"Yeni bir trajedi mi istiyorsun Felix?"
- 🗝 -
"F-Felix.."
"Evet, ta kendisi."
"Ama o bir klon değil."
"Farkettim, şimdi bir klonu olacak ama."
"Hayır ona dokunma!"
"Senin isteğinle mi oluyor gerizekalı herif? Bir kez buraya geldiyse bedel ödemek zorunda."
"Elbette benim isteğimle olacak, bu beden bana ait."
"Artık benim." Hyunjin kafasındaki sesle konuşurken Felix'in bedenini sertçe cama yapıştırdı ve onu aşağı itmeye hazırlandı, ancak o sırada içindeki kuvvetin kendini tutmasıyla yapamamıştı. "Sen niye uyandın ki şimdi gereksiz herif?!" Diye bağırdı. Ancak güç onu tutmaya devam etti.
"Çünkü şimdi tam vakti! Ona dokunmana izin vermeyeceğim!" Diye yankılandı kulaklarında, ardından kendi benliğini kaybetti, Felix'i bıraktı ve bağırdı yüzüne bakarak. "Şimdi git ve bir daha buraya dönme sakın! Çok iyi saklan ki o seni bulamasın, ben senin için geleceğim."
Felix genç adamın kendi kendine konuşmasına anlam verememişken, bir de gitmesini söyleyince arkasına bile bakmadan kaçmıştı oradan. Evde kalmaya korktuğu için otele gitmişti, aklından çıkmıyordu onun dedikleri. "İyi saklan ki o seni bulamasın, ben senin için geleceğim."
"O bulamasın, ben geleceğim. Çift kişilikli falan mı? Kendisiyle konuşup durdu." Yatağına uzanırken konuştu kendi kendine Felix. Hyunjin'in yüzü gözünün önünden gitmemişti. "Bakışları çok sertti, sanki bir başkasına bakıyor gibiydim."
O sırada aklına kapıda karşılaştığı diğer arkadaşları geldi. "Ama Jeongin ölmemiş miydi, çok farklı görünüyordu zaten. Peki Jisung, neden ölü gibiydi, onu hep enerjik hatırlıyordum. Woah Minho hyung da neydi öyle, beni öldürecek gibiydi. Her neyse hiç biri benim arkadaşlarıma benzemiyordu. Bugünü zihnimden silmeliyim."
Kapının çalmasıyla attı düşüncelerini ve ayağa kalkıp açtı kapıyı. Gelen kişi ablasıydı. İçeri girmesine izin verip, yatağına geri döndü. "Neredeyse 1 saat geçti, ölüm haberim gelse cenazeme de makyajını yapıp gelirsin, değil mi?"
"Evime gelmeni söyledim 30 kere, mesajıma bakmayınca hazırlandım. Otel köşelerinde ne işin var benim evim dururken?"
"Hayır, senin başını belaya sokmak istemiyorum, mesajda da anlattığım gibi, bu insanlar delirmiş."
"Anlıyorum. Ama bir düşünsene, o kişiyle daha önce çıktığını söyledin, bu iyi değil mi? Benzer bir şey yaşasaydım aynı bir çizgi romanın ana karakteri gibi hissederdim."
"Tamam, çizgi roman okumayı sevdiğini biliyorum ama biraz gerçekçi tepki versene, hem buna sevinmedim elbette, o beni asansörden aşağı attı, kırk ikinci kattan!"
"Daha gerçekçi ve anlattıklarına inanmayacak bir abla buluver o zaman. Her neyse, yani diyorsun ki 21 yıl önce o seni öldürdü ve sen de aynı genlerle tekrar dünyaya geldin."
"Öyle görünüyor."
"Buldum! Öldüğün zaman 21 yaşındaymışsın ve şimdi de 21 yaşındasın, aşağı düştüğün asansör de kırk ikinci kattaymışsın. O anahtar tekrar 21 yıl sonra doğum gününe konup hiç geri alınmadığına göre, kilit nokta düştüğün kattı, 42'den düştün ve şuan olman gereken yaş 42. O otel özel olmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
US AND THEY/ HYUNLIX
FanfictionYaşadığımız evren iki kişilik, sen, ben ve onlar ~milly