4 Ekim
Sabah saatleri...Elgin
Bir hafta geçmişti artık. Gurbet benim için neredeyse bir çok şeyi halletmişti. Hatta diploma bile hazırlatmıştı. Malum diplomam diğer evrende de şu an. Hakkını nasıl öderdim bilmiyorum.
Veee en mükemmeli de iş bulmamdı. 3 gün sonra başlayacaktım. Ve gayet iyi bir maaşım vardı. Ama 1 ay daha burdaydım.
Odada canım sıkıldığı için aşağıya salona inmiştim. İkizler buradaydı. Şu an sarılarak oturmuştular. Birisinin elinde telefon vardı. Bir şey izliyor gibiydiler. İkisinin de suratında ciddi ifade olduğundan şu an onları ayırt edemiyordum. Yanlarına gelip karşılarındaki kanepede oturmuştum. Beni hâlâ fark etmemiştiler. Bir an ikisi de aynı anda bağırmıştı.
"Gerizekalı herif!"
"Gerizekalı herif!"
Bu hâllerine sesli şekilde gülmeye başlamıştım. Bir kaç kez daha şahit olmuştum aynı anda konuşmalarına. Bayılıyordum...
"Oğlum, çok tatlısınız şu an. Neye kızdınız?"
"Elgin, gülme ya. Böyle film karakteri mi olur? Hiç bir şey yapamıyor bu." Eveet bu Safirdi. Gülerek konuştum.
"Ee öyle olacak tabii. Her şeyi doğru yapsaydı 10 dakikalık film olurdu o zaman."
"Bana ne ya, zeki karakter seviyorum ben." Somurtuyordu şimdi de.
"Asma yüzünü, Safir. Ben sana zeki karakter olan film bulurum izleriz. Somurtma şöyle." Diyerek kardeşine sarılmıştı Göktunç. Safir de sırıtarak karşılık vermişti. Aralarındaki bağ çok güzeldi.
"Ha çocuklar, Gurbet işte mi?"
"Yioo evde. Demin odasına girdim. Yavrusuyla uyuyor." Demişti Safir sırıtarak.
"Ben bir bakayım uyanmış mı? Bir şey soracaktım da..."
Yukarı çıkmıştım. Gurbet'in yatak odasının önüne geliyordum ki, kapı açılmış içeriden Gurbet kucağında Güzhanla beraber dışarı çıkmıştı. Gülerek oğlunun yanaklarını öpmüştü. Bu görüntü beni pamuk gibi yapmıştı. Gülümseyerek onlara doğru gitmiştim.
"Günaydııın. Ben de sana geliyordum."
"Günaydın, Elgin. Bir sorun mu var?"
"Hayır tabii ki. Sadece... Biliyorsun, işe başlayacağım ve bazı şeyler hakkında konuşmak istiyorum. Birkaç şey benim dünyamdakinden farklı olabilir." Bana sanki adamla konuşmak için behane arıyormuşum gibi geldi. Umarım korktuğum şey olmazdı.
"Tabii, kahvaltı edelim sonra çalışma odamda konuşuruz. Ben sana detaylıca anlatırım şirket işlerini." Başımı sallayarak onayladım. Ve baraber kahvaltı için aşağıya indik.
Masaya yeni oturmuşduk ki, Güzhan ellerini bana uzatarak kucağıma gelmek istedi. Gülümseyip koltuk altlarından tutarak kucağıma aldım.
"Rahatsız olmazsın değil mi?" Gurbet'in sorusuyla gülümseyip Güzhan'ın yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.
"Hayır tabii ki de. Oyy sen beni mi özledim, bebeğim?" Sözlerimle Güzhan çığlık atarak ellerini bir-birine çırptı.
"Göktunç, şuna baksana ya. Resmen papucumuz dama atıldı. Biz amcalarınız, Güzhan. Bize böyle çığlık atmadın, amcam." Diyen Safirle hepimiz kahkaha atmışdık.
Kahvaltı Safir'in yakınmaları ve Güzhan'ın mutlu çığlıklarıyla geçmişti. Şimdi de Gurbetle beraber çalışma odasına gelmiştik.
"Ee sor bakalım merak ettiklerini." Şirket ve işle ilgili olan bir kaç soru sormuştum. O da güzelce cevaplamıştı. Sesi o kadar güzeldi ki, sanki masal anlatıyordu. Öhm kendine gel, Elgin.
"Anladım. Bizim dünyadakinden pek farkı yokmuş."
"Ne güzel. Kolaylık olur sana da."
"Ehhh tabii. Bu arada sana ne kadar teşekkür etsem az." Bıkkınlıkla başını masaya koymuştu.
"Bu konuyu konuşmuştuk, Elgin. Bir daha teşekkür edersen havuza atarım seni." Söylenmesiyle kahkaha atmıştım.
"Tamam tamam. Sustum. Ben gideyim artık. Daha fazla meşgul etmeyeyim seni."
"Offf."
"Tamaam bir şey demedim." Deyip odadan kaçmıştım.
Odadan çıktıktan sonra bahçeye geçmiştim. Biraz hava almam lazımdı. Hislerime anlam veremiyordum. Daha yeni tanışmıştık ama Gurbete karşı bir şeyler hiss etmeye başlamıştım. Onu görünce heyecanlanıyordum. Belki sadece minnet duygusuydu? Bilmiyorum ki... En iyisi akışına bırakmaktı.
Bölüm sonu.
Merhabalar✨Eveet Elgin kendini sorguluyor...
Bu bölüm Elgini temelli bu evrene yerleştirdik😂
Elgin winter mood:
Tipe bak yaa...
Neyse hadi iyi geceler, Howl kaçar👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARALLELS (GAY)
Science Fiction"Kaçacak yerin yok." Uçurumdan aşağıya baktım yeniden. Sanki beni çekiyordu. Onlara baktım. Yüzümde huzurlu bir gülümseme vardı. "Bilemezsin... Belkide her son yeni bir başlangıçtır." Anında kendimi boşluğa bırakmıştım. Hafif rüzgar bedenimi sarıy...