Bölüm 29

1.5K 81 0
                                    

Ertesi gün Elif Şevval ile konuşup yiğenini görmek için çıktı evden marketten bir kaç abur cubur alıp yola koyuldu.

Binaya girecekken biri durdurdu onu Melis'ti bu.

" Sevgili ikizim ne güzel bir sürpriz bu uzun zaman oldu görüşemedik" dedi pişkince.

Konuşmak istemeyen Elif yoluna devam etmek istese de Melis'in bırakmaya niyeti yoktu.

" Dur bi ikiz ya ne güzel konuşuyoruz burda"

" Çekil şurdan Melis"

" A aa neden meslekten atılma ihtimalin varmış ne kadar üzüldüğümü söyleyecektim oysa" dedi yüzünde söylediklerine tezat bir gülümseme mevcuttu.

" Vah vah üzüntüden  çökmüşsün" dedi Elif de aynı alaylı tarzda.

" Sana acıyorum biliyor musun hâlâ anlamamışsın ama sen yalnız kalmaya mahkumsun senin yerinde olsam.." deyip bir süre sustu sonra işaret parmağını Elif'in şakağına bastırdı." Kafama sıkardım yani sonuçta bir halta yaradığın yok etrafında seni seven kimse yok"

Elif sinirle savurdu Melis'in elin" işine bak çıkma bir daha karşıma yaptıkların yetmemiş gibi hangi yüzle konuşabiliyorsun ya sen"

" Ne yapmışım ki ben, hiç bir şey asıl sen ailemin tüm sevgisi senin olsun diye çabaladın bende gerekeni yaptım."

" Aileni tepe tepe kullanabilirsin yeter ki bir daha karşıma çıkmayın çekil şimdi yolumdan"

Elif arkasını dönüp gittiğinde bile Melis söyleniyordu.

" Ezik zavallı" dediğini duydu en son takmamaya çalıştı ama bu o kadar da kolay değildi işte.

" Allah senin de ailenin de belasını versin" diye homurdandı.

Geldi mi her şey üst üste geliyordu zaten

Ona kapıyı açan yiğeni ile yüzünde güller açarken kulaklarında Melis'in sözleri çıkıyordu.

" Hala'cığım" dedi Ecem sevinçle.

" Hoş geldin ne getirdin bana"

" Kızım ayıp ama bırak bir halan içeri girsin " dedi Şevval kızı halasını görünce her şeyi unutuyor du.

" Hoş geldin Elif'ciğim geç hadi kapıda kalma"

" Hoş buldum yenge nasılsın bakyım ufaklık nasıl yormuyor değil mi seni"

" İyiyim şükür ufaklık sakin baya, ablası gibi zıpır değil"

" Anne ben zıpır değilim" dedi Ecem biraz düşündükten sonra" zıpır ne ki" dedi bu sefer.

" Boş ver onu hadi bırak halanı da içeri geçelim" dedi hâlâ Elif'e yapışan Ecem'e.

Ecem önden koşup salona girerken " Melis bir şey mi dedi sana moralin bozuk" dedi Şevval

" Hı"

" Camdan gördüm konuştuğunuzu ne dedi de canını sıktı"

" Yok bir şey ya öyle saçmaladı işte"

" Öyle diyorsan"

" Öyle öyle, boşver onu da çay yok mu ya"

" Olmaz mı be gel de iki dedikodu yapalım"

" Ay tövbe de yenge ben dedikodudan ne anlarım"

Sohbet eşliğinde çaylarını içtiler yiğeni ile bol bol vakit geçirdi. Ali'nin emanetini ulaştırmak için Trabzon'a gideceğinden kalktı Elif

DİŞİ KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin