"Sanırım birine aşık oldum."
Teyzem son anda kahvesini içmekten vazgeçip bana baktı. "Okuldan bir çocuk mu?"
"Hayır."
"Kim peki?"
"Söylemek istemiyorum." dedim ve sıkıntıyla nefesimi üfledim. Bu tepeden deniz çok güzel görünüyordu. Liman da öyle. Başka bir tekne daha yanaşmış, yolcuları indiriyordu.
"Sevmemen gereken biri mi?"
"Emin değilim ama sanırım öyle."
"Neye göre buna karar verdin?" deyip, şapkamı düzeltti. "Kız arkadaşı mı var?"
"Malesef."
Kafasını yavaşça sallayıp "Anladım." demişti. Sonra karton bardaktaki kahvesini içti ve benimle birlikte denizi izlemeye devam etti. Yüzünde bana benzeyen bir ifade vardı. Anladım derken bunu sadece lafta söylemediği, bizzat tecrübe ettiği belliydi.
"Beni çocuk olarak görüyor." dedim.
"Yani yaşça biraz büyük, öyle mi?"
"Evet, Londra'da üniversite öğrencisi."
"Karşılaşmanız erken olmuş." dedi ve devam etti. "Yanlış zaman bir olasılık gibidir, Aurora. Şans işine çok benzer ama doğru zamanı denk getirmek yine senin elindedir."
"Peki sen doğru zamanı yakalamayı başardın mı?"
"Başarmak istemedim."
"Zamanla ondan vazgeçtin yani."
"Zorunda kaldım."
"Bu kişi babam mıydı?" diye sordum, aniden. Bana bakmak yerine denize odaklanmış olması yeterince cevap veriyordu aslında. Ona kızacağımı düşünüyor olmalıydı. Ama sinirli değildim. Sadece yanıt arıyordum.
"Senden çok önce olan bir hikaye bu."
"Neden şimdi bir sorun haline geldi o zaman?"
Limanda bekleyen tekneye çok uzun bir süre bakmış, sessiz kalmıştı. Yine kaçacaktı. Biliyordum.
O an için gerçekten benzeyip benzemediğimizi düşünmek zorunda hissettim. Çabuk pes eder miydim? Matt'in dağınık ilgisini çekmek gerçekten istediğim bir şey miydi? Bir haftada yanıt bulmak kolay değildi. O şimdi kumsalda kız arkadaşı ile el ele gezerken ve iki gün önce aynı eliyle benim ellerimi ısıtmışken, kalbimin kırık oluşunu açıklamaya halim yoktu. Mesela beş yıl sonra onu sevmeye devam eder miydim? Yine aynı kişi olur muydu? Ben, aynı kişi olarak kalır mıydım? Zamana bırakmak gözümde çok büyüyordu.
"Senin yaşındayken babana aşıktım."
Gözüm kumsaldaki Matt'in Melanie'ye nasıl sarıldığını izlerken, kulağım teyzemin hikayesini dinliyor ve öğreniyordu.
"Ama o hiç fark etmedi elbette." deyip gülümsedi. Artık onun için bir anlamı kalmamış gibiydi. "Ablamla, yani senin annen ile evlendi. Benim için can sıkıcı bir dönemdi."
"Nasıl dayandın?"
"Pek görüşmüyordum ve tamamen okula adapte olmuş durumdaydım. Neyse ki kısa sürdü. Adadan kaçmak için bolca bahane buldum."
"Annem biliyor muydu?"
"Biliyor sayılırdı ama senin yaşında olduğum zamanlar beni kimse ciddiye almazdı."
"Ne tesadüf, beni de." dedim. Rahatsız olmuş ses tonum, aslında kumsaldaki manzaraya bir isyandı. Sonra teyzeme baktım. "Son beş yılda ne oldu peki?"
"Annen, on altı yaşındayken yazdığım günlüğümü bulmuş ve babanla ilgili eski yazdıklarımı okuyunca delirdi. Sanki hiç bilmiyormuş gibi."
"Bu yüzden günlük yazmıyorum."
Akıllıca davrandığımı söyleyip güldü.
Sordum. "Babam biliyor mu?"
"Evet, öğrenmiş."
"Hiç konuştunuz mu?"
"Asla."
"Sence o benimle konuşur mu? Yani yıllar sonra." diyerek kumsalı işaret ettim. Tam onu. Melanie'ye kahkaha attıran genç adamı.
"Kilit nokta sensin, o değil."
Merakla ona baktım.
"Eğer yıllar sonra hâlâ onu görmek istiyorsan, gider ve merhaba dersin. Ama şimdiden emin olma, Aurora. Belki de geçici bir hevestir." dedi.
"Umarım öyledir." demiştim.
Dilde bana bir yük olmamasını ve kalbimi meşgul etmemesini dilemiş olabilirdim ama asıl istediğim bundan çok uzaktaydı. Bir yük olacaksa da onu kabul ediyordum. Beklemeye razıydım. O bana bir dalga olup boğulmam için üzerime aksa bile kulaç atmaya devam edecek ve gerekirse kalbimdeki dalgalarda sörf yaparak onu her zaman merak edecektim.
Ta ki bulana kadar.
"Doğru zaman geldiğinde, seni artık bulmak ister miyim? Yoksa tükenip gidecek bir ilgiden mi ibaretsin?"
🌊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
your stories by the sea ➳ matt smith
Short StoryEn yakın arkadaşım onun için 'tuhaf biri' ifadesini kullanmıştı. Ama benim için deniz gibiydi. Ona tutunmam imkânsız, yarattığı dalgalarda boğulmam ise kaçınılmazdı. ❝Ben bir deniz kızıyım, o gece sana gülümseyen ve dalgalarda yalnız dolaşan.❞ matt...