Bölüm Müzikleri: Kolpa, Sezen'den
Ogün Sanlısoy, Gitme Dönmezsin
Pera, Biri Vardı
Gri, Kimse Bilmiyor
🔗
"Bir yalan eksik, bir yalan fazla.."
Saat yediye yaklaşıyordu. Sağ bacağı yaralı olan Aysar bizimle gelmeyi istiyordu fakat Bilge onu gelmemesi için zorluyor, Özgür yanında kalsın diye ısrar ediyordu. Aysar ise inatla ayağa kalkmaya çalışıp bizimle gelmeyi istiyordu.
"Bana böyle adice davranamazsınız, en güzel anların hiçbirine tanıklık edemeyeceğim!" Bunu Bilge'ye bağırarak söylüyordu. Aysar kadar görev aşkıyla yanıp tutuşan başka bir kız daha yoktu sanırım.
Saatler önce Aysar'ın benim için seçtiği mavi bereyi ve kalın gri kazağı giymiştim, altımda ise siyah, diz kapaklarına kadar yırtılmış bir eşofman vardı ve üzerimde eski püskü bir palto vardı. Bu kavurucu sıcakta ölmek üzereydim fakat sesimi çıkaramıyordum, ilk dakikalardan pot kıramazdım.
"Sana adilik yapan yok Aysar, senin en büyük görevin burada kalıp dinlenmek. Eğer olur da sözümden çıkarsan sol bacağını da ben keser, deşer yaralarım ve onu iyileştirecek bir tane Özgür bulamazsın." Bilge bunu sert bir ses tonuyla söylediğinde Aysar umurunda değilmiş gibi öylece bakıyordu. Kafasını sen ne diyorsun? dercesine sallamıştı. Anlaşılan Aysar bugün hepimizin başına iş çıkaracaktı.
"Bal peteğim, kuş Bilgem.. beni anlamanı istiyorum senden, eğer sen yaralı olsaydın ve bu göreve katılmayı çok çok istiyor olsaydın ne yapardın? Oturmayı mı tercih ederdin?" Aysar, Bilge'ye bu soruyu sorduğunda Bilge onu daha fazla dinlemiyordu.
Sezen yanımıza geldiğinde Aysarın tarafına geçmişti, Aysarın saçlarını okşayıp yanağına bir öpücük kondurdu.
"Şekerparem lütfen kimseye zorluk çıkarma, bu göreve gelmeyi ne kadar çok istediğini biliyorum fakat yapacak bir şey yok, şöyle düşün; eğer ben senin durumunda olsaydım, öylece koltuğun bir kenarında yatsaydım sen beni yollar mıydın? Bence iyi bir kardeş olup yollamazdın, şimdi de ben seni yollamıyorum.
Hem Özgür sana bakmak için yanında duracak, lütfen beni dinle. Eğer sen orada olursan herkes seni düşünmekten görevi unutur gider. Bunu ister misin?"
Sezen bunu sorduğunda Aysar başını öne eğip susmuştu, anlaşılan Sezen'in kısa çaplı ikna süreci başarıyla sonuçlanmıştı.
Sezen buydu işte, kimseye gerek duymadan saniyede işini halleder ve çıkar giderdi.
Ama ben yine de Sezen olmak istemezdim.
Hepimiz Aysarı öpüp vedalaştık ve Çınar'ın arabasına doğru yol aldık.
Çınar'ın arabası geniş kırmızı bir vosvostu, vosvos genişti fakat arkada sadece iki kişilik koltuk olduğu için Sezen ile ben arkaya geçmiştik, Bilge ise ön koltuğa oturmuştu.
"Sanırım görev başlamadan hakkın rahmetine kavuşacağım, bu nasıl bir sıcaktır Allah'ım!?" Bunu söylediğimde Vosvosun camını açmak için kola baskı uyguladım ve cam açıldığında derin bir nefes aldım, böyle giderse arabanın içinde sıcaktan can verirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İNCİLERİ
RomanceAhu Aktuğ, üvey kardeşlerinin ve üvey babasının şiddetleriyle büyüyen bir kız çocuğudur, günün birinde Ahu, üvey babası Yakut Ulubey'in, kendi annesini öldürmesi sonucunda üvey babasını öldürür ve sokaklarda yaşamaya başlar, Ahu sokaklarda yaşamaya...