Bölüm Müzikleri: Pera, Sensiz Ben
Dedublüman, Gamzedeyim Deva Bulmam
Yirmi7, Muhtemel Aşk
Gri, Kimse Bilmiyor
🔗
"Acılar çekip durdun, söyle hangi yalanlar için dalgalandın ve duruldun?"
Ertesi gün.
Bir insan ne kadar yalan konuşabilirdi? Ya da bu yalanları ne kadar sürdürebilirdi? Kendimi profesyonel bir yalancı olarak adlandırıyordum fakat bilmiyordum, yalan nasıl konuşulur bilmiyordum, fakat bundan daha büyük bir sıkıntı vardı.
Bir insan nasıl sevilir, bunu hiç bilmiyordum.
Bilge'ye, onu sevdiğimi söylemiştim, sırf kendisi hakkında topladığım bilgileri aleyhine kullanacağımı bilmesin diye onun duygularıyla oynama yolunda ilk adımı atmıştım, vicdanım ise hiç sızlamamıştı, Bilge'ye acımasızca onu sevdiğimi söylemiştim ve o, kendisini sevdiğimi sorgulamaya başlamıştı.
Belki de sürekli olarak kendisini insanlardan soyutlamasının sebebi buydu, insanlara güvenmediğinden değil, insanların kendisini sevebileceği ihtimaline güvenmediğinden dolayı sürekli olarak kendini bitirmeye uğraşıyordu, belki de cevap buydu, uzatmanın da gereği yoktu.
Bilge'ye ondan hoşlanmadığımı, tüm bunların birer yalandan ibaret olduğunu söylesem bana ne tepki verirdi ölçemiyordum, belki bağırır çağırırdı, ama hayır, Bilge bağırmazdı, kendisini sevmeyen bir insanı da kendisine zorla bağlamazdı.
Fakat onu sevdiğimi söylemiştim, bunu kendisi bana zorla söyletmemişti, söyleyen bendim ve eğer o da bana karşı az da olsa duygu beslediyse, bunu açığa çıkarırdı ve biz işte o zaman büyük bir çıkmaza girerdik.
Nereye kadar bu yalanları sürdürebilecektim bilemiyordum fakat artık gidebildiğim yere kadar gidecektim, Bilge ağırbaşlı insandı, o, duygularını öylece açamazdı ve duyguları hakkında da yalan söyleyemezdi, bu yüzden şanslıydım.
Ama ben onun duygularıyla oynayacaktım, kaleyi içten fethedecektim ve onu zamanı geldiğinde yüzüstü bırakacaktım, en azından planlarımda bu vardı.
Yaklaşık üç hafta sonra da benim burada işim bitecekti, tam 21 günüm vardı ve ben bu 21 günde ne öğrenebilirsem öğrenecektim, en çok Bilge'yi üzecektim, bu yolda en çok onun canını yakacaktım.
Bir gece Bilge'yi çardakta ağlarken görmüştüm, gözlerinden yaşlar akıyordu ve ağlıyordu, o gün onun yanına gitmeyi çok istemiştim, ama uzaktan, pencere kenarından tüm gece onu seyretmiştim.
İlk beş dakika ağlamıştı, sonrasında gözyaşlarını silmeye çalışmıştı, gözyaşlarını silmeye çalıştığı her saniye daha da fazla ağlamaya başlamıştı, neden ağladığını da anlayamamıştım fakat bir gece boyunca sadece onu izlemiştim.
Belki de Bilge, bundan sonra o gece döktüğünden daha fazla gözyaşı dökecekti ve bunun en büyük sorumlularından birisi olacaktım.
Bir yandan Bilge için üzülmeyi istiyordum fakat bir yandan da onu üzmeyi istiyordum, belki de bu benim için büyük bir fırsat olabilirdi, onunla ilişki içerisindeyken onu zorlayabilirdim ya da rahatça üzebilirdim, bana bir şey demesi zorlaşırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İNCİLERİ
RomanceAhu Aktuğ, üvey kardeşlerinin ve üvey babasının şiddetleriyle büyüyen bir kız çocuğudur, günün birinde Ahu, üvey babası Yakut Ulubey'in, kendi annesini öldürmesi sonucunda üvey babasını öldürür ve sokaklarda yaşamaya başlar, Ahu sokaklarda yaşamaya...