37

512 64 48
                                    

her şey eskisi gibiydi sanki.

yeonjun beni kendi evine götürmüştü. evlerinin pencerelerinde çivilenmiş tahtalar yoktu. bizi annesi karşılamıştı ve sanki hiç bir yere gitmemişim gibi. sadece kaza günü yaşanmış gibi şimdi nasıl olduğumu, iyileşip iyileşmediğimi soruyordu. her şey o kadar garipti ki, annesini görmeyi bile özlemiştim yalan söyleyemezdim.

yeonjun'aa yanımdan bir saniye bile ayrılmıyordu. sürekli ağrım olup olmadığını soruyordu. ben her defasında iyiyim dememe rağmen.

onun yatağında, onun kolları arasındaydım. onunlaydım. bana o kadar hassas davranıyordu ki, kırılacak bir cam gibi hissediyordum. kelebek dokunuşlardı hep. yumuşacık, sevgi dolu.

ona her şeyi anlatmıştım. o çatı katından kendimi nasıl bıraktığımı. bulutların üstünden düşüyormuş gibi hissettmiştim. o an nasıl bir mental durumda olduğumu hatırlamıyordum bile. o beton korkuluğa nasıl çıktım, ne ara bıraktım. hiçbirini hatırlamıyordum.

ailemin yanına döndüğümde nerede olduğumu sormuşlardı sadece. annem zayıf değildi, saçlarında beyazlar yoktu, göz altları çökmemişti. sağlıklı ve mutlu görünüyordu. sanki yeonjun'un dünyasındaydım. renkler solmamıştı, güneş en tepede parlıyordu, kuşlar ötüyordu ve en önemlisi o vardı.

bir birimize yazdığımız mektuplardaki her şeyi yeniden yapmıştım onunla. sıkıca sarılmıştım, çok sevdiğim dolgun dudaklarını öpücüklere boğmuştum. bana mektubunda yazdığı gibi, yeni origami yapmıştı. onunla olmadığım her gün için bir yeni origami. bir sürü yeni çıkartmalar alıp hepsini bir kutuda saklamıştı. sadece benim için..

yaşadığımız durum neydi bilmiyorduk. belki de hepsi benim komadayken gördüğüm kabustan ibaretti. belki de gerçekten yaşanmıştı ve sevdiğim oğlana yeniden kavuşmak için kendimden vazgeçmem gerekiyordu.

bilmiyordum.

star | beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin