GRUBUN YENİ ÜYESİ

BÜYÜLÜ BİR GÜN

Telefon hala açıktı babam tekrar konuşmaya başladı.

"Buse ablan Türkiye'ye geldi kızım, sen nasılsın" dedi.

"İyiyim baba evdeyim ders çalıştım şimdi de biraz televizyon izliyorum" hayır baba kusursuz bir insanın yanında büyülendim.

"Tamam o zaman kızım bir sorun olursa beni ara tamammı" dedi.bende tamam dedim ve telefonu kapattım.

Jimin hala beni izliyordu, tabi izler ben telefonda babamla Türkçe konuştum nereden anlasın benim ne yaptığımı.

Hemen Korece bir şekilde "üzür dilerim babamdı telefonu açmam gerekiyordu.

Jimin konuşmaya başladı.

"Sen Türk müsün?"

"Ş-şey evet" neden buna bu kadar şaşırıyorsun.

Jimin tam bir soru daha soracakken bir kadınla beraber BTS üyeler girdi.

"Jimin makgözümüz geldi" dedi Jungkook.

"Peki bu kim dedi" Namjoon.

Hepside şaşkınlık içindeydi. Haklılardı da.

"Jimin makyajın gerçekten güzel olmuş" diye bağırdı J hope.

"Herhalde odaları karıştırdı bu makgöz bırakın gitsin" dedi yeni gelen makgöz.

Ben yavaş yavaş kapıya ilerliyordum.

"O kız Türk" diye bağırdı. Hiç bir şey demeden odadan çıktım koşarak geldiğim yoldan çıkarak gittim eve gitmek istiyordum ama konserde de vakit geçirmek istiyordum.

Öylede yapmalıyım elimde biletimde vardı o kadar para vermiştim sonuçta.

Konser anonsu yapıldı yarım saate başlayacaktı hemen o salona gittim bu sefer yanlış odaya falan gitmemiştim de.

Ortam çok kalabalıktı anlaşılan BTS'in çok hayranı vardı bunu zaten biliyordum onlar gerçekten mükemmellerdi.

Sahnede kocaman bir kapı açılmıştı. En önden RM geliyordu arkasından da diğer üyeler ve onların arkasından da dansçılar.

Bi an herkes ellerindeki BTS bombalarını kaldırıp sallamaya başlamıştı ama benim elimde yoktu en önlerdeydim ve benim elimde olmadığı çok belli oluyordu.

Çok utanmıştım keşke benimde elimde olsaydı ama benim ona yetecek kadar param yoktu.

Üyelerin de ellerinde BTS bombasından vardı ama Jimin'in elinde iki taneydi. Mikrofonu ağzına tuttu ve "birazdan bu elimdeki BTS bombalarından birisi sizin olacak acaba bu şansı kişi kim olacaktı"

Ben kendi şansının çok kötü olduğunu biliyordum yani benim olamayacaktı bu yüzden heveslenmeye de gerek yoktu.

Jimin sahnenin benim bulunduğum tarafa doğru geliyordu nedense içimi bir heyecan kaplamıştı.

Jimin tam önümdeydi bu gün onları görmüştüm ama ben hala heyecanlıydım.

Jimin tam benim önümde eğildi ve elindekini bana uzattı. Ne bu bir rüyamıydı yoksa. Tepkisizdim elindekini büyük bir zevkle aldım sanırım bütün şansımı şu an kullanmıştım.

Jimin "al bakalım küçük hanım bı senin" dedi.

Ve kulağıma biraz daha eğilip "al bakalım Türkiye'ye gidince baktıkça beni hatırlarsın" dedi.

Gerçekten kalbimin yerinden çıkmasına saniyeler kalmıştı.