"Hwang Hyunjin, evine bile girmeyip oğlundan sadece 2 yaş büyük bir çocukla mı kırıştırıyorsun? Derhal bulun o çocuğu."
- 🗝 -
"
Ne yapıyorsunuz?!" Felix tam otele girerken 2 takım elbiseli adamın onu kollarından tutmasıyla panikle bağırmıştı. Ancak adamlar soğuk kanlılığını bozmadı. "Sizi bir süre misafir edeceğiz, zorluk çıkarmayın ve arkanıza yaslanın lütfen."
Felix daha çok bağırmadı çünkü gerilmişti, özellikle gerildiğinde sesini fazla çıkaramazdı. Onu bindirdikleri arabada elleriyle oynayarak gergince oturdu varana kadar.
Tekrar Chaeyoung'un çalıştığı şirkete gelmişlerdi ama şirkete gitmeden arkasındaki büyük restorana girmişlerdi. Bomboş salondaki en büyük masaya ilerlediler ve konuştu takım elbiselilerden biri. "Efendim, getirdik."
"Çekilebilirsiniz." Dedi uzun saçlı kadın, ardından arkasına dönüp gülümseyerek konuştu. "Otursana." Bu Lisa'ydı.
"Ahh beni çağıran siz miydiniz?" Dedi Felix ve çekingence oturdu onun hemen karşısına. Garip bir atmosfer vardı ve ikisinden biri konuşmazsa rahatsız hissedecekti Felix. Dolayısıyla tekrar kendi girdi lafa. "Beni neden çağırmıştınız?"
"Oğlumla yakınlaşmışsın galiba, ilk kez bir arkadaşı oluyor, nasıl biriyle yakınlaştığını görmek istedim."
"Ahh Jooyeon mu? Arkadaşlık denemez, sadece numaramı aldı. Yaşlarımız yakın olsa da benim akıl yaşım çok daha büyük, arkadaşlık değil yani bu."
"Belli göründüğünden daha olgun olduğun."
"Efendim?" Felix'in kaşlarını çatarak sorduğu soru ile Lisa ayağa kalktı ve arkasını dönüp masanın etrafında turlarken ekledi. "Hwang Hyunjin'i tanıyor musun?"
"Tanıyor sayılırım. Siz tanıyor musunuz?" Kaşlarını çattı Lisa, beklediği bir yanıt değildi. "Nasıl yani? Bu şirketin sahibi olduğunu bilmiyor musun?"
"Patron mu?"
"Cidden bilmiyorsun, para karşılığında yapmadın mı? Ne, cidden ilişkiniz mi var?"
"Efendim, Cidden anlamıyorum. Ne parası, ne ilişkisi?"
"Hwang Hyunjin dün gece neden senin odandaydı?" Lisa'nın elindeki değneği yere çarparak sorduğu soru ile tişörtünün eteklerini sıktı ve başını biraz eğip yanıtladı Felix. "Söyleyemem."
"Neden? Doğru öyleyse, aranızda bir şeyler geçti, değil mi?"
"Size söylemek zorunda değilim, değil mi?" Felix ayağa kalkıp, çıkışa yönelirken konuşunca, Lisa biraz sesini yükselterek ekledi. "Zorundasın! Sana bu soruyu herhangi biri olarak değil, onun 20 yıllık karısı olarak soruyorum çünkü."
Felix adımlarını durdurmuştu. Yumruğunu sıktı ve masaya geri dönüp ekledi donuk ifadesiyle. "Karısı mı?"
"Bilmiyor muydun? Odana alıp kim bilir neler yaptığın adam, bu sabah seni arkadaş belleyen oğlumun babasıydı. Lee Felix, asistanım senin ablanmış duyduğuma göre, onu çok seviyor musun?"
"Ablamın bu işle bir ilgisi yok."
"Ama ne yaparsın, hayat adil değil. Güçlü olan memnun değilse güçsüz olan hep ezilir, konuyla alakası olmasa dahi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
US AND THEY/ HYUNLIX
Fiksi PenggemarYaşadığımız evren iki kişilik, sen, ben ve onlar ~milly