Samet beyin sürprizinden dolayı Sedat'ın adamını sonraya bıraktım. Dolabın karşısına geçtim ve kırmızı bir takım giydim.
(Nehir'in kıyafeti.)
Siyah çantamın içine silah ve telefonumu cüzdanımı falan yerleştirdim ve çıkışa doğru yürüdüm.
"Ahmet buralar sana emanet Sedat'ın adamıyla da sen ilgilen konuştur bakalım neler ötecek hadi bay." Dedim ve başını evet anlamında salladı.
Dışarı ilk baktığım da Samet'i gördüm ve aşırı yakışıklı olmuştu 'Taş taş'
(Samet'in giydikleri)
Üstünü süzdüğümde siyah takım giymişti. Porsche'nin önünde ellerini göğsünde bağlamış gülüyordu.
"Güzel süzdünüz ama Nehir hanım bir an önce gitsek mi?" Dedi.
"Benim değil mi ister süzerim ister göverim ist-" Demeye kalmadan Samet konuştu.
"Ay Nehir tamam seninim istediğini yap." Dedi. Aramızdaki mesafeyi kapattım ve tırnaklarımı gövdesinde gezdirdim. "İstediğim her şeyi mi?" Dedim tahrik edici bir ses ile. Eğildi ve yüzlerimizi hizaladı. "Evet istediğin her şeyi." Dedi kısık bir ses ile. Tam ağzımı açacak iken öksürük sesi geldi ama bilerek öksürmüş gibi bir ses. O tarafa baktığım da Ahmet'in bizi izlediğini gördüm.
"Bu dangalak kim?" Dedi. Suratına bir tane yumruk geçirdim. Samet yanağını tutarak "Acıdı kızım ya napıyorsun?"
"O benim adamım Samet ayrıca dangalak sensin." Dedim ve arabaya bindim. O da hemen bindi. Sessizliği ben bozdum.
"Nereye gidiyoruz?" Dedim gülerek.
"Seni kendi ellerimle hazırladığım bir yere götürüyorum." Dedi.
"Sanki roket yaptın amına koyim söyle işte neresi?" Dedim sabırsızlıkla.
"Üff Nehir az önce koydun zaten ayrıca bu sürpriz söylenmez!" Dedi sinirle.
"Tamam be." Dedim ve araba durdu.
"Geldik zaten." Dedi. Etrafa baktığım da her yer karanlıktı sanki otobandayız ve sokak lambaları sönük gibi bir havası vardı ve ürkütücü. 'Kesin sikecek bizi.' Tabi efendim.
"Burası mı hazırladığın yer?" Dedim alayla. Cebinden bir kumanda çıkardı ve tuşa bastı. O an sanki cennetin kapıları açılmış gibi bir his ve öyle bir görüntü vardı. Her yer ışıl ışıldı.
İleriye baktığımda yol devam ediyordu. Ben etrafa nutkum tutulmuş gibi bakarken o beni kucağına aldı ama ben hala etrafa bakıyordum.
"Samet burası çok güzel ama ben sanki burayı kirletiyormuşum gibi hissediyorum." Dedim sonlara doğru sesim kısıldı.
"Eğer kirletirsen ben de kirletirim, eğer yaşarsan ben de yaşarım, eğer ölürsen ben de ölürüm, eğer beni seversen ben de severim seni." Dedi. Gözlerim dolmuştu ama yeminimi bozamam.
"Sevemem senden başka kimseyi." Dedim o ise bana bakarak yürümeye devam ediyordu.
"Daha asıl sürprize gelmedik." Dedi.
"Yok artık daha ne yapacaksın." Dediğimde sırıttı.
"Ne kadar terbiyesizsin ya!" Dedim sahte sinirle. Sonunda ışıklı yeri geçtik ve kocaman şato gibi salona girdik. İçeride hiç bir eşya yoktu büyük ve manzarayı en iyi şekilde gösteren camlar ve tavanında melek figürleri vardı tek cümle ile masallardan fırlamış gibiydi.
(Gece olduğunu ve loş ışıklarla aydınlatıldığını hayal edin.)
Samet'e baktığım da kumandanın tuşuna bastı ve en sevdiğim şarkı çalmaya başladı.
Samet elimi tuttu ve kendine çekti ben ise gözlerim dolmuş onu izliyordum. İkimizde ritim ile sallanırken şarkıya eşlik etmeye başladı. Sesi intihar etmeden önceki son umut kırıntısının hayata bağlanmanı sağlıyor. Beni tek eliyle tutarken geriye itti ve döndürerek geri kendine çekti.
Kendimi ağlamamak için sıkıyordum. Beni böyle görsün istemiyordum çünkü.
"Kendini sıkma güzelim ağla istediğin gibi ağla sadece zayıf yönünü bana göster." Dedi.
Bilmediği bir şey var ben ağlayamıyorum çünkü hem yeminim var hem de ağlasam bile göz yaşı yerine kan ağlıyorum. Zamanında hem göz yaşı kanalımda tümör bulunduğu için ve göz yaşım tükendiği için kan ağlıyorum ve beni bu halde görmesini istemiyorum.
"Üzgünüm ama ağlayamam." Dedim.
"Neden her insan ağlar?" Dedi.
"O yüzden değil bu fiziki bir durum." Dedim.
"Anlamadım ama üstüne gelmeyeceğim. Seni her zaman her şeye rağmen seveceğim Nehir." Dedi.
"Bende her şeyimle karşılık vereceğim Samet."
________________________
Kankilerim yeni kurgum var aklımda ama okunur mu okunmaz mı bilemiyorum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON PERDE
ActionTesadüf her şeyin başlangıcıdır. Aynı görevde yer alan yer altı mafyası ve hem görevin başrolü olan hem de EJDER örgütünün temsilcisi olan kadın eğer yolları kesişmişse bize sadece onların aşkına tanık olmak kalır... Ya da ihanet mi demeliydim?