YARALI JİMİN

212 10 1
                                    

Ben iznimin keyifini çıkarıyordum. İkinci günündeydim.
Önceden ne kadar rahat ve kolay hayatım vardı annem yemek yapıyordu babam çalışıyordu ve ben sadece okula gidiyordum.

Büyümek bunu gerektiriyor sanırım. Ama ailem beni televizyonda ya da başka yerde sahnedeyken görücek diye ödüm kopuyordu.

          <~>
Saat gece 1 olmuştu. Uyuyamamıştım yatakta dönüp duruyordum.

Biraz televizyon izlemek için aşağıya inmeye karar verdim. Odamdan çıkıp merdivenlerden indim. Aşağısı soğumuştu kafamı çevirdiğim de mutfaktaki camın açık olduğunu fark ettim.

Hemen kapatmak için cama yaklaştım. Bahçedeki sandalyede birisi oturuyordu. Ne bu da kim. Polisi mi arasam acaba.

Ya adam sadece dinlenmek için oturmuşsa. Ama çok saçma neden benim bahçemde otursun ki.

Gidip bakmaya karar verdim. Elime evde bulunan dün parçasını aldım ve dışarı çıktım.

Bahçedeki adama yaklaştım yaklaştım...

Hayır hayır bu olamaz. Elimdeki odun düştü.

B-bu Jimin ve her yeri kan içinde. Nolmuştu ona böyle gerçekten kötü bir durumda gözüküyordu.

Hemen eve almaya karar verdim. Ama nasıl taşıyacaktım. Uyandırmaya çalıştım ama faydası yoktu uyanmadı. Sırtıma almaya karar verdim.

Taşıması çok zor.

"Ah bu çocuk birde bana ağır diyor kendisinin ne kadar ağır olduğundan haberi yok sanırım.

İçeri getirdim ve koltuğa yatırdım aslında sırtımdan bi anda attım diyebiliriz.

İlk yardım çantamı getirdim hemen yüzündeki kanları sildim ve yaralarına krem sürdüm.

İyi gözüküyordu ama yaralarına dokunurken hiç uyanmamıştı ya bu çocuk kurşun geçirmez yada çok kötü durumda ve uyanamıyor.

Hastaneye götürmeliydim. Hemen yattığı yerden kaldırmaya karar verdim.

Tam kaldırırken bileğimden tuttu. Ahh tanrım gerçekten haklıyım bu çocukta bağımlılık yaptı benim bileğimden tutmak.

Beni kendine doğru çekti. O kadar yakındık ki nefesimizi dolduracağı kadar boşluk kaldı.

"Dur hastane olmaz"dedi.

"Ne hayır hastaneye gitmemiz lazım Jimin"

"Hayır eğer beni hastaneye götürürsen çocuklar her şeyi öğrenir"zor konuşuyordu.

Sabahki konuştuğumuz konudan bahsettiğini anlamıştım.

"Ama Jimin"

Parmağını dudaklarıma koydu ve "şşş senden sadece tek bir şey istiyorum, hastane olmaz"

"T-tamam"

Eğer hastaneye götüremiyorsam ona kendim bakmalıydım.

Üstü hem toz hemde kan olmuştu. Noldu bu çocuğa bu kadar.

Her yeri kirliydi duş alması gerekiyordu ama ben o kadar merdivenden nasıl çıkartacaktır ki sadece temiz elbiseler giydirebilirdim sabah kendine gelince de kendisi duş alabilir diye düşündüm.

Hemen koşarak odama gittim rahat ve geniş elbiseler sevdiğim için ona olacak elbiselerim de vardı. Elbiselerle beraber aşağı indiğimde Jimin'in gözleri aralanmıştı ama hala kendinde değildi.

İlk önce üzerindeki siwitini çıkarttım hiç te kolay olmadı. Şu an bir sapık gibi hissettim kendimi. Elimdeki tişörtü giydirmeye çalıştım ama zor oluyordu. Tam kollarından geçerken elimin kaslarına dokunduğunu fark ettim.

"Vaov gerçekten fotoğraftaki lerden bile güzelsin Jiminshi" gerçekten bundan etkilenmiştim çünkü kasları onun kusursuzluğuna kusursuzluk katıyordu.

Zor da olsa giydirmeye başarmıştım.

Ona bunu kim yaptı ve neden yaptı.

O bu haldeyken odama gidip uyuyamazdım baş ucundaki sandalyeyi yattığı koltuğun tam önüne getirdim ve üzerine oturdum.

GRUBUN YENİ ÜYESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin