1

978 93 8
                                    

"beomgyu."

sesler duyuyordum. hep değişen sesler.

"beomgyu."

genelini kuşlar, sokaktaki insanların adım sesleri ve bir birine karışan arabaların sesleri oluşturuyordu. böylesine karanlıkta kuşlar nasıl ötebiliyordu?

"beomgyu."

bir de sürekli adımı seslenen bir kadın sesi. annemin sesi. bu seslerin ilk başladığı anı hatırlamıyorum. neden hep karanlık bilmiyorum. buna sebep olan şeyi bilmiyorum. hiçbir şey bilmiyorum.

vücudumun her yerinde hissettiğim ağrı, bir milim bile kıpırdamama izin vermiyordu. bu karanlığı tattığım andan beri hep çabaladığım gibi yine, oynatabildiğim tek kasım olan göz kapaklarımı aralamaya çalıştım.

gözlerimi kamaştırarak acımasına yol açan ışıkla, sonunda başardığımı anlamam uzun sürmemişti. güçlükle bakışlarımı bembeyaz odada gezdirdim. karanlıktan kurtulmuştum sanırım. fakat bu beyaz tonunu hiç sevmemiştim.

elimde hissettiğim temas ve kulaklarıma dolan sevinçle karışık ağlama sesleriyle bakışlarımı yanıbaşımdaki anneme çevirdim. ağlıyordu. onu en son hatırladığımdan çok farklı görünüyordu. zayıflamıştı, göz altları çökmüştü, saçlarında yer yer beyazlar vardı.

onu en son gördüğümden beri ne kadar zaman geçmişti?

"sonunda, tanrım sana şükürler olsun. oğlumu bana bağışladın."

bağışlanmak.

bana ne olmuştu?

star | beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin