10.Bölüm: Eşitlenen Hisler.

178 20 28
                                    


🎬

Kahraman Saygıner'in Anlatımından...

Ne diyeceğimi bilemez vaziyette Müjde'nin yüzüne bakarken; dudaklarını aralamasıyla nefesimi tuttum.

"İçecek bir şeyler alacaktım da, telefon konuşmanın bittiğini görünce senin ne istediğini sormak için geldim?"

Gerginliğimi anlamış gibi yaptığı açıklamayla birlikte sessiz bir soluk verdim. Babamla yaptığım konuşmaların hiçbirini duymamıştı. Bunu düşünmek beni mutlu ettiğinden, dudaklarımın iki yana kıvrılmasına engel olamadım. Ancak bu gülüşüm, Müjde'nin kaşlarını çatıp, "Ne gülüyorsun oğlum? Söylesene ne içeceksen," diye beni terslemesiyle hızlıca dudaklarımdan silindi.

"Söylerim ama bir dahaki sefere benim ısmarlamama izin verirsen?"

İşaret parmağımı ona doğrultarak yaptığım uyarıyı hiç tınlamadı ve oflayıp, "Uzatma da söyle!" demekle yetindi.

Dik kafalının tekiydi.

Neyse ki benim de ondan aşağı kalır yanım yoktu da, bir şekilde bir şey ısmarlayacağımı bildiğimden; hafif sitemli bir tonla, "Türk kahvesi, oldu mu?" diye sordum.

"Nasıl istiyorsun peki? Sade, orta, şekerli?"

Bıyık altından güldüm. "Seçenekler arasında tuzlu yok mu?"

Gülümsedi. Ama bu gülümseme; birçok tehdit, küfür ve hakaret içeriyordu. "Tuzruhundaki tuzdan mı? Dur bir sorayım."

Cümlelerini bitirir bitirmez arkasını döndüğünde, kuvvetli bir kahkaha atıp, etraftaki insanları umursamadan, "Tam bir belasın, Balkabağı!" diye bağırdım. Sonrasında diyeceğim şey içinse sesimi olabildiğince alçalttım. "Ama tatlı bela..."

Son dediğimi duymadığı için bana hiç tepki vermeden ilerideki büfenin önüne geçti ve baristeye siparişlerimizi vermeye başladı. Ben de yavaş adımlarla yanına giderken, bir yandan da diğer insanlarla konuşurken ki mimiklerini inceliyordum.

Gülümsüyor, sıcak gözlerle bakıyor ve samimi bir şekilde konuşuyordu.

Bana ise ne gülümsüyor, ne bakıyor, ne de konuşuyordu.

Bunun nedenini merak ettiğim için yanına gelir gelmez, "Bir şey soracağım," diyerek gözlerini yavaşça bana çevirmesini sağladım. Ve az önce benimle ilgili sarf ettiği sözleri de kastederek, "Sen niye bana böyle davranıyorsun?" diye sordum.

"Nasıl davranıyormuşum?"

"Soğuk?"

Başını iki yana salladı. "Ben soğuk değilim, sen gereksiz sıcaksın."

"Sadece seninle yakın olmaya çalışıyorum?"

Bu, masum hislerle söylediğim bir cümle olsa da; Müjde tarafından çok yanlış anlaşıldı ve öfkeyle, "Seninle sevgili olmam! Bunu o aklına kazı," deme sebebi oldu.

Dün ona, onunla sevgili olmak istediğimi söylediğim için böyle demişti. Ancak onu, sırf benden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamak için söylemiştim. Ve hoşlanmadığını oldukça net bir şekilde anlamıştım. O, benden hoşlanmadığı hâlde sevgili olalım diye tutturacak değildim.

AŞKIN PROVASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin