Bölüm 17

2.2K 103 44
                                    

Elif o gece vücudunda ki acıya aldırmadan bir parka kadar yürümüştü bulduğu ilk banka kendini attığın da artık gücü kalmamıştı.

Sonra uğultuya benzer sesler duydu.  Artık yolun sonuydu onun için, ne tuhaf değil mi sen vatanını korumak için asker olursun ama babanın elinden can verirsin.

Oysa ki bir çatışmada onuru ile ölmek isterdi.

Elif evden ayrıldıktan sonra gece Melis'in intihar girişimi ile devam etmişti.

Bileğini çok derin olmasa da kesmişti.

Apar topar hastaneye geldiklerin de perişan haldeydiler.

" Doktor kızım nasıl yaşayacak mı" dedi Ayfer hanım acı için de.

" Kızınız gayet iyi dikiş gerektirecek bir yara değildi. Bu gece burda kalsın yarın isteseniz bir psikiyatri uzmanı ile görüşün"

" Sağol doktor kızımız iyi olsun da biz gerekeni yaparız" dedi Burhan bey.

Aynı dakikalarda iki oda ötede Elif'in yaraları sarılıyordu.

Bir sokak köpeğinin havlaması sayesinde fark edilmiş son anda hastaneye yetiştirilmişti.

Ne garip değil mi ? Bir ailenin iki evladı. Biri yapa yalnızken diğerinin başında endişe ile bekleyen aile bireyleri vardı.

Melis iki saat içinde kendine gelmişti. Ayfer hanım perişan bir halde kızının elini tutmuş bekliyordu.

" Ah benim güzel kızım değer miydi o iki ahlaksız için canına kıymaya"

" Anne Elif benim kardeşim bana bunu niye yaptı" dedi Melis göz yaşları içinde.

" Olmaz olsun onun gibi kardeş bundan böyle yok benim öyle bir çocuğum" dedi Burhan bey hiddetle.

O geceden sonra Elif'in adı anılmadı hiç olmamış gibi Melis bir süre depresyona girdi.

Ailesi onu hiç bir şekilde yalnız bırakmadı.

Elif ise dördüncü günün sonun da kendine gelebilmişti. Üstün de kimlik veya telefon olmadığı için kimseye haber verilmemişti.

Elif gözünü açar açmaz ezbere bildiği numarayı aradı.

Orhan Binbaşı beklemeden İstanbul'a geldi.

Elif'in durumunu gördüğün de hayretler için de kaldı. Ne olmuştu bu kıza buraya ailesini görmeye gelmemiş miydi peki ailesi nerdeydi.

Elif'ten olanları dinledikten sonra Engin'i aramak için telefonuna davrandı. Nasıl bir saçmalıktı bu.

" Komutanım onlar ile konuşmak istemiyorum neyi ne için yaptıklarını da bilmek istemiyorum bana bir şey sormadılar bile şimdi ben arayıp beni neden dövdüklerini mi sorayım"

" Saçmalama kızım ne için dayak yediğini bile bilmiyorsun lan uyku da saldırmış sana, bunu insan olan düşmanına yapmaz be"

" Ya sen hangi akılla hizmet  parka kadar yürüdün hastaneye gitmek gelmedi mi aklına?"

" Ben"

" Sen ne, ne düşündün ne geçti aklından"

" Utandım ben utandım"

" Ne demek utandım ne için utandın"

" Ben iki hafta önce birincilikle mezun oldum komutanım o kadar eğitim o kadar çabadan sonra demezler mi adama sen mi koruyacaksın ülkeyi diye ben daha kendi babamdan koruyamamışım kendimi" dedi gözyaşları içinde.

DİŞİ KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin