Sabah gözüme gelen güneş ışığı ile kalktım. Etrafa göz gezdirdim ve dün Baji'nin evinde kaldığım aklıma geldi. Kapıyı açtım, banyoya girip. Elimi yüzümü yıkadım, saçımı elim ile düzeltip salona gittim. Baji hala horul horul uyuyordu. Yeniden Baji'nin odasına gittim. Bir kağıt ve bir kalem buldum. Kağıda
Beni bu gece evinizde misafir ettiğiniz için teşekkürler. Gece gerçekten çok rahat uyudum. Sabah erken saatte çıkmak zorunda olduğum için direk olarak teşekkür edemiyorum. Umarım beni anlarsınız
Sevgililer Nanami
Kağıdı masanın üzerine bıraktım ve çantamı alıp çıktım.
💭: Baji bile tanımadıysa o zaman sanırım kimse tanıyamaz.
Baji'nin evinde olduğum için her şeyin yerini biliyordum. İlk iş İzana'nın mezarına gittim. Kakucho oradaydı. Ons gözükmeden sessizce onu dinledim.
Kakucho: İzana özür dilerim. Onu bana emanet ettin ama ben onu koruyamadım. Gerçekten çok özür dilerim.
Kakucho'nun daha fazla ağlamasına dayanamadım.
Ayana: Kimden bahsediyordun bilmiyorum ama senin için önemli biri olmalı.
Kakucho: Başkalarını gizlice dinlemek kabalıktır.
Ayana: Yani seni dinlediğimi biliyordun.
Kakucho: Gerçekten rahatsız edicisin beni rahat bırak.
💭: Neyse en azından içini rahatlatayım.
Ayana: Peki. Sana Ayana'dan haber getirmiştim. Ama istemiyorsan peki.
Kakucho eniden kalktı ve kolumu tuttu.
Kakucho: Nerede o?
Ayana: Onu söyleyemem ama şunu diyebilirim ki uzaktan bizi izliyor. Ve güvende merak etme.
Kakucho: Cidden nerede o?
Ayana: Üzgünüm söyleyemem.
Kakucho: Neden?
💭: Karşında çünkü.
Ayana: O öyle istedi. Bu arada alçın çıkınca kendini gösterecek merak etme.
💭: Harbi ben nerede kalıcam amk. Abim Haitani'leri izliyordur şuan. Kakucho acaba onunla mı kalsam.
Kakucho: O iyi değil mi? Eminsin.
Ayana: Karşında duran kişinin iyi olup olmadığını görebilirsin sanırım.
Kakucho: Hayır sen de-. Ayana!
Ayana: Lan! Sessiz olsana. Kimliğimi saklamak için o kadar uğraştım. Bozmasana.
Kakucho: Özür dilerim. Hem Ayana olduğunu nasıl anlayacağım.
Ayana: Ben Ayana değilim. Nana'yım. (Mezara döndüm) Değil mi İzana?
Kakucho: İzana sana hep Nana derdi değil mi?
Ayana: Evet...