Abim telefonumu aldıktan sonra hiç bişi demeden sandalyeme oturmuştu. Bir süre sonra abimin adamları odaya geldi.
Ryota: Onu eve götürün. Kaçmasına izin vermeyin.
💭: Gülmemeliyim. Onlar izin vermese bile kaçarım ben.
Yerimden kalktım ve hızlı adımlarla adamlara zorluk çıkarmadan önlerine geçtim. Kapıdan çıkarken içimde hem kızgınlık hem üzüntü vardı. Binanın önündeki arabaya bindik ve 1 saatlik yolculuğun sonunda büyük bir eve geldik.
Ayana: Neresi burası?
Koruma: ...
Ayana: Tahmin etmeliydim.
Arabadan indim. Evin önünde şöyle bir süre durdum ve etrafa göz gezdirdim.
💭: Duvarlar biraz uzun. Üzerinden atlanmaz amk.
Koruma: Evin içinde bir sürü boş oda var. İstediğiniz odaya yerleşebilirsiniz. Ayrıca evin arkasında vakit geçirebileceğiniz
olanaklar var.Ayana: Onu bunu boş ver. Anime izleye bilirmiyim?
Koruma: Hiç bir şekilde teknolojik alet kullanamazsınız. Telefon, bilgisayar vb.
Ayana: Televizyon?
Koruma: Hayır. Bay Ryota öyle emir verdi.
💭: Oha. Yok artık. Hapishane mi lan burası.
Ayana: Tamam sakinim. Peki şey dövüşmeye çalışmak için bir alan var mı?
Koruma: Bay Ryota onu da düşündü. Eğer isterseniz. Sizinle dönüşeceğiz.
💭: Bu biraz fazla saçma ama neyse ne buna kafa yoramam.
Ayana: Benimle mi? Bu eğlenceli olur sanırım. Neyse odama gidiyorum ben rahatsız etmeyin beni. Saat 5 gibi yemek hazır olsun.
Koruma: Ne istersiniz efendim?
Ayana: Sadece pilav istiyorum. Bide yanına ketçap. Başka bir şey istemiyorum sadece bana alabildiğiniz kadar Dorayaki alın.
Odama çıktım. Kendimi yatağıma attım ama yatak bana çok boş göründü. Sanki bir şey eksikmiş gibi. Pardon iki şey eksikmiş gibi. Yaklaşık 1-2 saat yatakta dönüp durdum. Sonunda dayanamadım yataktan kalktım. Evin mutfağına gittim. Kimse yoktu. Sanki koskoca evde yanlızmışım gibi ama dikkatli bakınca etrafta bir sürü gizli kamera olduğunu görüyordu insan.
💭: Ben de diyorum neden beni yanlız bıraktılar. Beni aptal mı sanıyor bunlar?
Can sıkıntısından tüm evi dolaştım. Odaların hepsine tek tek girdim. Sonunda saat 5'e yaklaşınca mutfağa gittim. Aşçı mutfağa gelmişti ve yemek hazırlıyordu.
Aşçı: Hoş geldiniz efendim. Ama yemeğiniz henüz hazır değil.
Ayana: Önemli değil. Beklerim ben ama lütfen bana Ayana diyin.
Aşçı: Peki Bayan Ayana.
💭:Kafamı duvarlara vurmak istiyorum. Allahım yardım et bana.
Kafamı masaya koydum ve bir süre öyle kaldım. Nefis bir pilav kokusu burnuma geldiğinde kafamı kaldırdım. Pilav hazır olana kadar bir süre aşçı bayanı izledim. Kadın pilavı hazırlandığından tabağa koydu.
Aşçı: Başka bir şey ister misiniz Bayan Ayana?
Ayana: Hayır yok. Rahat bırak beni.
Aşçı mutfaktan çıktığında bir yandan ketçaplı pilav yiyor bir yandan da nasıl kaçacağımı düşünüyordum.
💭: Bir dakika daha tahammül edemem.
Pilav bitince masadan kalktım, odama çıktım dolaptan siyah bir çanta aldım. Etrafını iyice kontrol ettim ve bir takip cihazı olmadığına emin oldum. Odamdan bir fener aldım, mutfağa gittim oradan bir kaç Dorayaki aldım ve dışarı çıktım. Merdivende hava alıyormuş gibi dursam da duvarların boyutuna bakıyordum.
💭: Duvarlar fazla yüksek... Ama demir kapı. Yaklaşık 2.5 metre.
Yavaş yavaş demir kapıya doğru ilerledim. Aslında tırmanılamayacak şekilde bir kapıydı ama tırmanmayı denedim. Beni gören güvenlik hemen diğer adamlara haber verdi.
💭: Tam istediğim gibi.
Adamlar üzerime doğru gelirken telaşlanmış gibi yaptım. Aralarındaki en uzun adamı gözüme kestirdim. Bir kaç adamı kolayca devirdikten sonra uzun adam bir şekilde kapı ile arama girmişti. Adamın beklemediği bir hareket ile omuzlarına tutunup kendimi yukarı çektim. Hızlı bir refleks ile ellerimle omuzlarını bıraktım ve demir kapının üst tarafına tutundum. Adam tepki veremeden ayaklarımı yukarı attım ve kendimi karşı tarafa geçirdim. Yere indiğim gibi son hız koşmaya başladım.
💭: Koş Ayana koş.
Neredeyim, nereye gidiyorum. Hiç bir şey bilmeden sadece koşuyordum. Giderken orman yolunu seçtim böylece bulunmamı zorlaştırdım. Yaklaşık 20 dakika koştum. Önüme çıkan ilk Atm'den 100 milyon yen çektim ve kartı yere attım.
💭: Kartta cip var kurtulmam lazım.
Kartı orda bırakıp ara sokaklardan ilerlemeye başladım. Parayı çantama koydum. Tanınmamak için kılık değiştirmeye karar verdim. Saçlarımı zaten yeni siyaha boyatmıştım. Bir mağazaya girip 2 tane siyah lens aldım. Kuaföre gidip saçımı küt kestirdim ve kaşlarımın şeklini değiştirdim. Kuaförde aynada kendime baktığımda gerçekten farklı birine bakıyor gibiydim.
💭: Kaşlar cidden çok fark ediyor.
Parasını ödeyip kuaförden çıktım ve etrafta dolaşmaya başladım. Sonunda sıkıldım ve kalacak bir yer bakmaya başladım. Gece geç olduğu için otellerin bulunduğu sokaklar sarhoşlar ile doluydu.
Sarhoş: Benimle ateşli bir geceye ne dersin küçük hanım.
Ayana: Hayır. Teşekkürler.
Hızlı adımlarla adamdan uzaklaştım. Bir kaç tane daha böyle teklif almıştım. Fakat adamın bi kolumu tutana kadar. Adam iri yarıydı ve beni gerçekten sıkı tutuyordu. İstesem kurtulabilirdim ama dikkat çekmek istemiyordum.
Ayana: Bırakın beni lütfen. YARDIM EDİN!
Kimsenin umurunda değildi. Sadece bir kaç kişinin videoya aldığını gördüm. Adam beni bir otele doğru sürüklemeye başladı.
Sarhoş adam: Sana eğlenceli bir gece ver-
Adamın lafı yarım kalmıştı çünkü yüzüne bir yumruk yemişti.
?: Kızlara nazik davranmalısın dostum.
763 kelime
_____________________________________________
Evet kimse umutlanmadan söyliyim. Ran yada Rindou değil.
Diğer bölümü ya gece yarısı yada sabah atarım.