Bölüm 28 - 🌖

181 23 18
                                    

"Sen de kimsin?"

"Eskiden Samael olarak tanınırdım. Sen muhtemelen beni Lucifer olarak tanıyorsun. Bana anne de diyebilirsin."

Aurora'nın ağzı şoktan istemsiz olarak açılmıştı. Lucifer'ın söylediklerini sindirmeye çalışırken beyni normal fonksiyonlarını durdurmuş gibiydi.

"Lafın gelişi değil mi? Lütfen lafın gelişi olsun."

"Muhtemelen seni cehennem topraklarından yarattığım hikayesini duydun değil mi? O pek öyle olmadı." Gülümsedi. "Seni karnımda taşımam gerekliydi. Böylece benim de güçlerimin bir kısmına sahip olabilecektin."

"S...sana inanmıyorum."

Başını elleri arasına alıp mermer salonun içinde turlamaya başladı. Ne düşüneceğini, ne yapacağını bilmiyordu.

"İnanıp inanmaman gerçekleri değiştirmez kızım."

"BANA KIZIM DEMEYİ KES!"

Lucifer nedense ona bakarken hala gülümsüyordu. Şefkatle ellerini ona doğru uzatarak yaklaştı ve omuzlarından tutup korkuyla titreyen bedenini sabitledi.

"Sakin olursan sana her şeyi anlatacağım."

Elini itmemek için insanüstü bir çaba sarf etmişti, eğer iterse kötü şeyler yaşanabileceğinin farkındaydı.

"Lütfen, gel otur."

Kadının gösterdiği yere doğru ilerlerken nasıl kaçabileceğini çoktan planlamaya başlamıştı.

"Korkmana gerek yok. Sadece sohbet edeceğiz."

Oturduğu yerden bütün korku filmlerinin ve dini ritüellerin parçası olan varlığı incelemeye başladı. İnsanların hayal ettiğinin aksine çok sakin ve huzurlu bir aurası vardı.

"Amacım aslında sana ve eşinin krallığına saldırmak değil. Bu arada, tebrikler." Gülüşü çekiciydi. "Başta sadece Morpheus'u silmek ve yerine benden gelen çocuğumu yerleştirmekti amacım. Ancak Morpheus'un kardeşi Arzu'nun da yardımıyla farklı bir yol olabileceğini anladım. Rüya ile cehennem arasında savaş çıkmadan hayatımıza devam edebilmekten bahsediyorum."

"Neymiş o?"

"Bebeğin eğer buraya gelip benimle birlikte yetişirse rüya krallığına asla bir daha dokunmamak için sizinle bir anlaşma yaparım."

Morpheus'un ani sinirlenmelerini anladığı bir an varsa, bu an o andı. Hışımla kalktığında odanın ortasındaki ateş harlanmış ve yakınında bulunma talihsizliğinde bulunan küçük çaplı şeytanlardan birkaçını yakmıştı. Bir çok kişinin ölümüne sebep olmuştu önceden ancak hiçbiri kasıtlı değildi. O an gerçekten Lucifer'i öldürmek istemişti.

"Ne hadle benden çocuğumu istersin?"

"Torunumu... Ve bu cehennem ile rüya diyarında savaş olmadan sorunların çözülmesinin tek yolu."

"Savaş mı istiyorsun? Sana öyle bir savaş vereceğim ki cennetten kovulduğun günü mumla arayacaksın."

Lucifer hala sakin görünüyordu ve yüzünden gülümsemesi silinmemişti.

"Bana bu kadar benzemen beni gururlandırmıyor değil. Çocuk doğana kadar düşünmek için vaktin var rüya kraliçesi. Tekrar görüşeceğiz."

Zaten gitmek için saniyeleri sayan Aurora, cebinden çıkardığı kumlar havaya fırlattı ve evine doğru yola çıktı.

***

Morpheus odasına volta atıyordu. Sakinleşmesi için bundan daha fazlasına ihtiyacı vardı ancak Aurora geri dönmediği sürece sakin kalmasının şansı yoktu.

Lucienne'i çoktan boşluğa göndermişti. Onun rüya diyarından ayrılmasına sebep olan hiçbir şeye artık sabrı yoktu. Her yeri didik didik aramış, uyanık dünyaya onu kardeşlerinin yanında bulma umuduyla gitmiş, okulunu ziyaret etmiş ancak hiçbir yerde onu bulamamıştı. Lucienne'den öğrendiği kadarıyla Üçler'i görmeye gitmişti. Şimdiye kadar geri dönmüş olması lazımdı.

Odasının içinde kumlar belirmeye başladığında umutla oraya baktı. Kız içinde belirince neredeyse koşarak oraya gidip onu kolları arasına aldı. Aurora onun yanındaydı, güvendeydi artık.

Onun boynuna gömdüğü başını kızın ağladığı için titrediğini fark edince kaldırdı. Aurora sarsılarak ağlıyordu. Ne olmuştu?

O sakinleşene dek kafasını göğsüne bastırıp saçlarını okşamaya devam etti. Arada onu alnından ve saçlarından öperek güvende olduğunu hatırlatmaya çalışıyordu.

"Bebeğimizi istiyor Morpheus. Bizim bebeğimizi istiyor."

"Lucifer mı?"

"Evet. Bana benim annem olduğunu söyledi. Başta beni senin yerine koymak istemiş ama çocuğumuz olacağını öğrenince vazgeçmiş. Çocuğumuzu istiyor. Verirsek savaştan vazgeçeceğini söylüyor."

Morpheus onun yüzünü elleri arasına alıp baş parmaklarıyla onun gözlerinden akan yaşları sildi ve kendisine bakmasını sağladı.

"Merak etme sevgilim. Bir daha ne sana, ne de bebeğimize yaklaşamayacak. Onun güvendiği cehennem ateşini buzla söndüreceğim. Şeytanlarının hepsini yok edip onu sonsuz azap çektirdiği ruhların önüne atacağım. Onlar Lucifer'ı parçalarken sadece izleyeceğim ve ölümsüzlüğünü Michael'in kılıcıyla sonlandıracağım."

Ona yaklaşıp aşkla öpmeye başladı ve nefesleri kesilene dek uzaklaşmadı.

"Bu varlıklar tamamen silinene dek bilinen bir hikaye olacak. Bir daha kimse ne bana, ne de benim olana bulaşamayacak."




Savaş hazırlıkları hızlanıyorrr ^^

Asan kesen Morpheus'u görmeye alışalım :D

Yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyin okurlarım <3

Yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyin okurlarım <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Beklenmeyen | SANDMAN (+18) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin