"Ya bana da okut!" Damla sahte bir sinirle elimdeki kağıdı çekiştiriyordu. Sahilde biraz daha dolaştıktan sonra yorulduk ve bir kafeye oturduk. Arkamızdaki masada oturan çocuktan aldığım kağıda bir şeyler karalıyordum ve Damla Hanım her zamanki gibi rahat durmuyordu."Balım, zamanı geldiğinde okuyacaksın zaten." o kağıda bakma çabalarına devam ederken bende yazımı bitirmeye çalışıyordum.
"Tamam işte, zamanı geldi. Hadi okut!" güldüm. Çok zeki bir sevgilim vardı, teknik olarak hâlâ sevgilim olmasa da.
"Olmaaaz, bu konuda çok ciddiyim." dedim. "Gerçekten zamanı geldiğinde okuyacaksın, söz mü?" kaşlarını çattı.
"İyi de zamanı geldiğini nereden bileceğim?" son cümlemin noktasını koydum.
"Sen zeki kadınsın aşkım, anlarsın." ofladı. Kağıdı kaldırıp yazdıklarımı içimden okudum.
Merhaba sevgilim,
Eğer gözlerin bu kelimelerde geziyorsa biz artık konuşmuyoruz demektir. Dudaklarıyla dudaklarım arasında nefes alacak kadar bile boşluk bırakamadığım kadınla neden konuşmuyorumdur acaba? Hangi güç benim buna izin vermeme sebep olmuştur acaba? Bilmiyorum, bilmek de istemiyorum ama dediğim gibi sen bu cümleleri okuyorsan bir şekilde konuşmama durumuna gelmişizdir. Öncelikle çok iyi bildiğim bir kısımdan sana haber getireyim. Konuşmuyorsak eğer ben kaybolmuşum demektir. Ödevlerime gömülmüş, doğru düzgün uyku bile uyumayan bir adam olmuşumdur. Delirmemek için düşünmemeye, düşünmemek için beynimi doldurmaya çalışıyorumdur. Ben hep birini kalbinden çıkarmak için yeni birini almak gerektiğine inanırdım ama emin olduğum bir şey var, o yeni biri uzunca bir süre olmamıştır. Hatta şu anda bile yoktur çünkü sevgili orkidem sen benim kalbimi öyle bir doldurmuşsun ki yanına sıkışabilecek biri bile olamaz. Senden sonra bana ne mi olmuştur? İşim olsa işkolik olurdum, öğrenci olduğuma göre dediğim gibi ödevlerle kafayı yiyorumdur. Ha bir de konser konser gezip ağlıyor, parti parti gezip içiyor ve sanki sensizliği doldurabilecekmişim gibi önüme bakmaya çalışıyorumdur. Konserlerdeki şarkıları bağıra bağıra seni düşünerek söylüyorumdur, partilerde bir köşede içerek seni kalbime gömüyorumdur.
Sen peki neler yapıyorsundur bilmiyorum, merak ediyorumdur eminim ama sanırım seni rahat bırakmak için yazmıyorumdur. Bunları da tekrar bir araya gelelim diye yazmıyorum, sadece şimdiye kadar beni bir şekilde bildin senden sonraki beni de bil istiyorum.
Can çekişen ruhuma inat kalbimi yaşatan kadına sevgilerimle, Umut'un.Kağıdı katlayıp Damla'ya uzattım. "Ama merak ederim Umut ya," sırıttım. Merak etse de beni dinleyeceğini biliyordum, vakti gelene kadar o kağıdı açmayacaktı.
"Bak şimdi kağıdı çantana atıyorsun, bir daha da bunun üzerine düşünmüyorsun. Bitti, bu kadar kolay." gözlerini devirip kağıdı çantasına koydu.
"Zamanından önce bakarsam da beni suçlayamazsın." dedi. "Hem zaten sen dayanamazsın ki benzer bir şeyler yazarsın yine bana." ah be sevgilim, onu zaten sana yazamazsam diye şimdiden yazdım. Gülüp geçtim, keşke ömür boyu kelimelerim onun başının etini yiyebilseydi. Kelimelerimin gücüne güvenirdim, tek dileğim onun kalbini biraz bile olsa yumuşatabilmesiydi.
"Peki peki ama sen yine de zamanında bak." konuyu değiştirmek adına yanağından öptüm. Yanımda olmasının keyfini çıkarmak istiyordum.
Gülümsedi ve ben yine yenildim. "Sana daha önce çok gıcık biri olduğunu söylediler mi?" omuz silktim.
"Hayır. Bana daha çok aşırı tatlı olduğumu, aşırı nazik, aşırı efendi biri olduğumu söylediler. Hatta bir keresinde çok iyi se..." daha fazla konuşup onu delirtmeyeyim diye omzuma vurmaya başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunlu Ümitler
Fiksi UmumBenim bütün ümidim, onun efsunlu kalbindedir. Ümitsizliğe kapıldığımız an kendi kalbimi koyacağım masanın ortasına. Ümidimi efsunuyla kaplayacak ve biz ona artık "Efsunlu Ümit" diyeceğiz.