Bu gün büyük gündü balo günüydü. Ama benim içimde kötü bir his vardı.
Ben hemen yataktan fırladım birazdan Woojin, Minju ve Jimin beni almaya gelecekler di.
Elbisemi giymek için çok heyecanlıydım. Minju'nun elbisesinden kat ve kat güzeldi o kesin.
Hemen bir şeyler yedim telefonum çaldı arayan Woojin'di.
"Alo"dedim.
"Alo Buse ben biraz geç geleceğim ama merak etme olur mu?"dedi.
"Tamam. Bir sorun mu var Woojin?"
"Şey büyük annem rahatsızlanmış onu hastaneye getirdim.Merak edecek birşey yok"
"Ha tamam geçmiş olsun"
"Teşekkürler"
Telefonu kapattım ve hemen odama çıktım. Aslında Woojin geç gelecekti bende mi geç giyinsem. Yok yok ben giyiniyim.
Gardolaptan elbisemi çıkarttım. Çok güzeldi. Şu ana kadar en beğenerek aldığım elbise bu.
Hemen giydim yani zor oldu ama. Arkasındaki fermuarı farkettim.
Çekmeye çalışırken. 'ahh' etimi fermuara sıkıştırdım. Çok canım yandı. Şimdi ben nasıl çekicem bu fermuarı.
Tam oflarken kapı çaldı. Minju ile Jimin gelmiş olmalılar. Elbisemin arkasını tutarak aşağı indim. Utanarak kapıyı açtım. Sadece Jimin vardı ve telefondan kafasını kaldırmıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ee Minju nerede?"dedim.
"Ne?"
"Minju nerede beraber gelmeyecek miydiniz?"
"Haa Minju. O biraz gecikecekmiş balo salonuna kendi geçecek"
"Bu gün de herkesin işi çıkıyo"dedim ağzımın içinde.
"Ee senin sevgilin nerede"dedi alaycı bir şekilde.
"S-sevgilim he onun işi çıktı"
"Neyse hazırlan biz gidelim bari"dedi.
"Ş-şey ben"
"Noldu?"
"Ben elbisemin fermuarını çekemedim"
"Eee"dedi sırıtarak.
"Neyse ya ben hallederim sen içeri geç"dedim sinirli bir şekilde.
Jimin içeri girdi. Bende odama çıktım hemen saçımı ve makyajımı yaptım Juliet seçilmek gibi bir arzum yoktu ama o kadar insanın içinde güzel durmalıydım değil mi?
Elbisemin fermuarını hala çekemedim.
Odamın kapısı tıkladı.
"Buse hazırmısın çıkmamız lazım"bu ses Jimin'in sesiydi.
