3- Birliktelik etkinliği

2.7K 137 41
                                    

Taehyung~

Hayatımı tekrar gözden geçirdiğim dakikalardaydım. Yaz tatilinin bitmesine 2 gün kalmıştı ve ben okula geri dönüyordum. Bunun için heyecanlı değilim desem yalan olurdu sanırım. Ama bir yandan da sanki hiç okuldan uzaklaştırma almamışım gibi, herşey yolundaymış gibi okula geri dönme hissi vardı içimde. Tatilin son bir haftasında sırf artistlik olsun diye uzaklaştırma alınca o okula bir daha dönmeyeceğimi söyleyip ortamı terk eden ben, kız kardeşimin yalvar yakar ısrarları sayesinde babamın bu duruma el koyması üzerine -ne yaptığı hakkında hiçbir fikrim yok- okula geri döneceğim için mutluydum. Bu süreçte tatilde neler yaptığımı sorguluyordum. Deniz, piknik, tenis kursu, kavgaya ısınmak için Jisoo'yu boks torbası olarak kullanma ve sonrasında dayak yeme, annemin ısrarıyla gittiğim 1 aylık yemek kursu...

Yemek yapma da inanılmaz berbattım ama annemin "İleride kendi başının çaresine bakamazsın, açlıktan ölürsün" gibi sızlanmaları yüzünden sırf birkaç birşey öğrenirim diye gittiğim kursun bana kattığı tek şey hangi yemeğin hangi tencerede yapıldığıydı. Pekala... Belki de ben salaktım.

"TAEHYUNG EĞER ERKEN KALKMA ALIŞKANLIĞI EDİNEMEZSEN OKULA GEÇ KALMA ALIŞKANLIĞINDAN DA KURTULAMAZSIN!"

Tavanla Hint dizisi sahnelerinden daha uzun süreli bakışmamıza annemin sesiyle son verdim ve yerimde doğruldum. Yatağımın hemen yanındaki dolabın aynasından kendime baktım. Tanrım! Saçlarım gece ben uyurken napıyor? Kuş yuvasına dönmüş durumda olan saçlarımı geriye atıp dolaptan havlu ve temiz iç çamaşır alıp direkt banyoya yöneldim.

Kısa bir duşun ardından çıktığımda Jisoo'yu görmeyi beklemiyordum.

"Napıyorsun burda cadı?" diye sordum elimdeki havluyla saçımı kuruturken. Odaya yeni girdiği belliydi çünkü kapı kulbunu tutuyordu hâlâ.

"Sana da günaydın, Tae. Zahmet edip aşağı gelme işlevini gerçekleştirmediğin için annemin tehtidi üzerine ben zahmet edip seni çağırmaya geldim. Rica etsem aşağı gelme tenezzülünde bulunur musunuz efendim?"

Bu hep yaşadığımız bir durumdu aslında. Napayım üşengeçlik bende bakiydi. Önemli birşey olmadığı sürece hiçbir şey için acele etmezdim.

"Çemkirip durma bana, üstümü giyinip geliyorum hemen." Deyip onu aşağı yollarken hâlâ söylendiğini duyabiliyordum.

"Seni duyuyorum!"

"Tembel budalasın! Senin yüzünden okula havalı bi giriş yapamayacağım."

O konuşurken giydiğim eşofmanım ve elime alıp aşağı inerken giydiğim tişörtümle söylediği şeye tek kaşımı kaldırdım.

"Pardon matmazel ama kime hava yapıyorsun sen?"

"Okuldaki herkese ve özellikle bizim karşı sınıfa. Hem artık Jungkook'ta yok. Kazanan biziz."

Ah, doğru ya. Şu Jungkook denen çocukla kavgam yüzünden ikimizde okuldan uzaklaştırma aldık. Ben okula geri dönüyorum peki ya o? Muhtemelen başka bir okula giderdi. Kafamdaki düşüncelerden sıyrılıp masaya oturdum ve kahvaltımı etmeye başladım. Bu sırada hem Jisoo'nun hem de benim telefonuma gelen mesaj sesleri annemin ilgi odağı olmamızı sağladı. Ekranı ve şifreyi açıp gruba baktığımda bir konu hakkında hemfikir değil gibilerdi.

Whatsapp grubu
"BABAM ZENGİN"

Hoseok:
Bu saçmalık nerden çıktı şimdi?

Rosé:
Neresi saçmalık ya ne güzel aktivite işte hem şurda tatilin bitmesine iki gün kalmış
Oyun bozanlık yapmanın sırası değil

Opposite Class | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin