uyandığımda ay tam tepeden parıldıyordu. yanında bir sürü görkemli yıldızıyla birlikte. benim yıldızımsa çok uzaklardaydı. yanımda olmadığı her yer bana çok uzaktı. telefonumu arayarak yattığım yerden kalktım ve ağrıyan boynumu tuttum.
tam ayrılacakken göz ucuyla mektubu bıraktığım yere baktım ve orada olmadığını farkettim. benim yazdığım beyaz kağıt yerine açık mavi renkte bir kağıt parçası vardı. uyku sersemliğimle etrafıma bakındım. benden başka kimse yoktu. oyuktan kağıdı aldım. aceleyle yazılmış bir el yazısı vardı.
"gyu! tanrım inanamıyorum gerçekten sen misin? nerelerdeydin? seni şehirdeki bütün hastanelerde aradığımı biliyor musun? ne ara hastaneden ayrıldın? neden bana hiç yazmadın? neden eviniz boş? şu an iyi misin? lütfen kendine iyi bak, sana bir şey olursa dayanamam. neredesin gyu, lütfen eğer çatı katına geliyorsan beni bekle ve lütfen bana yaz.
-y⋆"
ne?
ne?
ne?
bu yeonjun muydu? gerçekten o muydu? o olmalıydı. mutlaka o olmalıydı. telaşla yazmasına rağmen yıldızını eklemeyi unutmamış, bu kesinlikle yeonjun'du. ama nasıl? nasıl görmedim onu? bu mektubu ne zaman bıraktı? hiçbir şey anlayamıyorum. ama en azından iyiydi değil mi? beni aramış? beni aramış. tanrım..
evimizin boş olması da ne demek?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
star | beomjun
Fanfictiongeçirdikleri kaza sonucu paralel evrende sıkışan ve bir birine ulaşamayan iki genç.