22

11.9K 1K 317
                                    

İyi okumalarrr<3

**

Jungkook bana yumruk salladığında, bileklerimi birleştirecek şekilde yüzümün önünde tutup vuruşlarını ekarte ettim.

Çoğunlukla sağa sola kaçarak yumruklarından kaçındım refleksle.

Beklediğimden de hızlı öğreniyordu ve uygulama konusunda şimdiden müthiş ilerlemiştik.

*

Ona tekme atma tekniklerinide göstermiştim. En son gerçek anlamda karın boşluğuma öyle bir tekme attı ki, nefesim kesilmiş bir şekilde dizlerimin üstüne çöktüm.

"Taehyung!" Hızla yanıma dizlerinin üstüne çöktüğünde bir kaç saniyelik nevrim dönse de dövüşmeye alışkın biri olarak hızlıca toparlandım.

"İyi misin? Ben cidden özür dil-" Bileklerinden yakalayarak onu kucağıma düşürdüğümde sözlerinin devamı havada asılıkaldı.

Göğüslerimizin aniden birleşmesiyle dudaklarından şaşırdığını doğrudan bildiren tiz garip bir ses yükseldi.

Her ikimizde ter içinde kalmıştık ve üstümüzdeki eşofman takımları tenimize yapışmıştı.

Jungkook bana kendi eşofman takımlarından vermişti. Yeni aldırmama gerek kalmamıştı bu yüzden. Şimdi onun kıyafetleri içinde tıpkı onun gibi kokuyordum.

Soluk soluğa olmamızı dahi önemsemeden kolumdaki elimi ensesine çıkarıp onu yeterince yakınımda değilmiş gibi biraz daha kendime çektim.

Dudaklarımızı birleştirmem kaçınılmaz oldu bu hamlemle. Alt dudağını ağzımın içine çekip sertçe emdiğimde, dudaklarımın arasına boğukça inledi.

"Sıkı çalıştın güzelim." Dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırıp dudaklarının üzerine sıcak nefeslerim eşliğinde fısıltımı bıraktım.

**

7 gün sonra|

Günlerdir Jungkook ile antrenman yapıyorduk ve gün geçtikçe yumrukları çok daha iyileşiyor ve sağlamlaşıyordu.

Bu esnada bense Jungkook'un evinde kalmış, kendi evime uğramamıştım bile. Sadece korumalardan birine evimden bir kaç eşya getirmesi adına emir vermiştim.

Bu 7 gün boyunca da eve bri gölge dahi yaklaştırmamışlardı korumalar.

Jungkook elindeki boks bandajlarını düzeltip kum torbasını yumruklamaya başladığında, ben de şınav çekmek için zemine yüzüstü çöküp pozisyonumu ayarladım.

Kollarımı omuz genişliğimde zeminde sabitleyip, ellerimin ayalarına abanarak parkeye dayalı olan göğsümü zeminden kaldırarak şınav çekmeye başladım.

İki elimi bir kaç şınavın ardından teke düşürdüm. Tek elimi bel boşluğuma atarak atek elime abanıp şınav çekmeye devame derken kısa sürede el değiştirdim.

Tam yeniden iki elime geçip iki koluma da aynı anda abanarak yere doğru eğildiğimde, Jungkook kum torbasını yumruklamaya son verip yanıma geldi.

Tam yere çöküp dinlenmek için soluklanacağını zannederken, kollarıma asılarak gövdem doğrultacak şeilde yükselltiğim sırada Jungkook bunu fırsat bilip müthiş bir hızla kollarımın arasından sürtünerek altıma girdi.

Tam eğileceğim esnada altıma girdiği için soluk soluğa kıkırdayarak, "Güzelim mmmh." diye mırıldanıp altımda kalan bedenini bir nebze ezecek şekilde gövdelerimizi birleştirip dudaklarımı da dudaklarına bastırdım.

Dudaklarımızı ayırıp yeniden kollarımın üstünde doğrulurken belim esnedikçe esnedi. Birleşen vücutlarımız ayrıldı böylece.

Gözlerini yumup dudaklarını büzerek üzerine eğildiğim evrede yeniden onu öpmem için hazırda beklediğini görünce keyifle sırıttım.

Tam soluk soluğa bir kez daha dudaklarımızı buluşturup şınav çekmeye son verip onu şehvetle öpmeye başlayacağım sırada telefonumun melodisi kulaklarımda çınladı.

Gözlerimi devirerek yaklaşmaya başladığım dudaklarından hışımla geri çekilmek için hamle yaptığımda, yakalarımdan tutarak beni kendine çekiştirip geri çekilmeme engel oldu.

"Açmasan olmaz mı?" Ellerini enseme dolarken dudaklarımın üstüne fısıldadı. "Açmam bebeğim, sen yeter ki iste." dedim tıpkı onun gibi dudaklarının üstüne fısıltımı bıraktıktan sonra ağzının ortasına yapıştım.

Ensemdeki ellerinden birini çözüp göğsüme sürtünerek parmaklarını kasıklarıma kadar kaydırdı.

Eşofmanımın lastiğini çekiştirdiğinde hırlayaral alt dudağını ağzımın içine çekerek hunharca emdim.

"Bugün de çok sıkı çalıştım, ödüllendir beni Taehyung." Soluklanması için dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırıp ona fırsat tanıdığımda boğuk sesi kulaklarımı doldurdu.

Parmakları oyuncu hamlelerle eşofmanımın lastiğinden içeriye kayıp iç çamaşırımın kumaşının üstünden aletimi okşadığında genzimden derin bir inilti yükseldi.

Tam o sırada kapı zili çaldığında, dudağının altındaki benine dudaklarımı bastırıp başımı geri çektim. "Siparişimiz geldi. Önce yemek yiyelim, sonra seni çok güzel ödüllendireceğim güzelim."

Oflayarak başını zemine sert olmayacak şekilde vurduğunda sırıtarak ağzının kenarına sert bir öpücük daha kondurup üstünden kalktım tek ve atik bir hamleyle.

Masadaki cüzdanımı alıp misafir odasından çıkarken hızlı adımlarımla sokak kapısına yöneldim. Zil ufak aralıklarla çalışıyordu.

Kapının önüne soluk soluğa ulaştığımda kolumun tersiyle yüzümde biriken teri sildikten sonra kapıyı açtım.

Sipariş paketini alıp cüzdandna çıkarttığım parayı genç parket servisini getiren çocuğun eline sıkıştırdım. "Teşekkürler." diye homurdanarak başını salladığında, ona cevap vermeden başımı sallayıp kapıyı kapattım.

Kurt gibi acıkmıştım ve şu anda duş almayla bile uğraşamazdım. Önce yemek yemem lazımdı. Sonra da Jungkook'umu, yani tatlımı yiyecektim, mmmh.

Hızlı adımlarım beni kısa sürede misafir odasına geri yönlendirdiğinde kapı eşiğinde duraksayıp etrafa göz attım. Jungkook nereye gitmişti?

Sallanan kum torbasına bakına kaşlarım çatıldı. "Jungkook? Odadan dışarıya çıkmak üzere hamle yapacağım sırada,kondisyon bisikletinin arkasından bana doğru zıplayarak gelen beyaz tüylü tavşanı görmemle duraksadım. Ah dönüşmüştü.

"Ne oldu?" diye sordum hızlıca eğilip bacağıma zıpladığı anda onu kucağıma alıp doğruldum. Neden korkmuştu ki?

"Kum torbasını yumruklarken setlerdeki dumbeller aniden devrildi ve korktum." diyerek açıkladığında iç geçirdi.

7 gündür hiç dönüşmemişti, hep insan bedeninde kalmıştı. Kollarımın arasından sıyrılıp omzuma tırmanıp oraya oturdu.

"Yemek yiyelim hadi, sonrasında hazır tavşana dönüşmüşken sana silah tutmayı ve ateş etmeyi gösteririm."

**

Bölüm sonu.

Hoşçakalın<3

DANGEROUS RABBIT • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin