10

22.6K 1.6K 844
                                    

Haii günün 4.ve son bölümüdür. Yarın görüşmek üzere<33

Bölümde smut var bu arada haberiniz olsunnnn

**

Tek elimle uyluğundan tutup bacağını kalçamda sabit tutmaya devam ederken, belindeki elimi kalçasına kaydırdım. "O zaman geliyorum." diye homurdandım ve hızla dudaklarına asılıp onu duvara çarptırarak içine girdim.

Dudaklarıma yaslı olan ağzı kocaman açılırken içine girmemin baskısıyla gözleri irileşti ve ağzımın üstüne derin bir inilti bıraktı. O sıcacık sırılsıklam ve kaygan duvarları bu kz parmaklarımı değil de aletimi sıkıca sarmaladığında nefesim tekledi. Hasiktir.

Kalçasını avuçlayarak sıkarken hiç beklemeden içine vuruş yapmaya başladım. Büsbütün içini dolduruyordum ve ah... Bu çok iyiydi. Çok iyi hissettiriyordu. Bir süredir biriyle birliktelik yaşamadığım için feci şekilde yükselmiştim. Ama mıknatıs gibi kendine çeken bu teni, beni yoğun ölçüde etkiliyordu.

Dudaklarımızı soluklanmak için ayırarak başını duvara çarptırırken gözleri kaydı. Saçları alnıma yapışıp kalmıştı. Ağzı kocaman açılmıştı.

Bense her içine köklenişimde dişlerimi kırmak istercesine sıkıyordum. Yüzüm milimine dek kaskatı kesilmişti. Kan akışım şiddetlenmiş nabzım delicesine hızlanmıştı. Kalbim ağzımda atıyordu.

İçine sapladıkça üstüme bir  kibrit daha çakılıp alev alıyor gibi hissediyordum. İçi yangın yeriydi ve benide beraberinde yakıyordu sanki. Kanım fokur fokur kaynıyor, damarlarımda akan kanın sesi kulaklarımda uğulduyordu.

Kendimi anbean onda kaybediyordum ve bu garipti. İçimden yalnızca seks için onu kullandığımı tekrarlasam da daha fazlası diye haykırıyordu zihnimin derinlikleri. Ondan deli gibi etkilendiğimi yalanlayamazdım. O kadife gibi kiraz dudaklar, pürüzsüz süt beyazı ten, zeytin gibi iri gözler... Beni büyülüyordu. Ciddi anlamda büyülüyordu.

"Çok güzelsin." diye hırladım sıktığım dişlerimin arasından, içine kökleyip sırtını duvara çarptırırken, kulağını ağzımın içine alıp sertçe emdim.

Bana inlemekten karşı cevap bile veremedi. O zevk içinde inledikçe ben biraz daha mümkünmüş gibi çıldırdım.

Gel-gitlerimi gittikçe daha da hızlandırırken, kulağının arkasını dişlemeye son verip geri çekildim. Soluk soluğa içinden çıkmadan, tek diğer bacağını da kalçama atmasını sağlayıp onu komple kucağıma alıp dudaklarına yeniden yapıştım.

Kıpkırmızı ettiğim dudaklarını yiyip bitirmek istercesine sömürürken, onu tamamen duvar ile kendi bedenim arasında kıstırarak içine çarpmaya devam ettim.

Bacaklarımı sıkı sıkıya kalçalarıma bağlamıştı ve ağırlığı olduğu gibi baldırlarımdaydı. Elleri saçlarımın arasından geçerek onları hırçınca çekiştirdiğinde dudaklarının üstüne hırlayarak hamlelerimi hiddetlendirdim. Bu hareketiyle beni tetiklemişti.

Her kasıklarımı geriye çektiğimde üzerime doğru abanıyor, her içine köklenircesine vurduğumda duvara bodoslama çarpıyordu. Tenlerimizin birbirine çarpan ıslak sesleri beni delirtiyordu.

Dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırıp ona soluklanması için fırsat verirken, salyalarımız aramızda ince bir köprü oluşturdu.

Kaşı, gözü ve dudakları zevkle seğirirken, kirpik diplerinden ince ince yaşlar terlerine karışarak süzüldü ay gibi parlayan kaymak teninden. Onu izledikçe mümkünmüş gibi daha da yükseldim. Tanrım, gerçekten de çok güzeldi!

DANGEROUS RABBIT • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin