4.BÖLÜM : Doğum günü

597 28 3
                                    

Eve geldiğimde direk odama çıktım.

pijamalarımı giyip kendimi yatağa bırakmıştım.

Aras'ın ve ismini bilmediğim ama gerçekten çok güzel olan, kızın yanından ayrılıp salona girdiğimde, peşimden kimse gelmemişti. Aras zaten ortada yoktu. Bizde taksiye binip eve öyle dönmüştük. En azından biyere gideceğini bize söyleyebilirdi.

Galiba sevgilisiydi. Yani bir kız durup dururken niye yanağından öpsün ki.

Aşağıdan sesler geliyordu. Babam gelmiş olmalıydı.

Aşağı indim.

"Kızım çok yorgunum direk yatmak istiyorum."

Babamla konuşmak gibi bir niyetim yoktu sadece ona görünmek için inmiştim.

Babam hızlıca yukarı çıkmıştı.

Aslında bende yorulmuştum odama çıkıp uyumak istiyordum.

Odama geldiğimde kendimi yatağıma uzandım.

Gözlerim benden izinsiz bir şekilde istemsizce kapanıvermişti.

***

Okadar çok yorulmuştum ki sabah zor kalkmıştım.

Ben yatakta doğrulurken kapının tıklatıldığını duydum.

"Yavrum hadi kalk hazırlan aşağıda seni birisi bekliyor"

"Tamam"

Tabikide Azraydı başka kim olacak. Kıyafetlerimi hızlıca giyinip saçlarıma şekil vermiştim. Merdivenlerden hızlıca aşağı inerken saçlarım suratıma çarpıyordu.

"Hafize sultan ben kaçtım görüşürüz " Çantamı elime alıp kapıyı açtığımda karşımda Azraları beklerken Aras'ı görünce çok şaşırmıştım.

" Senin ne işin var burada "

" Seninle konuşmak istedim Irmak"

"Günaydın bu arada, kapıyı açar açmaz hemen terslemeseydin keşke."

"pardon ya şaşırdım karşımda görünce"

"Şasırmana gerek yok, çünki bu aralar baya görüşeceğiz"

"neyse ya kahvaltı yapalım mı bir yerde ben bişey yemedim de."

"Tamam zaten bende onu söyliycektim."

Ben arabanın önüne binerken oda arabayı çalıştırdı.

Emniyet kemerini bağlamak için yan tarafa döndüğümde, müzik açmıştı.

Geleceğimiz yere geldikten sonra araba stop etti.

Kapının önündeki adam Arabaya yaklaşarak kapıyı açtı. adama teşekkür ederek gülümsedim.

"Hoşgeldiniz Aras Bey"

Anlaşılan buraya sıklıkla geliyordu.

Aras başını eğerek gülümseyerek geçti.

İçeri girdiğimiz de sabah olduğu için pek kalabalık değildi. Sakın bir yerdi. Bir kahvaltı için bukadar lüks bir yere gelmemize gerekte yoktu.

Oturduğumuz yer cam kenarıydı. Boğazın manzarası vardı.

Aras tam lafa başlarken, garson sipariş almak için gelmişti.

"Efendim ne alırsınız?

"Ikimize de bir kahvaltı hazırlatın"

Derken sesi çok ciddi çıkmıştı. Ama fazla kalastı. Ben belki başka bir şey yemek istiyordum. Bana da sorabilirdi.

TEHLİKELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin