GRUBUN YENİ ÜYESİ

SEVGİLİ

İşten çıktım. Aslında çalışmak güzel bir şey ama sevmediğini bir insanı gördüğünüzde moraliniz yerle bir oluyor.

Ama ben moralimi yüksek tutmalıydım. Bu gün Woojin ile bir yemeğimiz var.

Hemen eve gittim ve giyeceğim elbiseyi seçmeye başladım.

Aslında bir akşam yemeği için hiç uygun elbisem yoktu.

Tam normal bir şeyler giyecekken gardırobun arkasında bir elbise farkettim.

Elime aldım. Bu elbiseyi hatırladım bunu heves edipte gitmediğim balo için almıştım. Aslında bu elbise oldukça güzeldi bunu giyebilirim.

Hızlıca hazırlandım.

Güzel olmuştum. Normalde kendimi hiç öven bir insan değilimdir.

Şu anda annem beni böyle görseydi "ahh maşallah benim kızıma. Nazar değmesin"derdi.

Kapı çaldı hemen kapıya koştum. Gelen Woojin'di. Bni bir süzdü ve.

"Waaoow"dedi.

Gülümsedim ve utandım.

"Hadi gidelim"dedim.

"N-ne?"

"Ee yemeğe gidiyoruz ya"çocuğun dili takılmıştı. Ağzı açık bana bakıyordu.

Kendine geldi ve"Hadi gidelim"dedi. Koluma girdi ve evden çıktık.

"Ee nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz"

"Tamam"dedim heyecanlı bir sesle.

Arabaya bindik.

  ...

Ben telefonuma bakıyordum. Farketmeden araba durmuş. Woojin "hadi inelim"dediğinde farkettim.

Hemen arabadan indim. Bayağı lüks bir yere benziyordu. Woojin gene koluma girdi. Sevgili gibi duruyorduk bundan biraz rahatsız oluyorum ama onu kırmamak için söylemiyorum.

Restorana girdik gerçekten de lüks bir yer di.

Woojin görevliyle küçük bir konuşma yaptıktan sonra masamıza yöneldik.

Woojin benim için sandalyemi çekti gerçekten de kibar ve yakışıklı bir çocuk. Ama benim tarzım değil.

Hemen bir garson geldi ve siparişlerimizi aldı.

Woojin bana baktı ve

"Seni tanıdıkça güzelliğini farkediyorum"dedi.

"Anlayamadım"

"Yemeğe çıkmasak senin bu kadar güzel olduğunu bilmeyecektim"

"Bilmem o kadar da güzel değilim bence koskoca Kore'de benden daha güzelleri de var"

"Evet belki senden güzelleri var ama senden başka yok"bu çocuk bana yürüyor mu yoksa bana mı öyle geliyor.

Cevap vermedim. Yemeklerimiz geldi ve yemeye başladık.

Tam çatalı ağzıma götürecekken omzumda bir el hissettim. Korkudan elimdeki çatalı tabağa düşürdüm.

"Selam gençler"dedi arkamdaki ses.

Hemen arkama baktım. Ahh tanrım bu Minju ve ve daha da kötüsü Jimin'di ikisi de buradaydı.

"Selam"dedi Woojin.

Minju hemen bizim masamıza oturdu ve "gel sevgilim"dedi. Minju tekrar konuştu"Ahh kusura bakmayın sizin de yemeğinizi ortak olduk"dedi küstah bir şekilde.

Aman zaten onu gördükten sonra yemek mahvolmuştu.

"Yok sorun yok"dedi Woojin. Ama o da hiç memnun değildi bu durumdan.

"Sizin mükemmel bir çift olacağınızı biliyordum"dedi Minju.

"Ne"

"Ne"

"Ne"
Woojin Jimin le aynı anda aynı tepkiyi verdik.

"H-hayır hayır biz sadece arkadaşız"dedim.

"Aynen"dedi Woojin'de.

"Ah saklamanızı gerek yok ben anladım"dedi. Off bide bununla uğraş.

Jimin bana gözlerini çevirmiş bana dik dik bakıyordu. Sanki 'minju haklı mı?'diye soruyordu gözleriyle.

Tam masada bir sessizlik oluşmutu ki Minju tekrar konuşmaya başladı.

"Bakın size ne diyeceğim"dedi.

"Neymiş"dedim sert bir şekilde.

"Kore'de gençler arasında yılın Romeo'su ve Juliet'i seçim balosu var biz Jimin ile ona katılacağız sizde katılın net biz secileceğiz ama hem bundan sonra dörtlü olarak takılırız"dedi.

"Aa evet o baloyu duymuştum"dedi Woojin.

"Ah sevgilim onlar sevgili olmadıklarını söylediler ya katılmaz lar ki"dedi Jimin.

Ne buna Jimin karar vermeyecek herhalde değil mi?

"Yoo biz katılacağız aslında"dedi Woojin'e bakarak. O da şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.

"Güzel"dedi Minju ve yemeğine başladı.

"Ee siz hep buralarda mı yemek yiyorsunuz?"dedi Minju.

"Sevgilim buralar lüks yerler onlar buralarda çok takılamazlar"dedi Jimin. Sırıtarak Woojin'e baktı.

"Yoo aslında biz hep buralarda yeriz"dedim. Buraya ilk kez geliyorum. Ama kendimi böyle demek mecburiyetinde buldum.

"Ee ne zamandan beri sevgilisinin. Sen en son Türkiye'ye kaçmıştın ay pardon kitmiştin"dedi Minju.

Bu kız neyin peşinde ya ona sevgili olmadığımızı söyledik.

"Minju onlar sevgili değiller ki"dedi Jimin. Niye her şeye atlıyo bu.

Ama onu ters düşürmek istiyordum bu yüzden hemen cevap verdim.

"Aslında yani. Hem bu balo işi bizi birbirimize daha da yekınlaştıracak"dedim ve Woojin'e bakıyordum. Ben ne diyordum böyle kendi dediklerime ben bile inanamadım.

Ortalıkta bir sessizlik oldu ve herkes yemeğine başladı.