DİŞİ KURT

Bölüm 35

Yeni bölüm sizler ile lütfen oy atıp  yorum yapmayı unutmayın

Durmadan akan yaşlarını elinin tersi ile sildi. Bunun bir çözüm olmadığını anladığında arabasını kenara çekip durdurdu.

Gerçekten abisinin dediği gibi sevilmeye layık biri değil di. Sevilecek insan olsaydı Cihangir eski nişanlısının yüzüğü ile kendisine evlilik teklifi etmezdi değil mi?

Hazırlanan mekan yapılan düzenlemeler  Cihangir'in konuşması çok değilse bile bir nebze olsa yumuşatmıştı onu ama o yüzük Eslem'in yüzüğüydü. Daha önce Eslem'in parmağında defalarca gördüğü yüzüktü.

Gerçekten bu kadar basit miydi Cihangir için gerçekten bu kadar değersiz miydi.

Kendisini biraz sakinleştirdikten sonra abisinin evinin yolunu tuttu. Şu an ona iyi gelebilecek tek kişi Ecem'di.

Elif'in ardından masaya çöküp kalan Cihangir ise hayal kırıklığı ile bakıyordu önündeki masaya yüzük kutusuna.

Hani seviyordu Elif onu ne olmuştu şimdi. " Yok yok konuşmadan çözülmez bu"  deyip cebinden bir miktar para çıkarıp masaya koydu.

Eline aldığı yüzük kutusu ise onu şaşkına çevirdi. Bu Elif için aldığı yüzük değildi.

Şansına söve söve restorandan ayrılırken bunun nasıl olduğunu düşünüyordu. O yüzüğü annesine verdiğine adı kadar emindi.

Eslem'in üstünden çıkanlar Cihangir'e verilmişti. Kendisi almayı kabul etmese de annesi kendilerine ait olanları almıştı bunların içinde tek taş yüzük ve alyans da vardı.

Çok net hatırlıyordu. " Ne yapacaksın anne onları at gitsin" demişti.

" Olur mu oğlum böyle bir beladan kurtulduğumuz için fakire fukaraya dağıtacağım parasını" demişti annesi de, tek derdi Eslem'den kurtulmak olduğu için üstünde durmamıştı.

Arabasına binip evinin yolunu tuttu. Bu işin altında annesi  vardı. Buna emindi.

Başta Elif'i istemediğini söyleyip hemen sonra kabul etmesi tuhaftı zaten annesi dediğim dedik biriydi.

Evinin kapısını çaldığında  annesi onu güler yüzle karşılamıştı.

" Oğlum ne çabuk geldin böyle, bir şey mi oldu? Kabul etti mi kız teklifini düğünü ne zaman yapacağız?" diye ardı ardına sıraladı sorularını.

Cebinde ki yüzüğü çıkarıp annesine uzattı. " Sen yaptın değil mi anne?"

" Ne yapmışım oğlum anlamadım?"

" Anne" dedi Cihangir ilk kez annesinin karşısında en zayıf hâli ile duruyordu.

" Niye yaptın  anne  yüzüğü değiştirince eline geçti?"

Bir şey bilmiyormuş tavırlarında olan Kader hanımın suratı değişti bir anda demek ki istediğine ulaşmıştı.

" Sana o kızı gelin olarak istemediğimi söyledim mecbur bırakmasaydın yapmazdım. Hah bir de ayağına kadar götürüp özür dilettirdin bana, biliyorsun ki bir şeyi istemiyorsam istemiyorumdur" dedi yaptığında haklı olduğunu savunarak.

Yaslandığı duvarın dibine oturdu Cihangir

" Beni doğurmuş olman hayatımı mahfetme hakkı mı veriyor sana? Ha anne bu yaşıma geldim bir kere olsun sana of demedim, bir dediğini iki etmedim."

İçinde kopan fırtınaya rağmen çok sakindi fazlası ile sakin.

" Seni bu yaşa getirene kadar neler çektim ben tabi ki hakkım var , o kız bizim ailemize layık değil"