Beşin Yedisi

23.Bölüm

Beşin Yedisi yirmi üçüncü bölümüyle
sizlerle. İyi okumalar

"Evet sayın seyirciler sabah gündem olan Semih Özefe ve avukatı yayınladıkları yazı üzerine fotoğrafın ve çıkan haberlerin doğru olmadığını bütün sosyal medyaya duyurmuşlardı. Bunun üzerine sır gibi sakladığı sevgiliyle yeni paylaşım yapan Semih Özefe, ünlü manken Melis Kara'yla olan aşkı işte bu fotoğraf karesiyle sosyal medyada büyük ses getirdi."

Salonda oturan annemle göz göze geldik o an. Ne hissetmeliydim şuan?
Hayal kırıklığı?

Belki

Yok bir şey hissetmiyordum. Sadece annemle ekran arasında gidip geliyordu gözlerim. En başından beri düşündüğüm oldu. Ben onun bana karşı olan bütün hareketlerini, tavırlarını yanlış anlamış ve kendi kendime gelin güvey olmuştum.

"Alin kızım." dedi ve sustu annem.

"Anne benim canım bugünden beri kek çekiyordu ya ben bir kek mi yapsam? Yeriz akşam çayın yanına hem Zeynep de sever."

"Olur yap kızım." dedi ve şaşkınlık içinde hareketlerimi ölçmeye çalışıyordu. Mutfağa yöneldim. Kapısını kapattıktan sonra telefonumdan Fenerbahçe'nin son maçının yorumlarını açtım. Sevdiğim bir spor yorumcusuydu. Rastgele canım sıkıldığında bile açıp akıcı diksiyonunu dinlerdim.

Dolaptan yumurtaları ve sütü çıkardım. Birinci yumurtayı kırdım, haberi gördüğüm an hissettiğim şeyle eş değerdi.

Ve ikinci yumurta, hissetmemem gereken şeyleri hissettiğim gibi bayağı fazla çatlamıştı kabuğu.

Ve son yumurta, bu seferki paramparça olmuştu. Annemin az önce bana olan bakışı gibi.

Ne yapıyorsun şuan?

Yumurtaları çırpıyorum.

Şeker koymadan mı?

Doğru unutmuşum.

"Evet Osayi'nin dünkü performansı bugün takdiri hak eden türden. Sahanın her yerindeydi ve bunu asistle taçlandırdı. Kariyer zirvesi derler ya bu sene hoca değişikliğinden sonra kendini bulduğu kesin. Vitor Pereira'ya da burda ayrı bir parantez açmak istiyorum yedek kulübesinden çıkardı ve artık yüzde yüz eminiz ki ilk on birdeki yerini bu sezon garantilemiş durumda."

"Ee garantiler tabi. Sen fırtına gibi adamı yedekte bekletirsen bir bakmışsın kasırga olmuş." Aklıma gelen şeyle keki çırpmayı bıraktım.

Fırtına?
Deniz?
Çay?

Ellerimi yıkayıp kuruttuktan sonra salona geçtim. Kendimi koltuğa attım.

"Anne bak ne diyeceğim şimdi düşünürken aklıma geldi biz ananemi görmeye mi gitsek? Kaç ay oldu telefonlaşmak dışında bir şey yapamıyoruz. Bende zaten işten çıkmayı düşünüyordum. Hem Karadeniz havası hepimize iyi gelir." Annem hâlâ garip garip bakıyordu bana.

"Kızım sen iyi misin?"

"İyiyim anne. Ama teyzemi ve ananemi görürsem çok daha iyi olacağım."

"Sen ve Trabzon'a kendi isteğinle gelmek? Üstelik bunu bana kendin teklif ediyorsun. Birkaç güne Fenerbahçe'nin maçı var ve sen bu süre zarfında Trabzon'da olacaksın öyle mi?"