Bölüm 16

2.1K 97 23
                                    

Dört yıl önce Elif'in mezuniyet töreni.

Bugün emeklerinin sonucunu alacağı gündü. Sonunda mezun oluyordu.

" Tebrik ederim Teğmenim artık resmen Türk silahlı kuvvetlerinin bir subayısın" dedi Engin gururla o da kardeşinin cesaretinden güç almıştı.

Öğretmenlikten istifa edip polis olmak için başvurmuştu. Ailesi karşı çıksa da geri adım atmamıştı.

Etrafına bakındı Elif, ailesi gelmemişti bir tek abisi vardı yanında her zaman ki gibi.

" Babamlar işleri emanet edecek birini bulamadılar gelemediler o yüzden"  kardeşinin anne babasını aradığının farkındaydı.

Annesi Melis hasta olduğu için onu yanlız bırakmak istememişti. babası ise Engin'in tek gitmesinin doğru olacağını düşünmüştü. Sonuçta bir mezuniyet için cümbür cemaat gitmelerine gerek yoktu.

" Yaa ben de görev yerim açıklanana kadar İstanbul'a geleceğim zaten iyi etmişler yaşlı halleri ile o kadar yol gelmemeleri iyi olmuş" ne kadar iyimser konuşsa da ailesini görmeyi beklemişti.

Birincilikle mezun olmuştu belki gururlanırlar diye düşünmüştü.

" İyi gidelim bakalım bugünün şerefine ne istersen yapabilirsin benden sana sınırsız izin"

" Ne istersem mi?"

" Ne istersen"

" Önce lüks bir restoranda yemek istiyorum aç karnımız yemek görsün değil mi?"

" Gören de yıllardır yemek yemediğini düşünecek kızım ne bu haller"

" Acıktım ya ne var, taşı beni köle"deyip kolunu Engin'in omzuna atıp ayaklarını yerden kesti.

Engin Elif'in belinden destek verip taşımaya başladı.

" Amma da ağrısın sen de"

" Bir dakika sevgili abiciğim beni yere indirir misin" indiği gibi Engin'in koluna yumruğu geçirdi.

" Sen de tam bir odunsun bir kadına kilolu denmeyeceğini bilmiyor musun... hem benim kaslarım var kilo falan değil"

" Oğlum biz seni asker yapmasamıydık elinin de ayarı yok maşallah kolum çürüdü lan"

" Hadi gidek ya ben acıktım"

" Hatırlatmama gerek varmı bilmiyorum ama ben Türkçe öğretmeniyim düzgün konuş kirletme canım Türkçeyi"

" İyi tamam be gidelim hadi yalnız önce üniformayı değiştirmem lazım" dedi tören için giydiği üniformasını göstererek.

" Tamam bekliyorum çabuk gel"

Güzel bir restoran da yemek yedikten sonra bir de tatlı söylemişlerdi.

" Kalkalım mı artık yarın öğlen döneceğiz biraz gezelim Ankara'yı"

" Ben bir lavaboya gideyim kalkarız"

" Ben de hesabı ödeyeyim sen gelene kadar"

Elif lavabodan döndüğünde Engin'in hâlâ hesabı ödemediğini fark etti"

" Hadi abi kalkmıyor muyuz"

" Oğlum ben cüzdanımı otelde unutmuşum"

" Şaka yapıyorsun değil mi?"

" Lan niye şaka yapayım cüzdan yok"

" Bakayım hesap ne kadar, yok artık danaya girişsek bu kadar tutmazdı yemek mi yedik kazık mı belli değil"

DİŞİ KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin