"Eylüle hiçbir şey söyleme bırak son günleri mutlu geçsin" dedim. ve hemen o hastaneden ayrıldım
Yapamadım onun yanına gidemedim yine her zaman ki gibi aciz ve korkağın tekiydim. hiçbir şey yapamıyordum. onun yanına gidemezdim ki gidersem onu o halde görmeye dayanamazdım hep yaptığım gibi yine kaçacaktım. Sorunlarımdan, dertlerimden, aşkımdan kaçacaktım....
EYLÜLÜN ANLATIMIYLA
Ayaz gelip hiçbir şeyimin olmadığını hatta durumların iyiye gittiğini söyledi. Doktorun dediğine göre bir gece kalsam yeterliydi.
Açıkçası daha kötü bir şey varmış gibi hissediyordum sebepsizce herkes benimle ilgileniyor bana iyi davranmaya çalışıyorlardı.
"Demir nereye gitti" sanırım bu 50. Sorumdu
"Ay Eylül vallahi daraldım bunaldım yani kaç kere soracaksın daha bil-mi-yo-rum" dedi sevecen bir tavırla
"Çattık be bir soru da soramiyoruz" dedim
Almina Annem odaya girdiğinde elinde kağıtlar vardı. Yatağımın köşesine oturup
"Kızım müsait misin?"
Doğrularak "evet müsaitim ne oldu"
"Bak kızım hemen karar vermek zorunda değilsin ama biliyorsun ki ne olursa olsun seni hep çok sevdim yıllar sonra bulsam da sanki hep benimleydin. Tabi sende istersen senin resmi olarak da benim kızım olmanı istiyorum. Hayatın daha iyi devam edecek daha iyi imkanlar sunulacak sana" duraksadı "ve artık resmi olarak benim kızım olacaksın" dedi
"Ben..."
"Hemen cevap vermek zorunda hissetme kendini istediğin zaman imzalayıp dışarıdaki korumayla göndertirsin"
"T-tamam" dedim
Odadan çıktıktan sonra yine kendi düşüncelerimle baş başa kalmış ve nasıl bir karar vereceğimi düşünüyordum. bir karar vermek zorundaydım ama bu kararım sonucunda maalesef üzülen ve sevinenen taraf olacaktı beni büyüten kadına bunu yapabilir miydim?. ASLA. Ama bir yandan da istiyordum sanki.
Ayazla çok kısa bir sürede gerçek bir kardeş bağı kurabilmiştim. Ayaz için canımı bile verebilirdim. onun bana karşı düşüncelerini hiç sormadım. oda beni seviyordur. yani umarım.
nasıl bir karar vereceğimi düşünürken odama Ayaz girdi.
"napiyorsun. hadi hazırlan birazdan çıkabiliyor muşsun." dedi
"ayaz şuraya otururmusun seninle bir şey konuşmak istiyorum"
"tabi" dedi ve az önce annemin oturduğu yere oturdu
"annen az önce yanıma geldi ve resmi olarak kızı olmama için işlemlere başlamak istediğini söyledi." Dedim
duraksadı ardından "E ne güzel işte" ne bu kadar mı
"yani bilmiyorum bir yerim seninle ve annenle aynı soyadı taşımak gerçekten kardeş olmak istiyor. ama beni bu yaşa kadar getiren Anneme ihanet edecekmiş gibi hissediyorum. nasıl söylesem..." cümlemi tamamlamadan sözümü kesti
"inan bana aynı duyguları aylar önce Annen karşısında aynı duyguları yaşamıştım. beni büyüten kadına ihanet ederim diye kabul etmemiştim ama şimdi gerçek annemi tanıdıktan ve onunla defalarca buluştuktan sonra anlıyorum ki kabul etmeliydim. sende kabul et inan bana kimseyi düşünmeden yaşarsan daha mutlu olursun. ve inan bana senin soyadın ne olursa olsun sen benim kardeşimsin" dedi
"iyki varsın ayaz bu hayatta iyki tanımışım dediğim tek insansın." gözlerimin dolduğunu hissettmiştim. ve hiç istemediğim o şey gerçekleşti gözlerimden ilk damla süzülmüştü bile
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE HAYALLER
Teen FictionHer zaman bir umut vardır sözü eylüle çok anlamsız geliyor çünkü onun için hiçbir zaman umut yoktu.... genç yaşında yakalandığı hastalıkla yaşamaya çalışan Eylül etrafındakilerin teker teker ondan uzaklaştığına şahit oluyor. bazen düşmanımızdan dar...