14. SEBEPLER ve SONUÇLAR

106 48 0
                                    

Bölüm Müzikleri: Sadık Gürbüz, Gelme Ey Ecel

Eminem, Mockingbird

Zeynep Casalini, Duvar

Kahraman Deniz, Böyle Sever

Bu kitaptaki her karakter ve her olay hayal ürünüdür, gerçek hayat ile benzerlik tamamen rastlantısaldır.

Twitter üzerinden #Karanlığınİncileri hashtagiyla bölüm sonu görüşlerinizi, karakterlerde gördüğünüz değişimleri paylaşabilirsiniz, iyi okumalar :3

🔗


ÖZGÜRLÜK HAPİSHANESİ

Sene 1998, 9 sene öncesi.

Gölgen Taşkın, her davanın hakkını verecek olan toy bir avukat, daha doğrusu kendisini ve kendisi gibi haksızlığa uğrayan, ezilen insanları kurtarmak için bu yola tek başına giren bir genç adam.

Gölgen bu sığınağa geldiğinde henüz 18 yaşındaydı, içinde adaleti sağlamak için yanıp tutuşan bir ateş vardı ve bu ateş, üstlerinden yediği her darbede daha da harlanıyordu.

Üstleri, Gölgen'i sadece toy, basit bir çocuk olarak görüyordular, sürekli olarak Gölgen'i alaşağı ederek onu yıldırabileceklerini düşünüyordular çünkü Gölgen bu düşüncelere izin veriyordu, hatta destek çıkıyordu.

Gölgen, bulunduğu hapishanenin duvarlarına baktı, duvarda yazılar yazıyordu fakat büyük puntolarla, kalın harflerle daha da kapsamlı iki kelime vardı.

ÖZGÜRLÜK HAPİSHANESİ.

Özgürlüğün olduğu yerde hapis olur muydu diye düşünmüştü önceleri Gölgen, neticede bir insan özgürse kimse onu hapsedemezdi, özgür bir insan kendi kanatlarıyla uçmayı öğrenirdi ve hiçbir keskin bıçak ya da hiçbir kurşun bu kanatları öylece baltalayamazdı.

Fakat Gölgen bilmiyordu, bu hapishanede kolun kanadın değil, düşüncelerin hapsedildiğini bilmiyordu, bu hapishaneye girdiği andan itibaren düşünmenin yasak olduğunu bilmiyordu ve bunu öğrenmeyi de istemiyordu.

"Hisar Yalçınkaya."

Gölgen, günlerdir bu ismi ezberlemekle meşguldü, bundan yaklaşık iki sene evvel öldürülen kız kardeşinin katilinin ismiydi bu, Hisar Yalçınkaya.

Gölgen bu ismi elindeki çivi ile bulunduğu kodesin duvarlarına kazıyordu, karşısındaki duvara öncelikle büyük bir H harfi çizdi, sonrasına yanına sert bir çizgi çekerek İ harfini oluşturdu, elindeki çivi neredeyse parmaklarına batacaktı fakat bu, Gölgen'in umurunda değildi, Gölgen'in umurunda olan tek şey bu kodesten çıktıktan sonra kardeşinin katillerine yapacağı şeylerdi.

Sonrasında ters bir S harfi çizdi Gölgen, bir an gözlerini kısarak çizdiği harfe baktı, çizdiği harfin S ile uzaktan yakından alakası yoktu ve bu durum, Gölgen'i daha da sinirlendiriyordu.

Gölgen, A harfini çizmek üzereyken bulunduğu kodesin kapısı tekmelenmeye başlandı, iki sert tekme ve kapağın açılışı, bu, onu kodese tıkan dostu Utku'ydu, onu girişinden bile tanırdı.

"Neden geldin, orospu çocuğu?" Gölgen öfkeliydi, öfkesini dindirmeyi bir türlü öğrenememişti ve bu bilgisizliği sürekli olarak onun canına mâl oluyordu, Gölgen de bunun farkındaydı fakat o hiçbir zaman duygularını içinde tutmazdı, çünkü ona bunu öğretmişlerdi.

KARANLIĞIN İNCİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin