15.Bölüm

1.3K 53 47
                                    

"Alin makyajım falan akmamış değil mi? Ay ben Gülizar ablaya kızdım sabitleyiciyi çok sıktı diye ama." Sabır dileyerek Zeynep'e döndüm.

"Ay yeter içim şişti. Bozulmamış bu otuz yedinci söyleyişim. Al inanmıyorsan bak telefonun kamerasından." Telefonumu ona doğru çevirince çalmaya başladı.

"Açmasakın kim kız?" Hemen telefonun ekranını sakladım.

"Bizim Suna. Geceleri falan arıyordu hep bende böyle yaptım ismini. Dur burda duyamam hemen şurda konuşup geleyim."

Arkadaşlar Zeynep tabiki olayları biliyor ama oradaki kadınlar bilmediği için Semih arıyor diyemezdim.

Çok konuşma aç artık telefonu.

"Efendim."

"Kapının oraya gelsene. Hızlı." dedi ve kapattı.

"Oldu paşam. Ayy delirmek üzereyim. Gelmiyorum lan." diyip tam Zeyno'nun yanına dönecekken annemle göz göze geldik. Sahte gülümsemelerimden birini yapıştırdım anında yüzüme.

"Semih seni arıyordu. Kapının orada. Git bir bak istersen."

Ana yapma ana.

"Bakıyorum şimdi." Diyerek kapıya doğru ilerlemeye başladım.

"Ben şuan nasıl bir yaz dizisinin ya da nasıl bir çizgi romanın içindeyim. Nolur senaryo değişsin tutmaz bu. Çok klişe." Diye söylene söylene kapıya geldim.

Sağa sola baktım görünmüyordu. Mahallenin başındaki çocuk topluluğunun tam ortasında bir sırık duruyordu.

"Noluyo la?" oraya doğru ilerledim.

"Ooo bizim bekçiler toplanmış. Hayırdır?"

"Abla mahalleye Galatasaray'lı sokmuşsun. Biz alt mahalleden Galatasaraylı bebeleri getirince demediğini bırakmıyordun."

Aaağza bak aağzaa.

"Fiko yemin ederim sadece silahını almakla kalmam bütün toplarını keserim. Sen ne biçim konuşuyorsun ablanla?"

"Valla hiç üste çıkmaya çalışma. Yarın mahalleye Trabzonspor'luları getirip maç yapacağız ve sen bize karışmayacaksın."

Semih'e baktım. Bezmiş bir ifade vardı yüzünde. Şeytan diyor bırak bunu burada başını şişirsinler. De işte mahallede karizmamız var. Sahte sevgilimi dövmüşler dedirtmem.

"Şimdi kınanın yapıldığı yere gidiyorsunuz. Bir daha da sizi Semih'in yanında görmeyeyim. Hadee."

"Of offf!" Diyerek uzaklaştılar.

"Sen mahalleye başka takımdan olanları koymuyor musun?"

Etrafıma baktım.

"Valla bu mahallede çoğu eve dikkat ettiysen hepsinin renkleri uyumlu. Sarı olan, lacivert olan, yeşil, beyaz, kırmızı. Bunları daha biz çocukken bilerek bu renklere boyattılar. Fenerbahçe'nin armasında olan renkler. Evler bile Fenerbaçeyi yansıtıyorken mahalleye başka takımdan olanların girmesi olmaz."

"Anlıyorum." diyip mala bakar gibi baktı bana.

"Sen niye arıyordun beni?"

"Unuttum." diyip elini ensesine atınca sırıttım.

"Yani koskoca Semih Özefe bizim veletlerden korktu desem inkar edeceksin. Başka bir neden de bulamıyorum. Ayrıca yalan söylediğini çok belli ediyorsun. Çalış biraz bunun üzerine."

"Yalan söylemiyorum."

"Gergin olduğunda elini hep ensene götürüyorsun." Yavaş yavaş yürüyerek konuşuyorduk.

Beşin YedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin