Bölüm 11 - 🌗

392 37 13
                                    

Kolları arasındaki kadının her geçen saniye titremesi şiddetlenirken Morpheus'un sırıtması genişliyordu. Nerede olması gerektiğini bilen parmakları onun merkezinde yuvarlaklar çizerek hareket ederken Aurora sanki daha yakın olabilirlermiş gibi rüya kralının boynuna doladığı koluyla onu kendisine bastırmaya çalışıyordu.

"Ne yapman gerektiğini biliyorsun bebeğim." Parmaklarını zevkli işkencesini arttırmak için daha da hızlandırdı. "Yoksa gelmene izin vermeyeceğimi biliyorsun."

Kız sanki koşu yapmış gibi nefes nefese ve ter içindeydi. Morpheus büyü gücünü onun bedenini manipüle etmek için kullanıyordu, böylece Morpheus'un her dokunuşundan zevk alabilecek ancak gelemeyecekti. Son birkaç saattir onunla bu şekilde sevişiyordu ve kızın istediğini yapmamak konusundaki inatçılığını kırmaya çalışıyordu. Tek bir şartı vardı.

"Evet? Seni duyamıyorum sevgilim."

"Sen... Çok kötüsün... Morpheus."

"İstediğimi yapmadığın sürece böyle devam edeceğiz sevgilim." Parmağını onun içine ittirdiğinde titrek bir inlemeyle ödüllendirildi. "Emin olmalısın ki bu benim gerçekten hoşuma gidiyor."

Kız pes ederek gözlerini kapattı, onun inatçılığının kırıldığını gevşeyen kaslarından anlamıştı Morpheus.

"Bekliyorum Aurora."

"L...lütfen.. gelmeme izin verin lordum."

"Neden bunu yapayım Aurora?"

"Çünkü... çünkü siz benim efendimsiniz ve bedenime olacaklara siz karar verirsiniz."

"Beni lordun olarak kabul ediyor musun?"

Parmaklarının içine girip çıkarken çıkardığı sesler rüya kralının odasının içinde yankılanıyordu.

"Evet lordum... Sahibim...sahibim sizsiniz."

"Bir daha bana el kaldıracak mısın?"

"Hayır."

"Bana yalan söyleyecek misin?"

"Asla."

"Benden sır saklayacak mısın?"

Kız buna cevap vermek yerine dişlerini sıktı. Kırılması gereken son bir inatçılığı kalmıştı anlaşılan ve Morpheus onun tamamen kendisine ait olması için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdı. Kızın üzerinden çekilip aşağılarına doğru indi ve elinin yerine ağzını kullanmaya başladı. Aurora ani zevk dalgası ve gelememenin siniriyle çığlık atmaya başlamıştı. Morpheus diliyle onu keşfederken bunu neden daha önce yapmadığını düşünüyordu. Kızın tadı enfesti. Ağzını onun merkezinden çekebildiğinde arzudan kararmış gözlerini ona dikti.

"Benden sır saklayacak mısın?"

Kız cevap vermeyi reddedince istediğini alamamanın siniriyle onun üzerine yeniden tırmanan rüya kralı çenesinden kavrayıp kendisine bakmaya zorladı. Penisini onun ikinci girişine bastırmaya başladığında Aurora çığlık atarak elini Morpheus'un göğsüne yerleştirdi.

"Saklamayacağım! Saklamayacağım lordum."

Morpheus çok daha sıkı olan yerde hareket ederken kızın gelmesine engel olan büyüyü kaldırdı ve onunla eşit şartlarda sevişmeye başladı. Kendisini her içine itişinde çığlığı yükseliyordu kızın. Zaten saatlerdir uyarılmış olan bedeni daha fazla dayanamadan zevkin doruğuna çıkarken Morpheus da kendisini daha fazla tutmadan içinden çıkıp kızın göbeği üzerine geldi.

Biraz öncekinin aksine sanki kırılmasından korkuyormuş gibi bir şefkatle onu kolları arasında sardı ve alnına öpücükler bırakmaya başladı.

"Sana öyle aşığım ki..."

"Sana bakmadığım zamanlarda kalbim ağrıyor."

Morpheus kızın bu sözüyle eriyormuş gibi hissetti. Sonunda, ruh eşini bulmuştu.

***

Kız rüya krallığından ayrıldıktan sonra onunla görüşebilmek için uyanık dünyaya giden Morpheus, kızın dersinin bitmesini okulun yanındaki küçük bir kafede kahve içerek bekliyordu. Aurora mutlu bir şekilde yanına gelip yanağına bir öpücük kondurarak ona selam verince tüm dünya rüya kralı için aydınlanmıştı.

"Hoş geldin rüya adam."

O karşısına oturduğunda onun içinde kahve sipariş eden Morpheus gününün detaylarını dinlemek üzere dikkatini kızda yoğunlaştırdı.

"Bugünkü ders biraz zordu. Hocanın konuşması o kadar yavaş ki uyumamak için uğraşmam gerekti."

"Bundan şikayetçi olmazdım."

"Ben olurdum ama sevgilim. Biliyorsun, burada sürdürmem gereken bir hayatım var."

Morpheus bir süredir merak ettiği bir soruyu ona sormadan önce arkasına yaslandı ve ondan gelecek tepkiye kendisini hazırlamaya çalıştı.

"Eğer seni benimle birlikte rüya krallığında yaşamaya davet etseydim, gelir miydin?"

Kızın yüzü kıpkırmızı olmuştu. Vermesi gereken cevabı düşündüğü belliydi.

"Gelmek isterdim... Ancak burada sorumluluklarım var."

"Ne gibi?"

Konunun yine buluştuğu o iki çocuğa bağlanacağını Morpheus içgüdüsel olarak hissediyordu.

"Bunu sana anlatmalı mıyım bilmiyorum Morpheus."

Morpheus uzanıp onun elini tuttu ve cesaret vermek için sıkıca tuttu.

"Benden sır saklamayacağına söz vermiştin."

"Biliyorum. Sadece... Sadece bunu anlatmak çok zor. Peki, anlatacağım."

Morpheus memnun bir şekilde ona gülümsedi ve dinlemeye koyuldu.

"Ben bebekken babam ölmüş. On yaşımdayken annem tekrar evlendi. Evlendiği kişi... iyi biri değildi. Benden yedi yaş küçük çocukları vardı. Üvey kardeşlerim yani. O... ne zaman canı sıkılsa benimle uğraşırdı. Her gün odamda saklansam da sarhoş geldiği bazı geceler hiçbir şey onu durdurmazdı. Beni döverdi."

Kız sakinleşebilmek için kahvesinden bir yudum aldıktan sonra devam etti.

"On sekiz yaşımdayken evi terk ettim. Notlarım hep çok iyi olmuştu ve Oxford'un giriş sınavında da çok yüksek bir puan almıştım. Durumumu anlatınca bana burs vermeyi kabul ettiler. Ayrıca her gün freelance yazılım işleri de yapmaya çalışıyorum, zamanımın çoğunu bu alıyor. Bu sayede tek başıma yaşayabiliyorum ve üvey kardeşlerime de yardım edebiliyorum. Ben gittikten sonra, artık aralarında tampon olarak ben bulunmadığım için aynı şeyleri onlara da yapmaya başlamış. Onları korumak zorundayım Morpheus. Yanıma gelmelerini isterdim ama yasal vasileri olamıyorum reşit olmadıkları için. Ben... ben ne yapacağımı bilmiyorum."

Morpheus sakin hareketlerle kızın yanına yaklaşıp gözlerinden akan yaşları sildi ve dudaklarını onun saçlarına bastırdı sarılırken. Alınması gereken intikamlar vardı ve rüya kralının onları almak için kanı kaynıyordu.




Canavar Morpheus'u görmeye hazır mıyız :D kemerleri bağlayalım o halde ^^

Yorum ve vote'larınızı bekliyorumm <3

Beklenmeyen | SANDMAN (+18) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin