etrafında göz gezdirdi. Onun varlığını yakınlarında hissediyordu. Kendisine doğru yaklaşan kahverengi saçlı kızı görünce hemen ara sokaklardan birine girip onun görüş açısından çıktı. Saçlarını kırmızı bir şapkayla kapatmıştı ve üzerine tam oturan bir ceket giyiyordu. O ceketin altındaki hatları hatırlayınca dudaklarının kenarı yukarı doğru kıvrıldı. Arsız anıların sırası olmasa da kendisine çok kısa süreliğine mutlu olmak için izin vermişti.

Kız yaklaştıkça küçük bir sorun olduğunu fark etti. Teni rüya krallığında olduğu gibi parlak değildi, soluk ve biraz da hastalıklı duruyordu. Göz altları torbalanmaya ve koyulaşmaya başlamıştı. Uykusuzluğun etkilerinin yıkıcılığını biliyordu ancak bu etkilerin kızın üzerinde oluşu hoşuna gitmemişti.

Kız yanından geçip giderken onu takip etmek üzere bir adım atmıştı ki kıza doğru koşarak yaklaşan bir çocuğu görünce duraksadı.

"Aurora, hey!"

Kız arkasını dönüp çocuğu görünce yüzüne geniş bir gülümseme yayıldı.

"Ian, merhaba."

"Merhaba, şey, bunu masada unutmuşsun."

"Ah, farkında değildim. Çok teşekkür ederim."

Çocuğa sarıldığında Morpheus'un çenesi kıskançlıkla kasıldı.

Beklenmeyen | SANDMAN (+18) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin