GELEMEM

127 7 0
                                    

Gene bir okul günüydü hemen hazırlandım ve okula gittim.

Sınıfa girdiğimde sınıfta Minju ve çete gibi dolaştığı arkadaşları vardı. Onlara aldırmadan sırama oturdum.

"Merhaba Buse çıkışta bir yerlere gideceğiz bizimle gelsene"dedi.

"Olur"dedim. Bu benim için bir fırsattı hem arkadaş çevremi genişletmiş olurum hem de Kore'yi öğrenmiş olurum.

Ders bitti. Minju yanıma geldi "hadi gidelim"dedi. Gerçekten bana iyi davranıyordu benimle ilk konuştuğundan garipti ama şimdi samimi davranıyordu.

"Tamam"dedim Minju koluma girdi.

"Şimdi seni harika bir yere götüreceğiz"dedi. Merak etmiştim umarım bu gece eğlenebilirdim çünkü bu sıralar kafam çok karışıktı.

Bir süre yürüdük...

"İşte geldik"dedi Minju. Beni garip bir yere getirmişti. İçeri doğru girdik burası bir bardı.

İçeri geçtik ve bir yere oturduk hava kararmıştı. Şuradan kalkıp gitsem kayıp olurdum bu yüzden Minju'nun yanından ayrılamazdım.

Saat gece 12 olmuştu Minju'ya gidelim desem de beni çok aldırmamıştı.

Minju sarhoş olmuştu elindekini bana uzatıp "bence iç" dedi.

"Hayır ben içki kullanmıyorum"dedim. Bı an Minju'nun arkadaşları bağırmaya başladı "iç iç iç"diye.

O kadar bağırıp ısrar ediyorlardı ki onları susturmak için bir yudum aldım gerçekten iğrenç bir tattı. Minju daha çok ısrar etti ve ana bir bardağı icirmişti bile.

Dayanıksız bir bünyem olduğu için hemen kendimden geçmiştim bile.

Bir süre sonra Minju ve arkadaşlarını yanımda göremedim. Hemen etrafına bakınmaya başladım ama hiç bir yerde yoklardı. Ne yani beni burada mı unutmuşları? Yoksa bilerek mi burada bırakmışlardı?

Bi adam yanıma geldi ve oturdu sarhoştu. Bu adamı daha önce Minju'nun yanında görmüştüm bir şeyler konuşuyorlardı.

Adam konuşmaya başladı "naber güzellik"dedi.

Ne güzellik mi bu konuşmanın sonu hiç iyi yerlere gitmeyecekti, bunu tahmin edebiliyordum.

Hemen adamın yanından kalktım tam kapıdan çıkacakken bir adama çarptım  elinde telefonu vardı yere düşmüştü ve paramparça olmuştu.

"Hey sen ne yaptığını sanıyorsun"dedi.

"Ş-şey ben ö-özür dilerim"

"Seni velet telefonum paramparça, oldu napıcam ben şimdi"adam sinirlenmişe benziyordu.

"Gerçekten özür dilerim"

"Özür mü?"dedi adam alaycı bir şekilde bileğimi sıktı gerçekten canım çok acıyordu. Bu telefon ne kadar pahalı senin haberin var mı?"dedi.

"Gerçekten özür dilerim size parasını öderim gerçekten. Lütfen gitmeme izin verin" Gözlerim dolmuştu.

Adam beni baştan sona süzdü ve pi pi sırıtarak "aslında paraya gerek yok başka şekilde de özrünü kabul edebilirim"dedi ve bana yaklaşmaya başladı. Adamın amacını anlamıştım ve korkmuştum. Hemen karnıma diz kapağımı geçirdim ve arkama bakmadan o mekandan osarak çıktım.

Artık dayanamayıp ağlamaya başladım. Eve nereden gideceğimi de bilmiyordum buradan takside geçmiyordu. Hemen aklıma Jimin geldi tek arayabileceğim kişi oydu hemen telefonumu çıkarttım ve onu aradım. Dördüncü çalışınca sonra açtı.

"Alo Jimin"

"Alo"

"Jimin beni almaya gelebilir misin?"

"Buse şu anda hiç müsait değilim aslında"

"Ama Jimi-" "Dıııt dıııt" cümleni tamamlayamadan telefonu kapatmıştı.

Ne yapacaktım şimdi gideceğim yolu hiç bilmiyordum. Gözlerimden hala yaş akıyordu. Arkamdan birinin bağırdığını duydum hemen arkamı döndüğümde bana koşarak geliyordu bu bu bu o adamdı çarptığım adamdı beni bulmuştu.

Hemen koşmaya başladım. Gözlerimden daha çok yaş akmaya başladı.

Koşarken bir sertliğe çarptım bağırmaya başladım "aaaaa" elini ağzıma götürdü "şşşş"dedi.

Hemen kafamı kaldırıp yüzüne baktım bu Woojin'di.

Bağırmana gerek yok korkma benim" dedi.

He!en ona sarıldım "teşekkür ederim teşekkür ederim teşekkür ederim"diyordum. Korkudan aynı şeyleri tekrarlıyordum.

"Noluyo Buse iyimisin"

"B-ben"

"Tamam anladım, sen korkmuşsun noldu peki"

"Peşimdeler peşimdeler"

"Kim"

"Adamlar"

"Buse her şeyi baştan anlatır mısın?"

"Bizim sınıftaki Minju beni bir yere davet etti bende gittim sonra beni bırakıp gitti so-"Beni susturdu.

"Tamam anladım devamını anlatmana gerek yok"dedi ve tekrar konuşmaya başladı "o kızı hiç gözüm tutmamıştı bence sende güvenme"

"Bundan sonra bende güvenmem zaten"bunları konuşurken hala ağlıyordum ama Woojin'e tekrardan borçlanmıştım.

Woojin'in arabasına bindik adresimi söyledim ve beni eve götürdü yol boyu tek kelime etmemiştim.

Kapının orada beni bıraktı bende hemen içeri girdim. Hemen yatağıma yattım yorulmuş ve korkmuştum. Aklıma Jimin geldi ben onun için ölmeye bile razıyım ama o beni sadece almaya bile gelmemişti ya Woojin olmasaydı sonumu bile düşünmek istemiyorum aynı zamanda Jimin yüzünden sinirliydimde.

Bi an ayağım sızladı. Ayağıma baktığımda çorabın kan olmuştu. Hemen çorabını çıkarttım. Ayağım derin bir şekilde çizilmiş ti ama bu ne zaman olmuştu ki anlaşılan korkudan ayağımı çizdiğimi farketmemiştim.

Evde ayağım için ilk yardım malzemesi yoktu en son Jimin için kullanmıştım. Ah Jimin'in ismini duydukça sinirleniyordum ama ona da hak vermeli ne de olsa daha tam tanımadığı birisini neden kurtarsın ki.

Ayağıma temiz bir çorap giydim ve yatağıma tekrar yattım.

Tam gözlerimi kapatacağım ki bileğimi fark ettim. Bi bu eksikti adamın sıktığı yer morarmıştı. Acaba bu gün başka acımayan yerim kalmış mıydı.

Yorganı mı üzerime çektim ve gözlerimi kapattım.

GRUBUN YENİ ÜYESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin