FİNAL "ÖLDÜRDÜM."

275 7 6
                                    


Gördüğüm kabus yüzünden yine uyandım. Yanıma baktığım da Samet uyuyordu. 

Aklıma gelen şey ile hemen mesaj attım.

- Bekliyorum.

Yaklaşık 26 saniye sonra mesaj geldi.

- Bende seni.

Hemen sportif bir şeyler giydim.

Hemen sportif bir şeyler giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sessizce evden çıktım ve uçuruma sürdüm. Onu neredeyse ölüme götüren bıçağı yanıma almayı unutmadım tabi ki de.

Uçuruma geldiğimde sigara içiyordu göbeği gitmiş ve saç ektirmişti.

Motorumun sesini duyduğunda sigarayı yere attı ve ayağı ile söndürdü.

"Hoş geldin Nehir." dedi. Sesi daha kalın olmuştu.

"Ne söyleyeceksen söyle."

"Nasılsın?"

"Senden önce çok iyiydim. Şimdi beni neden buraya çağırıyorsun." dedim.

"Seni istiyorum Nehir. Eskiden sana zorla yaptırdığım için çığlık atardın ama şimdi zekten çığlık atmanı istiyorum."

"Sus."

"Hiç kimse bilmiyor değil mi?"

"Sus."

"Hilal'e anlatmadın Caesar'a Samet'e hiç birine."

"Sus."

"Susmayacağım Nehir. Sana bir kere zorla sahip olduysam yine sahip olurum." Dedi ve üstüme yürümeye başladı ben ise geri geri giderek susmasını mırıldanıyordum.

Kolu omzuma deyeceği an bıçağı koluna sapladım çıkardım yere yığıldı acıyla.

"Sus!"

Sapladım, çıkardım.

"Sus!"

Sapladım, çıkardım.

"Sus!"

Sapladım, çıkardım.

"Sus!"

Sapladım, çıkardım.

"Sus!"

Sapladım, çıkardım.

Vücudunu delik deşik etmiştim ama bu anıları yeniden gözümde canlandırmıştı.

Başımın ağrısıyla kendimi yere attım ve çığlık atmaya başladım. Her yerim kan olmuş gözlerim buğulaşmıştı.

"Yeminini unutma. Yeminini unutma. Yeminini unutma. Yeminini unutma."

Ben ağlayamazdım.

"Mutlu musun şimdi. Bana zorla sahip olduğun için mutlu musun?" Her cümlemin sonunda nefretimi kusarmışçasına tekme atıyordum.

"Hayatımı mahvettiniz ulan siz. Ben masum bir çocuk olarak kalacaktım. Gençliğimi alacaktım. Her şeyimi aldınız."

O kadar yorulmuştum ki bıçak bile bana yük oluyordu.


-Samet-


Duyduklarım ile bir yaş düştü toprağa Nehir için ağladım bugün. Gençliği, elinden alınanlar, çocukluğu, ve masumluğu için ağladım.

Duyduklarını yeni hatırladı sanırım bunun için psikoloğa gidiyordu. 

En sonunda bıçağı yere attı ve ilerlemeye başladı uçurumun kenarına sonunda bağırdı.

"Bir anlamı kalmadı değil mi vicdanım ailemi bana söyleyecek kişiyi de öldürdüm. Ne değişti. ÖLDÜRDÜM! şimdi sıra kim de?"

"Bende." dedi ve uçurumdan atlayacağını anladığım an Nehir'e bağırdım ama çok geç kaldım onun bedeni deniz suyuna çarparken kanı kayaya sıçradı. Hemen peşinden atladım belki bir umut dedim. Aldım ve onu karaya çıkardım.

Bacağı, kolu, karnı her yerinde çizikler vardı.

"NEHİR LÜTFEN UYAN NEHİR!"

Telefonlarımız ıslanmıştı hemen Nehir'in öldürdüğü adamın telefonundan ambulans çağırdım.

Nehir fazla kan kaybediyordu.

Ambulans bu ormana giremezdi o yüzden onu otobana çıkardım kanı her yere sıçramıştı bu acı görüntü yavaş yavaş beynimin merkezine kazınıyordu.

Nehir ağzındaki suyu dışarı attı.

Yavaş yavaş gözlerini açtı.

"Se-en..."

"Evet Nehir ben hadi güzelim sakın kapatma gözünü bak ambulans gelecek."

dediğimde gözünden bir damla yaş akmasını bekliyordum ama kan aktı.

Güldü...

Belki de son anında bana güldü. Yavaş yavaş kanlar akmaya devam etti gözünden.

"Ağla Nehir ağla. Her kaybettiğin şey için ağla." Elini yanağıma koydu ve öksürdü.

"Teşekkü-rler Same-et." dediğinde eli güçsüzce indi ve sola düştü.

İşte ben o an sevdiğim kadını kurtaramadım.

Kollarımda öldü o kadın.

Hıçkırıklarımı ve çığlıklarımı hiç bir dağ, gökyüzü duymadı.

Tanrı.

Tanrı da duymadı feryatlarımı.

O gün kadınım ile beraber 

Hayallerim de öldü.

SON PERDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin