Eve geldiğimde gece saat üçtü. Parmaklarımın ucuna basarak odama çıkarken ışığın yandığını gördüm.
Arkadan gelen babamın 'kızım' dediğini duyunca arkama döndüm.
"Onun yanından geliyorsun demi?"
"Ne alakası var baba"
" Yanlış yollardasın Irmak, yapma benim düştüğüm hataya düşme kızım"
"Benim düştüğüm hataya düşme derken baba?"
Sözümü dinlemeden odasına çıktı. Ne demek istedi ki şimdi.Odama çıkıp pijamalarımı giyip kendimi yatağa bırakmıştım.
Ama babamın söylediği söz kafamı kurcalıyordu.
Telefonumu elime alıp Aras'a mesaj attım.
Telefon numarasını Azra kaydetmişti.Kime: Aras
Mesaj: "uyuyor musun"Telefonum elimde titreşmişti.
Kimden:Aras
Mesaj: "Noldu?"Kime: Aras
Mesaj: "Babam babanı neden öldürdüğünü biliyor musun?"Titreşince hemen gelen mesaja baktım.
Kimden: Aras
Mesaj: "gece gece konuştuğumuz konuya bak. Hadi yat uyu."Odamdan çıkıp babamın odasına ilerledim.
Kapıyı açtığımda babamın gözlerinin açık olduğunu gördüm.
"Baba gelebilir miyim?"
"Irmak ne oldu kızım"
Derken yanına uzanmıştım.
"Bu odaya girmeyeli çok zaman oldu?"dedim kısık sesle."Baba"
"Efendim benim güzel kızım?"
Diyerek suratıma baktı."Az önce ki konuşmada benim düştüğüm hataya düşme dedin. Ne hatası baba?"
"Boşver kızım eskileri açmayalım"
"Baba söyle bilmek istiyorum"Dakikalar geçtikten sonra babam sessizliği bozmuştu.
"Annenden sonra en sevdiğim kadındı.
Çok sevdim. Her şeyi göze aldım. Onun için. Şimdi merak ediyosun hangi kadın diye.
Aras'ın annesiyle ilişkim vardı. Birbirimizi çok sevdik. Ama babası ilişkimiz öğrenince ilk önce onu yani karısını öldürdü. Sıra bana gelince sevdiğim kadını öldürdü diye ben onu öldürdüm.
Ama Aras annesini de babasını da ben öldürdüm sanıyor.
Bu hayatta kimse temiz değil kızım"Nasıl kulaklarıma inanamıyorum. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Babamla Leyla Kılıç'ın ilişkisi vardı. Onu babam öldürmemişti. En azından olayları anlayınca içim rahatladı. Babama iyi geceler deyip odama gittim.
Yatağıma yattım. Sabah olmalı ve ben Aras'la konuşmalıydım.
***
Sabah uyandığımda içeri süzen ışık gözlerimi kamaştırdı.
Hemen duşumu alıp, okul üniformamı giyip odamdan çıktım.Çantamı takıp kapıyı açtığımda içeriden gelen 'Irmak' sesi durmamı sağladı.
"Efendim baba"
"Kahvaltı yapmadan mı gideceksin?"
"Okulda atıştırırım"
"Irmak dün gece ki konular aramızda kalsın"
"Tamam" desemde bu konuyu Aras'a anlatacaktım. Ikidebir babamı suçlayamazdı. Onun babası da benim babam kadar suçsuz değildi.Arabaya binip okula geldiğimde daha ders başlamamıştı. Okulun bahçesine girdiğimde oluşan kalabalığı görünce koşturdum.
Azra'yı görünce yanına gittim. "Ne oluyor"
"Maviş Ufuk ve Aras kavga-"
Sözünü bitirmesini beklemeden kalabalığın içine girdim. Koray ve Kuzey ayırmaya çalışıyorlardı. Ama nafile.Ben de ayırmaya çalışırken biri beni geri çekmişti. Selin 'karışma' dedi.
Birbirlerini öldürmek istiyorlardı herhalde.Aras Ufuk'un üstüne çıkmış suratını yumrukluyordu. Sonra Ufuk onu altına aldı. Yok artık tahamülüm kalmadı.
"Yeter " diye bağırdığım da herkes dönüp bana bakmıştı. Aras'ta Ufuk'un üstünden ayağa kalktı.
"birbirinizi öldürecektiniz"
Ufuk' ta ayağa kalktığında kaşı patlamıştı.
Aras'ın da yine dudağı kanıyordu.Aras bana yaklaşıp dudaklarıma yapıştı. Okulun önünde herkesin önünde beni öpüyordu.
Ellerimle Aras'ı ittirdiğimde Ufuk'a bakıp gülerek: "O akşam benim gibi böyle güzel öpebildi mi?"Bunun için mi kavga ettiler. Bunun için mi beni öptü.
Suratına tokat attığım zaman bile hala suratında o alaylı gülüşü vardı.Okuldan çıktığımda hıçkırıklara boğulmuştum.
Azra arkamdan koşturup kolumu tuttuğunda önüme geçip bana sarıldı.Sarılınca her şey unutulsa keşke.
"gelim mi seninle"
Kafamı Hayır anlamında salladığımda beni öpüp okula geri gitti. Benim bildiğim Azra Aras'ın canını okumadan durmazdı.Taksiye binip annemin mezarlığına gelmiştim.
Yine o beyaz taştaki yazıyı görünce içim burkuldu."Anne sana çok ihtiyacım var. Şu sıralar çok ihtiyacım var. Hayatımda senin yokluğun çok belli oluyor. Eve gelip seninle dertleşeceğime buraya geliyorum.
Ben burayı hiç sevmiyorum. Buraya gelmeye, burda seninle konuşmayı hiç sevmiyorum. Aslında bunlar bahane, ben senin yokluğunu sevmiyorum."
Gözyaşlarımı sildiğimde artık konuşmak istemediğimi anladım.Arkamı döndüğümde karşılaştığım Aras'a aldırmadan yürümeye başladım.
"Irmak iyi görünmüyorsun"
"Seni ilgilendirmez. Sen kendi çıkarlarını düşünen bencilin tekisin."
Ayağım senselendiği için Aras tutmuştu.
Bağırmaya gücüm bile kalmamıştı.
Arabasına beni koyduktan sonra kendi sürücü koltuğuna oturdu. Arabayı sürmeye başladığında konuşmaya başladım.
"Babama bir şey yapma o suçsuz""Kendinde değilsin"
"Olayları bilmiyorsun. Anneni babam öldürmedi. Senin baban da bir katil hemde annenin katili"
"Kapa çeneni" diye bağırınca arabanın hızı artıyordu. "doğruları söylüyorum Aras.
Doğrulardan kaçınılmaz"Arabanın sürati gittikçe artıyordu.
"Salak kapa çeneni"
"Aras arabayı durdur. Kaza yapacağız."
"Iyi işte annenle kavuşursun"
"Aras kamyon, dikkat et."
"Araaass"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ
Teen FictionBabasının intikamını almak isteyen yakışıklı bir erkek. Babasını o intikamdan korumak isteyen güzel bir kız. Sizce hangisi kazanır? İntikam mı? Aşk mı? -Her aşk diğerinin intikamıdır aslında...