Gece
Annem ve babamla serin havaya çıkıp Ateş'in evine doğru yürürken aralarına girip kollarımı ikisine de sardım. Onlar da gülümseyerek bana karşılık verdiler. Yolun karşısındaki evin bahçesine ulaştığımızda bizimkilerin kollarından sıyrılıp heyecanla zıplayan Nova'nın yanına ilerledim ve ıslak tüylerini karıştırdım.
"Yeniden ateşinin yükselmesini istiyorsan bildiğim başka yöntemler var." Kalp ritmimi bozan boğuk ama muzip sesiyle yavaşça doğruldum.
"Ah, benim de bildiğim yöntemler var" derken ona göz kırpıp yanından geçtim ve eve doğru yürüdüm.
Arkamdan "Senin bildiğin yöntem falan yok Gece" diye söylendiğini duyuyordum ve "Değil mi?" dediğinde gülmemek için kendimi zor tutarak içeri girdim. Kıvranmaya devam etmesi çok hoşuma gitmişti ve bir süre daha huzursuzluğunun devam etmesine izin verdim.
Ailelerimizin oturup koyu bir sohbete başladığı salona girdim ve boş bulduğum bir yere yerleştim. Çok geçmeden Ateş, telaşla yanıma geldi.
"Gece, bilmiyorsun değil mi? Sadece beni kızdırmak için söylüyorsun. Bak tamam gelgitlerim oldu sen de benden intikam almak istiyorsun ama bu sence de biraz fazla olmadı mı?" diye fısıldadı.
Hala gülmemek için kendimi zor tutuyordum ama Ateş'i kıvrandırmaya devam etmekten de kendimi alamadım.
"Ben yetişkin bir kadınım Ateş. Senin kadar benim de tecrübelerimin olması mümkün değil mi?"
"Gece!" Farkında olmadan sesini yükselttiğinde salondaki uğultu da kesildi ve içerideki herkesin bakışları bize döndü.
Bahar Teyze, "Ateş, ne oluyor oğlum?" diye sorunca daha fazla içimde tutamadığım kahkahayı koyverdim.
Ateş, ters bakışlarını üzerimde tutarak dişlerinin arasından "Bir şey yok" diye tısladı. "Biz Gece'yle yukarı çıkıyoruz" diyerek beni arkasında sürükledi ve odasına girdiğimiz anda kapıyı kapatıp sırtımı kapının arkasına yasladı.
Gülüşüm dudaklarımda yavaş yavaş solarken neredeyse alev çıkacak gözleriyle beni inceledi.
"Beni öldürmeye mi çalışıyorsun?" diye fısıldadı. "Bak sana yalvarıyorum akıl sağlığım için şaka yaptığını söyle. Seni tanıyorum, gülüşünden anlıyorum ama ağzından çıkacak sözlere de ihtiyacım var."
Ellerimi yavaşça boynundan geçirip ensesinde birleştirip onu kendime doğru çektim. "Tabi ki şaka yapıyordum ama sen de bir daha bana tecrübelerinden bahsetme Ateş. Eskiden de sana birisinin dokunması fikrinden hoşlanmazdım, hala hoşlanmıyorum. Hatta nefret ediyorum" dedim.
Rahatlayarak nefes aldı ve "Bir daha asla söylemeyeceğim, söz veriyorum" diye fısıldadı.
"Ama yine de istersen burayı biraz ısıtabilirsin." Söylediklerimle birlikte soluğunun teklediğini duymak ve aynı anda gözlerinin de koyulaştığını fark etmek karnımın içerisinde bir hareketlenmeye sebep oldu.
"Beni gerçekten öldüreceksin" dedikten sonra yavaşça dudaklarını benimkilere sürttü. Öyle usulca hareket ediyordu ki daha fazla sabredemeyeceğimi hissettiğim anda başının arkasında olan ellerimle onu kendime doğru çektim ve dudaklarımız tam olarak birleştiğinde hafifçe gülümsediğini hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOR
RomanceGece için her şey yolundaydı. Okulu, ailesi, arkadaşları kısacası tüm hayatı tam isteği gibiydi, sakindi, huzurluydu. Her şey bir gece Ateş'in ellerini uzatarak yumuşacık bir hareketle Gece'nin asi saçlarını toplayan tokayı çözüp gür saçlarını omuz...