14 | oyun

2.9K 287 255
                                    



14 | oyun

İçinde bulunduğum bu çıkmazdan çok yorulmuştum. Taehyung odadan ayrıldığında, nihayet yüzümdeki kanı temizlemek ve vücuduma yapışmış gibi duran o korkunç kokudan kurtulmak için banyoya gittim. Giysilerimi çıkardığım zaman inanılmaz rahatlamıştım, vücudumda o nemli şeylerin olmaması çok özgür hissettirmişti.

Tamamen çıplak kaldığımda aynadan kendimi incelemeye başladım. Yüzümün belli yerlerinde kan izleri vardı, saçım dağılmıştı ve göz altlarım kararmıştı. Bir an için kendi yansımamda kayboldum ve Taehyung'un ellerinin vücudumdaki hissini ve dudaklarının benimkilerde bıraktığı hissi hatırlamaya başladım.

Hızlıca elime biraz su alıp yüzüme çarptım ve bu düşüncenin vücudumu ısıttığını fark ettiğimde ağzımı sildim. "Bundan zevk alma." Kendime bir bakış atıp duşa girdim ve suyu en sıcak seviyeye ayarlayıp birkaç dakika hiçbir şey yapmadan bekledim.

Kaynar su vücudumdan aşağı doğru akarken sanki yaptığım kötülüğü de yakıyor ve tenimden atıyordu. O günah katmanını yavaşça soydu ve onun vücudumdan akmasına izin verdi. Geri dönüşü olmayan noktayı geçtikten sonra hissettiğimden farklı türde bir uyuşukluk hissediyordum. Bedenimi kontrol eden adrenalinden başka bir şey olmadan, kimse bana emir vermeden birini vurmuştum.

Taehyung'un dokunuşlarından kaçmamış ve bana zarar verebileceğini bile düşünmeden onu memnuniyetle karşılamıştım.

Bu hisleri hafızamdan silmek için yüzüme vurmak üzereyken, sıcak su aniden dondurucu soğuğa dönüştü. İrkilerek hızla sudan çıktım.

"Ne oluyor amına koyayım!" Yaralı olan ayağıma fazla yüklenmemeye çalışarak ayağa kalktım ve üstüme gömleğimi geçirdim. Gömleğin kalçalarımı kapatmasına şükrettim. Benden kaynaklı bir sorun olabileceğini düşünerek musluğu birkaç kez daha çevirdim ama su yine çok soğuktu. Sebebinin ne olabileceğini düşündükten sonra sinirle derin bir nefes aldım. Pelerinmiş gibi omuzlarıma bir havlu geçirip odamdan çıktım. Hayal kırıklığı içinde merdivenlerden inerken havluyu sımsıkı tuttum.

"Ne yapıyorsun?" diye tısladım lavaboya yaslanan Taehyung'a doğru. Dirseğini tezgaha yaslayıp çenesini eline dayadı ve lavabodan akan suya baktı. Arkasını döndüğünde yüzünü, beni daha çok sinirlendiren bir sırıtma süslüyordu.

"Ha? Beni duşuna davet etmek için mi buradasın?" Kendini tezgahtan iterken sordu ve önümde durmak için adım attı. "Fikrini mi değiştirdin?" Elinin tersiyle saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı ve aşağı baktı. Ne gözlerinin kalçama odaklanmasını ne de parmaklarının vücudumda hareket etmesini özlememiştim.

Genelde, bir sonraki yemeğine bakan bir yırtıcı gibi onun eğlence kaynağı olmaktan, göğsümdeki o duygudan nefret ederdim ama bunu... bağımlılık yapıcı bulmaya başlamıştım.

Bana o açlıkla, o ihtiyaçla bakışı, daha fazlasını istememe neden oluyordu. Ama kolay kolay teslim olamazdım ve bunun yanlış olduğunu biliyordum, bu yüzden kendimi tuttum ve onu ittim.

Birkaç hızlı, acılı adımdan sonra lavaboya ulaştım ve musluğu kapattım. "Bu evin tesisatı berbat ve her ne yaptıysan bu duşumu mahvetti, suyu buz gibi yaptın. Bunu bir daha yapma." Dedim yanından geçerken.

Orada durup başını sallayacağını düşünmüştüm ama öyle yapmadı. Benimle biraz daha oynamak istiyordu, bu yüzden parmaklarını tembelce omuzlarıma sarıp havluyu çekti ve çıkardı. Bu hareketi omurgamın ürpermesine neden oldu.

Sinirle derin bir nefes alıp havluyu elinden almaya gittim. "Onu geri ver." Dedim iç çekerek ama havluyu elinde topladı ve kolunu kaldırarak ulaşamayacağım bir yerde tuttu. "Tamam, al."

god of the city; taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin