12- Tokat

1.2K 78 30
                                    

Jungkook~

"İkiniz asla akıllanmayacaksınız değil mi?"

Taehyung gerizekalısı yüzünden başımız tekrar dertteydi. Asla rahat duramayan biriydi ve cidden gına gelmişti. Hoca önden şikayet ederek yürürken bizde arkasından onu takip ediyorduk. Ve birbirimize attığımız bakışlar kesinlikle hayra alamet değildi.

Son merdiveni de inerken bizimkilerle karşılaştım. Hepsi sinirli gibiydi. Yoongi ile göz göze geldigimizde bana el hareketleriyle "ne oldu lan" der gibiydi.
Tam yanından gecerken kolunu patpatlayıp sonra konuşuruz dermişcesine ilerledim. Hâlâ arkamızdan baktıklarını hissediyordum ama dönüp bakmadım.

Müdürün kapısına geldigimizde öğretmen içeri girdi ve kapıyı kapattı. Biz dışarda bekliyorduk.

Yaklaşık 2 dakika sonra ellerim cebimde duvara yaslanmış bir şekilde beklerken Taehyung tam karşı duvarımda bana bakıyordu.

Kafamı kaldırıp sinirle ona baktım.

"Ne oldu ne bakıyorsun? Yine mi dövülmüş numarası yapacaksın?"

Bıkkınlıkla nefes verdi ve:

"Kusura bakma. Seni öyle sinirli görünce takılayım dedim ama galiba olayları boka sardım."

Şaşırmış bir şekilde ona bakıyordum.

"Galiba mı? Bildiğin olayları boka sardın hatta bir de yuvarladın. Cidden iflah olmaz herifin tekisin."

"Haklısın. Merak etme-"

"Neyi merak etme ya sen şaka mısın? İkimizin de okuldan atılma riski varken bu yapacağın akıl işi değil. İkimizi de riske atıyorsun. Kendini bile düşünemeyen bir aptalsın."

Soluklandım.

"Başımı ne denli belaya soktuğunun farkında bile değilsin."

Tam ağzını açarken müdür kapıyı açtı ve içeri girmemizi söyledi. İkimizde kafamız eğik bir şekilde müdürün odasına girdik. Müdür resmen bizden bıkmış gözüküyordu.

"Ya ben her sene sizinle uğraşmak zorunda mıyım? Tanrı aşkına cidden sizden bıktım. Kedi köpek gibisiniz birbirinizle asla anlaşamamanıza rağmen birbirinizle uğraşmaya devam ediyorsunuz. 3 yaşındakı bir çocuk bile böyle davranmaz."

Adam haklıydı ikimizin de diyecek bir şeyi yoktu. Tek dileğim bu olayın babamın kulağına gitmemesiydi çünkü uzaklaştırma aldığımda evde yeterince sorun çıkmıştı.

"Bakın bu sefer size cidden vereceğim son şans. Birdaha ikinizin adını bırakın kavgayı bir olayda duyarsam ikinizi de atarım. Kimin haklı olup olmadığı umrumda bile olmaz ikinizi de direkt atarım. Şimdilik sadece bu olayı ailelerinize bildireceğim. Anladınız mı beni?"

Siktir ailelerden bahsediyordu. Bu olayı babam duyarsa biterdim, Taehyung resmen kendi eliyle benim sonumu getiriyordu ama hiçbir şeyden haberi yoktu.

"Çıkın şimdi sınıfınıza gidin. Birbirinizle konuşmayın bile mümkünse."

İkimizde odadan çıktık ve Taehyung hemen önümdeyken onu kenara itip hızlıca sınıfa çıktım.

***

Çıkış zili çalmıştı ve Yoongi ile birlikte eve doğru yürüyorduk. Aklımda sadece babama ne hesap vereceğim dönüyordu. Yüksek ihtimalle çoktan babamı aramışlardı ve ne yapacağımı bilmiyordum.

Babam sorunlu bir insandı her zaman benden en iyisini beklerdi ve onu hayal kırıklığına uğrattığımda bana hakaret ederdi. Bazen de tokat atardı. Onun tokatlarının acısını asla hissetmezdim ama bana ettiği her kötü kelime beni derinden yaralardı. Çünkü bilirsiniz ya babanız sizin her şeyinizdir falan filan... Babam da benim için öyleydi aslında, ama beni sevip sevmediği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Annem ise her şeye tepkisizdi, bana üzülüyor muydu bilmiyorum ama üzülmüş gibi de değildi. Babamla tartıştıktan sonra odama gelir, ballı süt getirir ve babamın haklı olduğunu zırvalayıp dururdu. Ama ballı süt sevmediğimi bilmeyecek kadar ilgisizdi.

Opposite Class | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin