16.Bölüm: İtiraf.

151 24 1
                                    





🎬

Müjde Adıvar'ın Anlatımından...

Kızlarla birlikte dinlenme tesisinden çıktığımızda, üçümüz de elimizdeki telefonlarla uğraşarak otobüse doğru ilerliyorduk ki; birinin arkamızdan konuşa konuşa geldiğini duyup merakla geriye baktım. Ve önce Kahraman'ı, sonra da yanında telefonuyla konuşan bir erkek arkadaşını gördüm.

Kahraman, vereceğim tepkiden çekindiği için bana hafif bir tebessüm gönderdiğinde; aynı şekilde karşılık verdim. Hatta tebessümle de yetinmeyip ona laf attım. "N'aber?"

Kızların gözleri beni bulurken, Kahraman'ın gözleri bir arayış içinde etrafta dolaştı. Kimseyi göremeyince de yeniden bana baktı. Ancak bu sefer de kendini işaret edip, "Bana mı dedin?" diye sordu.

Ve bu sorusu kalbimde bir sızı oluşturdu. Çocuğa ne kadar kötü davrandıysam bu basit soruyu bile kendisine soracağımı zannetmiyordu.

"Evet," derken ses tonum, olabildiğince bunu normalleştirme çabası içindeydi. Bu yüzden şaşkınlığını görmezden gelip sorumu yeniledim. "Nasılsın iyi misin yani?"

Ancak şaşkınlığı daha da büyüdü. Hatta bu yüzden garip bir cevap verdi.

"İyiyimdir herhalde."

Düşünmeden kurduğu cümleyi hızlıca toparlamaya çalıştı. "Yani iyiyim. Sen nasılsın?"

Omuz silkerek, "Ben de iyiyim," dedikten sonra arkadaşının telefon konuşmasını bitirmek üzere olduğunu görüp, başka bir şey demeden önüme döndüm. Döner dönmez de, bana öcü görmüş gibi bakan Sevil'le Pelin'e, gördünüz mü nasıl laf attım dercesine bir mimik yaptım. Ve tepki vermelerini beklemeden önüne geldiğim otobüs kapısından hızlıca içeri girdim.

Biraz soğumuş olan otobüsün içinde kendi koltuğuma doğru ilerlerken, arkamdan Pelin'le birlikte alelacele giren Sevil'in adımı seslenmesiyle duraksadım. Saniyesinde yanımda belirip, "Müj, Kahraman'ın duygularıyla falan oynamayacaksın değil mi?" diye sorduğundaysa gözlerimi büyüttüm. "Çüş Sevo! Beni hiç mi tanımadın kızım? Tabii ki de öyle bir şerefsizlik yapmayacağım."

Her ne kadar fısıltıyla konuşuyor olsak da, otobüsün kalabalıklaştığını ve hatta Kahraman'ın da içeri girdiğini görüp; "Sus şimdi bir duyan olacak," dedim. "Yalnızken konuşuruz bu konuyu."

Tam ortasında bulunduğum otobüsün, saniyeler içinde en sonuna ilerleyip koltuğuma oturduğumda; kendimi, önümdeki koltuklara gizleyerek çaktırmadan Kahraman'a baktım. Ve kızlara, sorgulayıcı gözlerle baktığını gördüm. Bu bakışların sebebini anlayamayarak gözlerimi kısarken, Sevil'in; ona cesaret verircesine kafa sallaması, Pelin'in; benim bulunduğum tarafı göstererek yanıma gitmesini işaret etmesiyle kalakaldım.

Sırtımdan vurulmuştum! Bunlar resmen artık Kahraman'ın tarafındaydı!

"Öyle olsun," dedim tehlikeli bir tavırla. "O zaman bundan sonra siz hepiniz, ben tek kızlar. Siz hepiniz, ben tek!"

Hışımla telefonumu çıkarıp rehbere girdiğimde Sevil'le Pelin'in adlarını, İtalyan Sevil ve Pelin yaptım.

"Oturabilir miyim Balkabağı?"

Sinirimin muhatabının Kahraman değil de kızlar olduğunu kendime hatırlatarak başımı kaldırdım. Ve cevabımı tedirgin bir şekilde bekleyen Kahraman'a gülümseyerek, "Tabii," dedim. Sırtımdaki hançerlerin üzerinde yerin var.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞKIN PROVASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin