15 Ekim
Öğlen saatleri...WatsApp
Ahter: Buluşmak ister misin bugün?
Göktunç: Sana da merhaba...
Ahter: Özür dilerim ya.
Ahter: Soruyu soracağım diye unuttum.
Ahter: Merhaba bu arada. Şey buluşalım mı?
Göktunç: Sence buluşmak için erken değil mi?
Ahter: Bilmem, rahatsız mı oldun?
Göktunç: Yok öyle değil. Sadece nasıl bu kadar çabuk güvendiğini merak ettim. Ya kötü biriysem?
Ahter: Göktunç, kötü birisi olsaydın/nız bana o gün o kadar yardım etmezdiniz.
Göktunç: Çok mantıklı konuştun ama...
Göktunç: Yine de erken.
Göktunç: Biraz daha birbirimizi tanıyalım istiyorum.
Ahter: Tamam. O zaman fotoğrafını at.
Görüldü
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Göktunç
Telefonun birden elimden çekilmesiyle irkilip karşımdakine baktım. Safir sırıtarak yanıma oturmuştu. Çatık kaşlarımla yüzüne bakıyordum.
"Safir, versene. Neden aldın öyle? Bak konuşmanın ortasındayım. Ayıp olacak."
"Kim?"
"Kim kim? Ne diyorsun, oğlum?"
"Konuştuğun kişi kim diyorum." Sorusuyla bakışlarımı kaçırmıştım.
"Hiç, bir tanıdık."
"Göktunç, bütün arkadaşlarını ve tanıdıklarını biliyorum zaten. Her şeyini bana anlatıyorsun. Bir bu kişiyi bilmiyorum. Merak etmem normal."
"Off biliyorum. Ama söz zamanı gelince anlatacağım."
"Tamam. Hadi gel fotoğrafını çekeyim."
"Niye?"
"Son mesajı gördüm de yanlışlıkla. Fotoğraf istemiş senden. Artık her kimse..."
"Bak döverim haa. Çek hadi." Bir kaç fotoğrafımı çekip telefonu bana vermişti.
"Ben odamıza çıkıyorum. Sana da iyi mesajlaşmalar." Yaklaşıp saçlarımı öpüp yukarı çıkmıştı. Deli oğlan ya. Fotoğrafları atmak için uygulamaya girdiğimde gördüğüm mesajlarla Safire bir kaç küfür yollamıştım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
WatsApp
Ahter: Göktunç, bak eğer gerçekten seni rahatsız ediyorsam bana söyle.
Ahter: Böyle yapınca seni bir şeylere mecbur bırakıyormuş gibi hiss ediyorum.
Göktunç: Ahter, üzgünüm ya.
Göktunç: Safir meşgul etti beni. Ve ayrıca hayır rahatsız etmiyorsun.
Göktunç: Öyle olsaydı seninle hiç konuşmazdım.
Göktunç: Bekle atacağım fotoğrafı. Safir çekti şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARALLELS (GAY)
Science Fiction"Kaçacak yerin yok." Uçurumdan aşağıya baktım yeniden. Sanki beni çekiyordu. Onlara baktım. Yüzümde huzurlu bir gülümseme vardı. "Bilemezsin... Belkide her son yeni bir başlangıçtır." Anında kendimi boşluğa bırakmıştım. Hafif rüzgar bedenimi sarıy...