7.Bölüm: Çifte İddia.

167 26 49
                                    


(Bölüm, şu zamana kadar attığım bölümler arasında en uzun olanı. Bu yüzden yorum ve vote konusunda bonkör davranırsanız mutlu olurum.

Keyifli okumalar :))

🎃

Gelin (şimdi)

Abin bankadan erken çıkmış. Okula gelmiş olabilir, dikkatli ol.

Yengemden gelen mesajı görmemle birlikte oturduğum koltuktan hışımla kalkıp koşar adımlarla tiyatro salonundan dışarı çıktım. Ve çıkar çıkmaz, koridorda beni beklemekte olan Pelin ve Sevil ikilisini görüp duraksadım.

"Müj!"

İkisi de bana el sallayarak seslendiğinde, tiyatro salonunun kapısını kontrol ederek alelacele yanlarına ulaştım. "Kızlar, çabuk çıkmamız lazım."

Panikleyip, "Niye? Ne oldu ki?" diye sorduklarında onlara; abimin okulda, Kahraman'ın da şu an tiyatro salonunda olduğunu ve eğer salondan çıkıp peşimize takılırsa abim tarafından dövülme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını söylemek yerine; "Sonra anlatırım!" diyerek susmalarını sağladım. Ancak bu cümleyi kurmamla birlikte anlatmama gerek kalmayacak bir şey oldu.

Kahraman, arkamdaki salonundan kapısından bağırarak bir çıkış yaptı. "Balkabağı!"

Ve anlam veremediğim hitap şekliyle, ben dahil, koridordaki herkesin kendisine bakma nedeni oldu.

"Yakaladım seni," diyerek uzun boyu sebebiyle birkaç büyük adımda yanıma ulaşırken, ona bakakalan arkadaşlarıma selam vermeyi de ihmal etmedi. "Selam kızlar." Hemen ardından da onlardan bir karşılık beklemeden yeniden bana döndü. "Eğer işiniz yoksa, şu ödev işini nasıl yapacağımızı konuşabilir miyiz, prensesim?"

Son kelimesini söylerken dudaklarına yerleşen gülümsemesi, kızların bağırarak, "Prensesim mi!?" diye sormasıyla silindi. Ve önce kızlara sonra bana bakıp, kınarcasına bir tavırla, "Arkadaşlarına söylemedin mi?" diye sordu. Ardından da onlara ikimizi işaret etti. "Biz, partner olduk."

Kızlar bir kez daha senkronize bir biçimde, "Partner mi oldunuz?!" diye bağırdığında; Kahraman, onların bu hâline kısa bir kahkaha atıp bana baktı. Ve hâlâ ciddiyetini koruyan ifademi görünce göz devirdi. "Kızların sevinçten aklı başından gitti, sen hâlâ böyle mutsuz mutsuz dur! Hayır, ben mi dedim sanki hocaya bizi partner yapın diye? Kadın bizi yakıştırdı, partner yapmak istedi. Yakışıyoruz işte, bence bunun farkına var artık."

Ballandıra ballandıra yakıştığımıza yönelik yaptığı konuşmayı, "Hoca bizi yakıştırdığı için partner yapmadı!" diye aniden kestim. "Ben, hoşlanmadığım birine karşı aşık rolü yapıp yapamayacak mıyım diye test etmek için yaptı!"

Nilüfer Hoca'nın klasik tarzıydı bu. Her zaman öğrencilerine en yapamayacakları rol neyse o rolü verirdi. Hepimizin karakterini tanımak isteme sebebi de buradan ileri geliyordu zaten...

Ben sözlerimi içimden geçen cümleler eşliğinde tamamlarken, "Nasıl yani?" diyen Kahraman, elini yanındaki duvara yaslayıp flörtöz tavrıyla bir soru sordu. "Gitmiyor muyum hiç hoşuna falan?"

Ona, onu öldürecekmişim gibi bir bakış attığımdaysa, gülerek elini duvardan çekti. "Tamam tamam. Sana da hiç şaka yapılmıyor, balkabağı."

AŞKIN PROVASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin