5

4.8K 398 18
                                    

Umarım beğenerek okursunuz...

Kontrol edemedim.









Omega Prens hala öpücüğün etkisindeyken esen rüzgar ile ürpermiş ve kendine gelmişti. Üşümüştü. Tek bir yer dışında. Dakiklar önce Deltanın dudaklarını değdirdiği alnı alev alev yanıyordu.

Bu öpücüğün karşısında ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu Omega. Delta bir sevgi ile mi öpmüştü yoksa anlık gelişen bir olay mıydı. Deltadan net bir adım gelmeden yanlış bir şey yapmak istemiyordu. Burada misafirdi ve ne zaman gideceği ya da gitmeyeceği belli değildi. Burada kalması için bir sebebi yoktu. Ama gidecek bir yeride yoktu.

Hava esiyordu ama oturmaktan da sıkılmıştı. Buraya geldi geleli yaptığı tek şey oturmak, bir şeyler yemek ve yatmaktı. Kendi Krallığında olsa asla oturmaz, sarayı alt üst eder, ormanda saatlerce vakit geçirirdi. Ormana doğru yol alsa bir sorun olur muydu? Burada ormanın güvenli olup olmadığını bilmiyordu ve kendini tehlikeye atmak gibi bir niyeti de yoktu Omeganın. Şimdilik sarayda gezse daha güvenli olurdu. Krallığın ordusunun çalıştığı yere gitmek en cazip gelen şeydi şuanda. Askerlerin nizami bir şekilde yaptığı hareketler, Komutanın verdiği sert emirler ve askerlerin kılıçlar ile yaptıkları değişik hareketlere bayılıyordu.

Daha askerlerin çalıştığı yere metreler varken kılıçların sesini duyabiliyor ve içi kıpır kıpır oluyordu. Kılıç kullanmayı severdi ama kimse kullanmasına izin vermezdi. Herkes Omega olduğu gerekçesiyle böyle şeylere vücudunun alışık olmadığını ve zorlanacağını söyleyerek hevesini kırıyordu.

Sonunda geldiği alanın dışında bulunan oturma alanına ilerleyip oturdu ve askeri izlemeye başladı. İri yarı, heybetli ve korkunç görünen birçok asker vardı. Kokularından anladığı kadarıyla hepsi Alfaydı.

______

"Omega Prens Kim Taehyung'u odama çağırın!"

Delta sert sesi ile kapıda bekleyen Betaya emir verdiğinde sıkıntı ile arkasına yaslandı.

Aradan geçen birkaç dakikanın ardından kapı tıklatılmış ve Omega içeri girmişti. Önce Deltanın önünde saygı ile eğilmiş daha sonra da Deltanın eli ile gösterdiği yere oturdu.

"Beni emretmişsiniz.''

"Hwang Krallığı ile ilgili yeni bilgiler öğrendik."

Omega oturuşunu dikleştirdi ve tüm dikkatini Deltaya verdi.

"Sizi dinliyorum."

"Öğrendiğimize göre, köle tiraceti yaygın olan bir Krallık. Üstelik ülkenin Kralı evlenmek için birçok aday bakıyormuş. Seni oraya götürmek istemeleri şuan ki duruma bakılırsa bu iki sebepten biri. Ya seni satacak ve yüklü miktar para kazanacak ya da Kral ile izdivaç yapacaktın."

Omega duydukları ile bakışlarını boş duvara çevirdi. Satılmak ya da evlendirilmek için esir alınmıştı ama ya Krallığının başına gelenler... Bunun için koskoca Krallığın yıkılmasına gerek var mıydı? Kaçırılabilirdi. Gözünden birkaç damla yaş düştü Omeganın.

"Omega, iyi misin?"

"Ailem ve tüm halk sırf bu yüzden mi yok oldu?"

"Bunu bilemeyiz. Açıkta olan iki seçenek var ama bunun altında farklı bir olayın yattığını düşünüyorum."

"Eğer konu izdivaç ise gelip söylebilirlerdi. Ailemin ve halkın yok olmaması için ucunda ölümüm olsa da gider ve o Kral ile eşlenirdim."

Delta her ne kadar Omeganın bu düşüncesine gururlansa da konu başka biri ile eşlenme olunca içinde ki kurdun haretlendiğini hissediyordu.
Saatler önce omegayı öpmesi ile kurdu sakin ve mutluydu ta ki bu konuya gelene kadar. Omegayı kimseye vermezdi.

"Birşeyler oldu ve bitti. İyi veya kötü. Şuanda buradasın ve Krallığından hayatta kalan tek kişi sensin. Elimizden bir şey gelmez."

"Maalesef."

Omega konuştuktan sonra odaya çöken sessizlik ile bir süre baş başa kaldılar.
Delta, Omeganın durgunlaştığını anlamıştı ve konuyu dağıtması gerektiğini düşünüyordu.

"Sarayda hayat nasıl gidiyor, sıkılmıyorsun değil mi?"

Omega, Deltanın konuyu değiştirme çabasına gülümsedi.

"Aslında güzel. Tek sorun dışarı çıkamıyorum."

"Nasıl yani?"

"Kendi Krallığımda saatlerce ormanda gezerdim, sarayda olduğumda da asla oturmazdım. Çok hareketli bir hayatım vardı."

Delta, Omeganın sevimli sevimli anlatmasına güldü.

"Ormanda gezebilirsin. Oraya gittiğin için kimse seni sorgulamaz."

"O yüzden değil. Ormanın güvenli olup olmadığını bilmediğim için gitmek istemedim."

"Merak etme senin için yarın kontrol ettireceğim. "

"Teşekkürler."

Omega ve Delta bir süre daha hoş sohbetler ederek birkaç kurabiye ve çay içmişti. İkili her ne kadar fark etmesede bir birleri ile konuşurken flört etmiş ve bu durum en çok kurtlarını mutlu etmişti.

Sohbetin ve günün bitişi ise Omeganın oturduğu koltukta uyuyakalması ile son bulmuştu.














O ormanda neler olacak neler. Aklımda güzel şeyler var. Umarım onları kaleme dökebilirim.

Ama üzülerek şunu demeliyim ki bu fici yazarken gerçekten tıkanıyorum. Uzun zamandır bir bölüm atmadım ve atmam gerektiğini düşündüğüm için bunu yazdım. Çok fazla tekrar ve gereksiz detaylar olduğunun farkındayım lütfen mazur görün. Son günlerde gerçekten yoğun ve yorgunum. Bir çok yazım yanlışı yaptığımı düşünüyorum ama maalesef kontrol edemeyeceğim. Eğer daha sonra bölümü okuduğumda beğenmezsem büyük bir düzenleme yapacağım ama lütfen şimdilik beni affedin.

Umarım beğenerek okumuşsunuzdur...

Sizi seviyorum <4

𝑨𝒏𝒐𝒕𝒉𝒆𝒓 𝑳𝒐𝒗𝒆 𝑻𝒂𝒆𝑲𝒐𝒐𝒌 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin