"Pislik herif..."
- 🗝 -
Felix sabahlığını bir kenara fırlatıp kapıyı kitledi ve duşa kabine girip açtı ılık suyu. Yavaş yavaş bedenine çarpan vücut ısısından düşük olan su damlaları ürpermesine sebep olmuş, ama geri kaçmamıştı. Bunu yapıyordu çünkü zaten içi fazlasıyla ürpermişti, delirecekmiş gibi hissediyordu, belki de bu sinirdi, belki de kıskançlık, ama hissettiği şeyin bu olmasını istemiyordu. Belki soğuk su yüzünden üşürse ve gözlerini kapatıp sadece buna odaklanabilirse kalbindeki bu hissi unuturmuş gibi düşündü.
Nafileydi tabii, su buz gibi de olsa göğsü yanıyordu sanki. Kendine iyi olduğunu inandırmaya çalıştı, yanlış bir anlaşılma olduğunu düşünmeye çalıştı ancak sonuç olarak yaşlar gözlerinden izinsizce firar etmişti bile. Elini kabinin başına dayadı ve ağlamaya devam ederken boğazındaki yumru hissinden kurtulamazken konuştu kendi kendine. "Aradan 21 yıl geçmişti, hala eskisi gibi sadık olabileceğine nasıl bu kadar emindim? Aptal olmalıyım.... aptal."
Göz altlarının kızarıklığının geçtiğini düşününce suyu kapattı ve çıktı, ardından sabahlığı tekrar üzerine geçirip banyonun kapısını açtı. Hyunjin hala onu bekliyordu, hemen üzerine geldiğinde başını diğer tarafa çevirdi ve bir adım geriledi.
"Felix... sen ağladın mı?" Dedi Hyunjin gencin elini tutup ancak tabii ki bir yanıt alamadı. Felix elini sertçe geri çekti ve onu umursamadan dolaba adımlayıp, rahat kıyafetler çıkardı. Hyunjin tekrar yanına adımlamayıp konuşmaya yeltendiğindeyse arkasını döndü ve sabahlığının kollarını kaldırıp, yakasını da açıp ekledi tekrar gözleri dolarken. "Nefret ettim biliyor musun? Ben de çok nefret ettim, bedenimi kesip durdum, yaşadığım en ufak duygusal çöküşte kesmeye devam ettim ve sonra beni gören herkes iğrenirce bakınca daha da sinirlenip daha da derinden kestim. Sonra artık bu izleri kimsenin görmemesini istedim, kendimi kesmeyi bırakmadım ama. Bu defa göğsümü jiletledim, ne kadar derine ineceğinin önemi yoktu, devamını düşünmeden kesmeye devam ettim. Pislikler hep psiliktir biliyorsun, lise mezuniyetimde yönelimimi bilen öğretmenlerimden biri beni aydınlık bir sınıfa çağırıp taciz etmeye başladı, gömleğimin yakasını açana kadar çok hırslıydı biliyor musun? Sonra o yara izlerini gördü, acınası bakışları hala gözümün önünde, topuklayarak kaçtı sonra oradan. Benim hiç sevgilim olmadı, sen karşıma çıkana kadar asla kimsenin bu bedenime rağmen beni sevmeyeceğini düşünmüştüm, istememiş gibi davransam da çok mutluydum sen geldiğin için. O kadar görmüyordun ki kusurlarımı, sonunda dün gece biri beni bile isteye görür sandım, benim bu yara bere kaplı bedenimi, yanılmışım... Ben dün gece yine o yatakta yapayalnızdım."
"Felix, kusurların umrumda olmadığînı biliyorsun. Dinle-"
"Dün gece yoktun Hyunjin. Ben seni bekledim, saatlerce. Dün gece evlilik yeminlerimizi verdikten sonra seninle sevişmeyi çok istedim. Hayal kırıklığına uğradığım bilinmesin diye hiç hevesli davranmam ama dün gece herkes gördü hevesimi. Ben gerçekten hayal kırıklığına uğradım Hyunjin. Ben seni beklerken sen bir başkasının yanındaydın çünkü."
"Felix..."
"Biri öpmüş seni, dudakların kızarmış, görebiliyorum. Biri parmaklarını saçlarında gezdirmiş, aynı benim yaptığım gibi, gömleğin de kırışmış, sana sıkıca sarılmış olmalı. Dişleri de epey sağlam herhalde, boynundaki izleri kapatamamışsın bile. Sigara içmemişsin ama, her seksten sonra içersin ya, anlamayayım diye içmemişsin herhalde. Hiç iyi bir yalancı değilsin sevgilim. Ya da kendini benden iyi tanıyamadın hiç, pişman rolü bile kesemiyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
US AND THEY/ HYUNLIX
FanfictionYaşadığımız evren iki kişilik, sen, ben ve onlar ~milly