Annemin yine kan öksürmesi ve abimin beni odaya göndermesi, polislerin gelmesi, yetimhane gitmemiz hepsi aynıydı. Aslında odanın camından kaçacaktım ama yaşım şuan küçük olduğu için vaz geçtim.
2 Sene Sonra
Sonraki iki senem de değişen tek şey kursa gitmememdi. Mikey ile karşılaşmak istemiyordum ama zaten teknikleri bildiğim için her gün kendim antrenman yaparak eski (geçmişe dönmeden önceki) halime dönmeye çalışıyordum.
💭: Bu gün Ran ve Rindou'nun kavga günü.
Yine önceden yaptığım gibi camdan kaçtım ve koşmaya başladım. Ayaklarım istemsizce o sokağa gidiyordu. Onları yeniden gördüğüm gibi ağlamaya başladım.
💭: Özlemişim...
Ben onları izlerken onlar patronları yenmişti diğer adamlar kaçarken Ran ve Rindou orada dikiliyordu. Artan siren sesleri ile onları kollarından tutup ordan götürmek istedim ama sadece uzaktan izlemek ile yetindim. Tüm dikkatim onların üzerindeyken Ran beni gördü.
💭: Bana bakıyor! Neyse tanıyamaz.
Ben Ran önüne dönsün diye beklerken. Ran, Rindou'yu dürttü ve başıyla beni işaret etti. Şuan ikisi de şaşkın gözlerle bana bakıyorlardı.
💭: Tanımış olamazlar değil mi? Yok yok tanımazlar ya.
Polis ışıkları görününce istemeye istemeye oradan ayrıldım ama aklım onlarda kalmıştı.
💭: Sanırım ilk tanışmamız daha geç olacak.
Bulunduğum bölgeye azıcık uzak olan babamın şirketine gittim. Neredeyse tüm gece boyunca yürüdüm. Cebimdeki para sınıra yaklaşmıştı. Oysaki sadece sandiviç ve su almıştım. Mesai başlama saatinde şirketin önündeydim. Kapıda güvenlik yoktu. Bunu fırsat bilerek içeri girdim. Resepsiyondaki kadın beni görünce şaşırmıştı.
R.kadın: Size nasıl yardımcı olabilirim küçük hanım?
Zoraki bir gülümseme ile bana bakıyordu.
💭: Sanırım şuan polisi aramayı düşünüyor.
Ayana: B-Ben babamı görmek için geldim. O bu şirketin sahibi.
R.kadın: Üzgünüm küçük hanım ama patronumun hiç çocuğu yok.
Ayana: Var ve o benim. İzin verin lütfen.
R.kadın: Üzgünüm ama şimdi buradan gitmelisin.
💭: Tabiki inanmayacak kim bilir nasıl görünüyorum.
Şirketin koridorlarına göz gezdirdim. Sadece 2-3 çalışan vardı. O anda ani bir karar ile asansöre doğru koşmaya başladım. Kadın arkamdan bağırıyordu ama durmadım. Asansörün önüne geldim. Hemen düğmeye bastım. Asansörün aşağı inmesini beklerken. Biri beni kaldırdı. Kim olduğunu görünce donup kaldım.
Bay Saiki: Sanırım yolunu kaybettin ufaklık anne ve baban nerede.
💭: Seni orospu evladı. Kahretsin keşke büyük olsam ve seni öldürebilsem.
Ayana: Ben kaybolmadım. Babamın yanına gidiyorum.
Bay Saiki: Ama baban orda değil. Hadi gidip nerde olduğunu bulalım.