Bölüm 18

2.3K 97 27
                                    

Evde bunlar yaşanırken Elif'e hastanede Orhan Albay eşlik etmişti.

Ailesinin burda olduğunu ve annesinin timi yemeğe davet ettiğini öğrenmişti.

Ailesi ile karşılaşmamayı diledi. Eskiyi anmak ona hiç iyi gelmemişti.

" Görüşecek misin onlarla?" Diyen Albaya hayretle baktı.

" Kim ben mi?"

" Hı hım belki görüşmek istersin"

Bunun üzerine güldü Elif canı acıyınca yüzünü buruşturdu.

" Böyle düşünmenize ne sebep oldu"

" Az önce Dursun aradı. Kardeşin sana iftira attığını itiraf etmiş"

" Ölse yapmaz öyle bir şey, Melis bana yararı dokunmasın diye yerdeki taşı bile kaldırır ama yaptıklarını itiraf etmez"

Zamanında telefonunda ki mesajların aslını araştırmış yaşadıklarının sebebini anlamıştı gerçeği öğrenmiş ama bir şey yapmamıştı.

Çünkü sizin için ölen insanlara bir şey kanıtlamanıza gerek yoktur değil mi?

" Bir yıkılmışlar falan Dursun'un dedeğine göre birbirlerine girmişler"

" Kapatalım mı konuyu komutanım onlar hakkında bir şey duymak istemiyorum"

" İyi tamam be seninle de dedikodu yapılmıyor çok sıkıcısın"

" Şimdi koskoca Albay hastane odasında askeri ile dedikodu yapıyor olacak iş mi"

" Bana bak yaralı falan dinlemem çekerim kulaklarını"

" Tamam ya bir şey demedim"

Dışarıda karşısındakini korkudan titreten adam sevdiklerinin yanın da pamuk gibi bir şey oluyordu.

Orhan Albay da zamanın da hayatın sillesini yemiş insanlar ile arasına duvar örmüştü. Elif ile karşılaşana kadar, birbirlerinin en derin yarasını bilirlerdi. Kendi yaralarını sarmaya çalışırken birbirlerine destek olmuşlardı. Aslın da Orhan Albay bir tek Elif'e karşı bu kadar yumuşak yüzlüydü.

Bu pamuk tarafı ile yiğenleri bile henüz tanışmamıştı.

Tabi ki söz konusu mesleği vatanı olunca Elif'e de acımazdı o ayrı, ama bu dünya da tek hayali kız çocuğu babası olmak olan Albay bu hayalini Elif ile gerçekleştirmişti.

" Bizimkilerle tanıştınız değil mi?"

" Sizinkileri benimsemişsin bakıyorum onlar da seni benimsemiş bu bir ayda başından ayrılmadılar hayırdır insanlardan vebalıymış gibi uzak dururdun"

" Artık hayatı akışına bırakma kararı aldım hiç bir şeyden çekinmeden dilediğim gibi yaşamak istiyorum"

" Sonun da dediğime geldim demek ben sana çok dedim hayatı kaçıyorsun diye ama dinlemedin ne değiştirdi fikrini"

" Bir şey değiştirmedi dönüp geriye baktığım da hayatımı bir olaya bağladığımı fark ettim o geceden sonra hayatımın en güzel yıllarını ot gibi geçirmiştim. Hiç güzel bir şey yaşanmamış bunu fark ettim"

" Yaşanmamış değil yaşanmasına izin vermedin. Şimdiye torunlarım olabilirdi aptal"

" Yaa ben sizi düşündüm ama genç yaşta dede mi olurmuş dede dediğin yetmiş seksen yaşın da olur"

" Siz demeyi bırak kimse yok burda"

" Dilim alışır diye korkuyorum yoksa oho"

Konuşmalarını çalan kapı bölmüştü.

DİŞİ KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin