Rezalet

426 29 23
                                    


"Gerçekten bu olamaz!"

Robin ve Nancy hatta Chrissy bile yüksek sesli kahkahalarla gülüyordu. Bu ortamda tek gülmeyen kişi bendim sanırım. Hala daha girdiğim en saçma olan bu iddiayı nasıl kaybettiğimi anlamaya çalışıyordum. Gerçekten çok aptaldım. Ama yine de bu kadarını da tahmin edemezdim! Nereden bilebilirdim ki randevuya çıkardığım kızın gerçekten o kadının sesini güzel bulacağını?!

"İnanmıyorum!"

"Steve üçümüzle de iddiaya girmiş olman çok acıklı." Dedi Robin kahkahalarının arasından. Yüzü gülmekten kızarmıştı. Uzun saçlarımı çekiştirip gözlerimi kapatırken somurtmaya devam ediyordum. Bu üç melek görünümlü şeytan kızın insafına kalmış olmak beni çok kötü şeylerin beklediğinin göstergesi olmalıydı.

"Gerçekten sadece Robin ile girecektim siz nereden çıktınız anlamıyorum." Kendi kendime inlerken kafamı tahta tezgaha vurmak istiyordum. Ciddi anlamda koca bir aptaldım. Gerçi hafif içkili olmak beni olduğundan daha da cesur yapmıştı. Ve sanırım cesurlukla aptallık arasındaki kısa çizgiyi tam olarak tutturamamıştım.

Ağlamak istiyordum. Gerçekten bu canilerin eline kalmak istemeyecek kadar çok korkuyordum. 

"Evet, kızlar şimdi bu kadar yeter." Diyerek gözlerindeki yaşları sildi Chrissy. Daha sonra ciddi bir yüz ifadesini takındı. "Hadi fikirlerimizi birlikte paylaşalım."

Hepsi birden ciddi bir şekilde başlarını sallayıp ileride sessiz bir yere ilerlediğinde daha da berbat hissetmeye başlamıştım. Yüz ifadeleri o kadar ciddiydi ki korkmakta haklıydım. Arada dönüp baştan aşağı beni süzüyorlardı, daha sonra şeytani bir sırıtışla kafa sallıyorlardı. Tabii bende bu sırada gelen müşterilere yardım ediyordum.

"Evet, Steve Harrington." Nancy korkunç fısıldamasıyla birlikte yanıma yanaştı.

Daha sonra Robin geldi. "Hakkında güzel bir karara vardık."

"Ve üçümüzle iddiaya girdiğin ve kazandığımız için ayrı şeylerde karar kıldık. Akşam senin evinde neyi uygun gördüğümüzü göreceksin." Diyerek hepsini tamamladı Chrissy. 

Bu üçlüden gerçekten korkuyordum. Kendimi mahkeme kararına saygı göstermesi gereken bir mahkum gibi hissetmekten alamamıştım. Ayrıca akşam evimde mi olacaklardı? Bu akşam cadılar partisi vardı- 

"Bir dakika hayır!" Diye haykırdım. Aklımda  bazı şimşekler çakmaya başlamıştı. "Lütfen bana cadılar bayramı partisi için bir şeyler yapacağınızı söylemeyin!" Gördüğüm koca sırıtışlar yüksek sesle inlememe sebep olmuştu. "Hadi ama..." 

"Fazla sızlanma dingus." Robin etkilenmemiş bir şekilde bana bakarken gerçekten ağlamak istiyordum. Kim bilir bana ne yapacaklardı? Hiç merak etmek istemiyordum.

"Akşam görüşürüz kızlar!" Robin ikisinin de yanağına birer öpücük kondurup kocaman gülümsemesiyle onları uğurlamıştı. Bense sadece somurtuyordum. "Yüzün kırışacak dingus, biraz mutlu ol. Bizim sayemizde polo dışında bir şeyler giyineceksin."

"Ben ve pololarım gayet iyiyiz Robs."

"Akşamdan sonra görüşeceğiz dingus." Sırıtıyordu. Bu hiç iyi değildi.

————❃——————⭑⭑

evet kesinlikle gaza gelerekten bir kitap daha yayınlıyorum.. yoksa burada epey bir paslanırlardı...

𝐆𝐎𝐎𝐃 𝐈̇𝐃𝐄𝐀 ┊ 𝐬𝐭𝐞𝐝𝐝𝐢𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin