Eve geldiğimde öğlendi. Aras beni arabasıyla bırakıp hiçbirşey demeden gitmişti.
Evin kapısını açtığımda babamın oturduğunu gördüm. Hafize sultan elimdekileri alıp birşey demeden mutfağa doğru gitti."Baba" diye söylendim. Acaba ben yokken birşey mi olmuştu?
Ayağa kalkıp bana doğru yaklaştı. Ve elindeki kağıtları bana uzatarak:"al" dedi.
"Bunlar ne" dedim kağıtları incelerken.
"Amerika bileti iki gün sonra Amerika'ya gidiyorsun. Okuluna orada devam edeceksin. Teyzen de kalacaksın."
"Ben hiçbir yere gitmiyorum"
"Yeter ne demek gitmiyorum. Gideceksin. Eğer burada kalırsan sana zarar verecektir."
"Kimden bahsediyorsun?"
"Aras, ondan uzak duracaksın!" Diyerek sesini daha fazla yükseltti.
"Baba senin yaptığın pislikleri ben temizleyemem. Ondan bir korkak gibi kaçamam. Hiç bir yere gittiğim falan yok. Bana değil sana zarar verecektir."
"Bir şey bilmiyorsun Irmak"
"Neyi bilmiyorum baba! Aras'ın anne babasını öldürdüğünü mü? , daha neyi bilmiyorum?"
"Odana çık çabuk"
"Çıkmıyorum baba konuşacaklarımız bitmedi."
"Bitti dedim sana" üstüne bastırarak söylemişti.
O sıra kapı çaldı. Hizmetçilerimizden biri gidip açtı. Kapıdan siyah takım elbiseli adam babama yaklaşıp:"Ahmet Bey çıkmamız gerek"Babam adama kapıyı gösterdi. Adam gidince kendisi de çıkarken:"kendine dikkat et Irmak" diyerek hızlıca gitti.
Odama çıkıp güzel bir duş almak istiyordum.
Tam banyoya doğru ilerlerken telefonumun çaldığını duydum.
Arayan Azra'ydı.
"Bu gece napıyoruz?""Ben duş alıp uyumak istiyorum"
"Ya mavişim gel daha Kulübe gidelim"
Itiraz istemiyorum der gibi telefonu suratıma kapattı.***
Duşumu almıştım. Kot şort giyip üstüme yarım bir tişört giymiştim.
"Maviş ben geldim" Azra'nın sesi yankılanmıştı. Evin içinde.
Çantamı alıp çıkmıştık. Kapıda ki adamı geçerken beni durdurdu.
"Irmak hanım babanız gitmenize izin vermiyor""Babama soran yok, bak işinden kovulmak istemiyorsan bana engel olmassın"
Önümden çekilerek bana gülümsedi.
Oturduğumuz yerin kulübüne gelmiştik. Hep burada takılırdık zaten. İçeri çok sisliydi ve çok sıcaktı.
Kuzey içeride bizi görünce yanımıza geldi.
Sesi aşırı müzikten dolayı çok kısık geliyordu.Onlar dans ederken bende önümdeki viskiyi yudumluyordum. Yanıma biri yaklaştı. Ve beni belimden tutup kendisine doğru çekti.
"Naber güzelim" baya sarhoş olduğumdan karşımdaki kişiyi ayırt edemiyordum. "Hadi tanımadın mı beni"
Daha fazla incelediğimde "Ufuk" diye bağırdım. "Döndün mü?""Burdayım prenses"
Ufuk beni çocukluk arkadaşımdı. Birde eski sevgilim. Amerika'ya gitmişti. Bizim evin arka tarafında oturuyordu. Eski sevgiliden daha çok kardeş gibiydik. Yani ben onu kardeş olarak görüyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/32688181-288-k955425.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ
Teen FictionBabasının intikamını almak isteyen yakışıklı bir erkek. Babasını o intikamdan korumak isteyen güzel bir kız. Sizce hangisi kazanır? İntikam mı? Aşk mı? -Her aşk diğerinin intikamıdır aslında...