14

17K 1.4K 303
                                    

Günün 3.bölümüdür, diğer bölümleri okumayı ve oy vermeyi unutmayın:)

*

"Sanırım kusacağım." dedi son derece cılız bir sesle, ağzını yüzünü yamultarak. Ağzım şokla açılırken kaşlarımı gözlerimle birleştirmek istercesine çattım.

"Üstüme kusarsan seni mahvederim!" diye tıslayarak onu hışımla zemine geri indirdiğimde, tek bir kelime dahi etmeden, bir sağa bir sola yalpalaya yalpalaya banyayo koşturdu.

Odanın içerisinde volta atarak geri çıkmasını bekledim. Öğürdüğüne dair herhangi bir ses de içeriden duyamayınca, dışarıya da çıktığını görmeyince, odanın ortasında dolanmaya son verip aralık banyonun kapısını itekleyerek peşinden içeriye girdim.

"Ne yaptın lan kustu-" Zemine yan olarak çakılmış, tek küçük eli çenesine kadar uzanmış, kulaklarını yana doğru çevirmiş bir şekilde zeminde sabit yatıyor olduğunu gördüm.

Gözleri kapalıydı, pembe ağzı açıktı ve horluyordu. Mışıl mışıl uyuyordu. İstifra etmişe benzemiyordu, tüyleri temizdi.

Kusmak için girdiği banyoda klozete ulaşamadan yere yığılıp kalmıştı.

Karo zeminde yattığı için soğuk vücuduna daha fazla işlemeden yanına gittiğim gibi onu yavaşça yakalayarak kucağıma aldım.

Ağzını şapırdatarak bıyıklarını kıpırdatırkeb başını yan çevirdi. Uyumaya devam ediyordu.

Odaya geri döndükten sonra onu yatağımın kenarına bıraktığımda üşüyor gibi büzülüp top şeklini alınca oflayarak pikeyle üstünü örttüm.

Ardından esneyerek ben de yatağın diğer tarafına yığılıp kaldığım gibi ona sırtımı dönüp başımı yastığa iyice gömdüm.

***

Tenimi yarıp geçen gün ışığıyla yatağımda huysuzca kıpırdandım. Birbirine yapışan kirpiklerimi kısa bir süre sonrasında kırpıştırarak gözlerimi aralamayı başardığımda esnedim.

Güneşin yoğun ışığı gözlerimi alırken inleyerek başımı yana doğru çevirdim.

Tam o anda yanımda tavşan yerine, Jungkook'un çıplak bedenini görmemle ufak bir irkilme yaşasam da hızla toparladım. Oh siktir, gece uykusunda insana dönüşmüştü.

Yaşadığımız o muazzam birlikteliği anımsadım. Bana yaşattığı muhteşem gece gözümün önünde sergilenirken sağ omzumun üstüne döndüm  ve alt dudağımı ısırarak ona yaklaştım.

Perdeden sızan güneş şimdi doğrudan sırtıma ve enseme vuruyordu.

Dağınık siyah saçları alnına beceriksizce dökülmüştü. Parmaklarımın ucuyla alt dudağı ve çenesi arasındaki benini okşadım yavaşça.

Kirpikleri elmacık kemiklerini gölgelendiriyordu, gözlerini sıkmıyordu çok rahat bir şekilde, huzurla uyuyordu. Uyurken ki masumluğunu anlatmaya kelimeler bile yetmezdi.

Dudakları aralıktı ve ön dişleri aralık dudaklarının ardından görünüyordu. Biraz daha ona yanaşarak boynundaki benine dudaklarımı bastırdığımda ağzını şapırdatarak başını yastıkta sola doğru çevirdi. Benden etkilendiğini ve istediğini söylerken o sesinin tınısı kulaklarımda yankılanırken sertçe yutkundum.

Sırtüstü yatıyordu ama dudaklarıma daha iyi bir alan sağlamak ister gibi başını iyice sola kaydırmıştı, çenesi neredeyse omzuna değecek kadar yakın duruyordu şimdi.

Burnumu tenine sürterek hassas derisine arka arkaya öpücükler kondurmaya devam ettiğimde mırıldanarak omzunun üstünde bana doğru dönmek için hamle yaptı. Uyandığını zannettim, fakat gözleri aralanmadı ve mışıl mışıl uyumaya devam etti.

DANGEROUS RABBIT • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin