JİMİN İÇİN

173 10 0
                                    

Adamla anlaşma yaptıktan sonra oradan ayrıldım.

Yürüyordum hava kararmıştı, uzun, taşlı bir yolda yürüyordum hala Jimin'e bunu nasıl yaptığımı bilmiyordum ben ben Jimin için canımı vermeye hazırdım ama onu üzerek ölemem başka bir yol bulmalıyım derken karanlığın ortasından bir ışık farkettim ağlamaktan gözlerim düzgün bir şekilde göremiyordu kulaklarım kendini kapatmıştı derken ışık yakınlaştı bir ses gelmeye başladı bu bu ses tren sesiydi.

Üzerime gelen bir tren..!

         <~>
Gözlerimi zorla da olsa açabilmiştim ama neredeydim ben

"N-neredeyim ben"

Yanımdaki koltuktan birisi konuştu "sakin olun hastanede siniz"dedi.

Kim olduğunu anlayabilmek için kafamı çevirdiğimde yanımda benim yaşlarımda uzun boylu beyaz tenli kahverengi uzun saçlı bir adam vardı.

"Ah kusura bakmayın kendimi tanıtmayı unuttum ben Woojin"

Hala şaşkındım bu kimdi ve ben neden buradayım.

"Ben nasıl geldim "dedim şaşkın bir sesle.

"Sizi buraya ben getirdim"

"Peki neden"

"Ormanın otaraflara kamp yapmak için gitmiştim çadırımı kurmadan etrafa bakmak istedim ormanın diğer ucuna geldiğimde de törenin geldiğini gördüm önünde de siz vardınız o an kendiniz de değildiniz hareket bile etmiyordunuz bende sizi tiren gelmeden rayların dan kurtardım iyi gözükmüyordunuz bu yüzdende hastaneye getirdim"dedi.

"Gerçekten çok teşekkür ederim. Size borçluyum"dedim.

"Ah sorun yok önemli olan sizin sağlığınız ama iyileşince birlikte bir yemek yiyebiliriz"dedi hafif gülümseyerek.

"T-tabi"

"Telefonunuzdan kimi aramam gerektiğini bilemedim bende Jimin yazan numarayı aradım. Aslında ailenizi arıyacaktım ama panik yapmasınlar diye aramadım isterseniz bir arayın"

"Y-yok, yani onlara da telaşlandırmayalım" birde aileme haber verip kendime dert ekleyemem derken aklıma gene jimin geldi onun arkasından bir kötü adamla anlaşmıştım ve o bana bu işe bulaşmamamı söylemişti.

"Pekala"dedi Woojin. Hızlı adımlarla içeri Jimin girdi belliki o da benim için korkmuştu.

"Buse iyimisin"bi an yanımdaki Woojin'e bakmaya başladı.

"Evet iyiyim merak edecek bir şey yok"

İçeri hemşire girdi ve "evet artık eve gidebilirsiniz herşey tamam"dedi.

Ayağa kalkmaya çalıştığım sırada koluma Woojin girdi anlam verememiştim ama yardım etmeye çalışıyordu. Hemen diğer kolumada Jimin'in girdiğini farkettim. İkiside birbirini süzüyordu. Her an bir kavga çıkıcakmış gibi geliyordu ama neden.

Hemen kollarımı iki taraftan da çektim ve "gerek yok ben yürüyebilir im"dedim.

Hastane çıkışına geldik. Woojin'e tekrardan teşekkür ettim.

"Teşekküre gerek yok ama yemek sözünü unutmadım"dedi Woojin ve gülümsedi bende gülümsedim samimi ve iyi bir çocuğa benziyordu.

Jimin olaylardan habersiz bizi izliyordu.

Woojin ile ayrıldıktan sonra Jimin ile yürümeye başladık. Ben kendi düşüncelerimle baş başaydım. Her zamanki gibi düşünüyordum ama bu sefer kendi hayatım ile ilgili bir karar almıyordum bu sefer Jimin ile ilgili karar alıyordum.

Ne yapmalıyım ya onu kendime aşık edip kalbini acıtacaktım yada kendi hayatına son verilecekti.

Sesli düşünür bir şekilde"bulduuum"diye bağırdım. Jimin ile sessizliğimiz bozulmuştu bana garip bakıyordu.

"Neyi buldun"dedi.

Ah salak Buse oldu olacak her şeyi sesli düşünseydin.

"Ee ş-şey ben ben kendimi dansta nasıl geliştireceği buldum"

"Hım anladım" dedi Jimin umursamaz bir sesle.

Jimin gerçekten beni önemsemiyordu hatta belki benden nefret ediyordu. Ama bu şu anda benim çok umrumda değildi. Ne kadar benim idolüm olsa bile bu nefreti sayesinde canı yanmayacaktı.

Kendi kafamda bir plan yapmıştım. Jimin kendime aşık etmek yerine kendimden soğutacağım ama bunu anlaşma yaptığım adam bilmeyecek. Ben bunları düşünürken Jimin'in sesiyle kendime geldim.

"Buse Busee"

İrkilerek "e-fendim"

"Sen iyimisin"dedi.

Normal davranmaya çalışıyordum düşünceli olduğumu belli etmemeye çalışıyordum ama belliki anlamış.

Gülümsemeye çalışarak "e-evet iyiyim Jimin sen nasılsın"dedim.

Yüzü ciddi duruyordu "Buse orada ne işin vardı"dedi.

"Nerede"

"Issız bir oramanda yalnız ne işin vardı"diye sordu. Ah Jimin ikinci iş olarak dedektiflik yapmalısın.

Evet Jimin'i kendimden soğutma operasyonuna başlıyoruz. Dediğim şeye ben bile inanamamıştım 'jimini kendimden soğutmak mı?' hayatım boyunca onlarla tanışmak istedim onlarla arkadaş olmak istedim ama şimdi bu fırsatı kendim yok edicem yani etmem gerek JİMİN İÇİN.

Jimin sorusunu tekrarladı "Buse orada ne işin vardı"

"Sanane Jimin ben sana hesap vermek zorunda mıyım?"dedim bu cümleyi kurarken kalbimden bir parça eksiliyordu. Onu kırmaktanda korkuyordum.

"Ne"verdiğim cevaba şaşırmıştı Jimin ama onun için yapıyordum.

"Jimin bak ben artık reşit bir insanım kimseye hesap vermek zorunda değilim hem sen benim annem misin, babammısın heh yada sevgilim falan mı"ah bu gerçekten çok ağır olmuştu.

Jimin bana garip bakıyordu hemde çok garip sanki karşısındaki yani ben deliymişim gibi bakıyordu.

"Tamam Buse sen bilirsin ben sadece sordum ne de olsa senin ne annenim ne babanım nede sevgilin değil im"

Sesi yüksekti bana gerçekten kızmıştı ama bunu onun için yapıyordum.

GRUBUN YENİ ÜYESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin